Logo

3. Hukuk Dairesi2022/6625 E. 2022/8465 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Feshedilen taşınmaz satış vaadi sözleşmesi nedeniyle ödenen bedeller üzerinden işleyecek faizin başlangıç tarihinin ne olacağı hususunda ihtilaf.

Gerekçe ve Sonuç: Sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalıdan faiz talep edilebilmesi için davalının temerrüde düşürülmesi gerekmediği, bu nedenle ödenen bedeller üzerinden işleyecek faizin başlangıç tarihinin ödeme tarihleri olması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının faiz başlangıç tarihi düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 46. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 2. TÜKETİCİ MAHKEMESİ

Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak davasında verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; tarafların istinaf başvurusunun kabulü ile düzelterek yeniden esas hakkında verdiği kararın, süresi içinde davacılar ve davalı TMSF'nin kayyım olarak atandığı ... İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacılar, kendileri ile davalı arasında .... Noterliği 09.04.2015 tarihinde, 05094 yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve İnşaat Yapım Sözleşmesi ile İstanbul İli, ... İlçesi, ... Mahallesi 6320 Ada 13 Parsel ve 6321 Ada 18 Parselde inşa edilecek projede A blok 20 nolu 1+1 dairenin satışının vaad edildiğini, 31.03.2015 tarihinde 1.000TL, 03.04.2015 tarihinde 4.000TL davalı yazar kasa postundan çekilmek üzere ödendiğini, bunun yanında 10.04.2015 tarihli 85.460TL ile 10.05.2015 ödeme tarihli 90.640TL olmak üzere toplamda 181.280TL ödeme yaptıklarını, sözleşme için 4.300TL noter masrafı yaptıklarını, davalının inşaatlara başlamadığını ifade ederek 09.04.2015 tarihli sözleşmenin feshini ve ödenen tutarların ödeme tarihinden itibaren ticari faizleri ile birlikte davalından tahsilini talep ve dava etmişlerdir.

Davalı vekili, davanın reddini dilemiştir.

İlk derece mahkemesince; sözleşmeye göre teslim tarihi 31.12.2017 olan ve bilirkişi raporuna göre henüz başlangıç aşamasındaki inşaat nedeniyle dava konusu taşınmazın tesliminin mümkün olmaması göz önünde bulundurularak, davacının sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin iadesini ve ilgili kanun maddesi uyarınca taşınmaz satış vaadi sözleşmesi nedeniyle ödediği noter masrafını istemekte haklı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile; 5.000,00 TL nin 03/04/2015, 4.300,00 TL nin 09/04/2015, 85.640,00 TL nin 10/04/2015, 90.640,00 TL nin 10/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsili ile toplam 185.580,00 TL nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, karar verilmiş, hüküm davacılar ve davalı tarafça istinaf edilmiştir.

Bölge adliye mahkemesince; gerekçeli kararda ödeme tarihlerinden itibaren faize hükmedildiğinin görüldüğü ve dava ikame edilmeden önce davalı olan şirketin temerrüte düşürülmediği açık olduğundan davacının ancak dava tarihinden itibaren faiz talebinde bulunabileceği, ayrıca Türk Ticaret Kanunu 19. maddesi(mülga TTK 21.madde) hükmü uyarınca tacir olan davalı şirketin borçlarının da ticari olmasının asıl olduğu, taraflardan yalnız biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmelerin, kanunda aksine hüküm bulunmadıkça diğer taraf içinde ticari iş sayıldığından davacıların ticari faiz talep edebileceği gerekçesiyle, davacı ve davalının istinaf başvurusunun kabulüne, HMK 353/1-b-2 maddesi gereği, İstanbul Anadolu 2. Tüketici Mahkemesinin 12/12/2019 tarihli ve 2018/527 Esas 2019/507 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, davanın esası yönünden; davanın kabulü ile 185.580,00 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, karar verilmiş, hüküm davacılar ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre davalının tüm, davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2- Davacıların faiz başlangıç tarihine yönelik temyiz itirazı bakımından: Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer.Temerrüt, ya bir ihtar ile ya da dava açılması suretiyle gerçekleşir. (TBK m. 117; BK m.101)

Sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre; borçludan faiz talep edilebilmesi için zenginleşenin iyiniyetli olduğu hallerde bir ihtar ile ya da aleyhine bir dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerekir. Borçlunun temerrüdü, borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğinden veya ihtarnamede ödeme için süre verilmişse bu sürenin bitiminden itibaren oluşur. İade talebinde bulunulmadan temerrüt faizi işlemez.

Somut olayda davalı borçludan faiz talep edilebilmesi için davalının temerrüde düşürülmesini gerektirecek bir durum olmadığı sabittir. Mahkemece faiz başlangıcı yönünden ödeme tarihlerinin esas alınması gerekirken, dava tarihinin esas alınması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının düzeltilerek onanması, HMK'nın 370/2. maddesi gereğidir.

SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacıların sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle bölge adliye mahkemesi hükmünün (C.2) bendinde yer alan "dava tarihinden" söz ve rakamlarının çıkarılarak yerine “5.000,00 TL sine 03/04/2015, 4.300,00 TL sine 09/04/2015, 85.640,00 TL sine 10/04/2015, 90.640,00 TL sine 10/05/2015 tarihinden” ifadesinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davacılara iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 02/11/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.