"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar, davalıyla ortak kök murisleri ...’ya ait taşınmazın, ortaklığın giderilmesi suretiyle satışı sonucu davalı adına tescil olduğunu ancak akabinde kendi murisleri ... ile davalı arasında 01.09.2000 tarihli anlaşma protokolü imzalandığını, buna göre murisleri ...’in bu taşınmazın 1/3 bedelini davalıya ödediğini, ancak davalının taşınmazı 24.04.2012 tarihinde üçüncü kişiye devrettiğini ileri sürerek, satış tarihi itibariyle taşınmazın değerinin tespitiyle, paylarına düşen bedel toplam 232.000,00TL’nin temlik tarihi olan 24/04/2012 tarihinden geçerli yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyularak davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, 30.923,48 TL'nin taşınmazın satış tarihi olan 24/04/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile miras hisseleri oranında davacılara verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davacılar ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararındaki yazılı gerekçelere göre, davacıların tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davalının vekalet ücreti bakımından temyiz itirazları incelendiğinde; Karar tarihinde yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesinin birinci fıkrasına göre; “Bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için bu Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası,
16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.”
Hal böyle olunca, Mahkemece, karar tarihinde yürürlükte olan Tarifenin yukarıda açıklanan hükümleri gereğince davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verildiğinden reddedilen kısım yönünden AAÜT 13. maddesine göre nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, davalı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, temyiz olunan kararın düzeltilerek onanması HMK’nın 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacıların tüm, davalının sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının vekalet ücreti yönünden temyiz itirazının kabulü ile hüküm fıkrasının (6) numaralı bendinde yer alan “5.100,00 TL” ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine “22.525,36 TL” ibaresinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, fazla alınan harcın istek halinde temyiz edenlerden davacıya iadesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davalıya iadesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu davacılar yönünden açık, davalı yönünden kapalı olmak üzere, 02/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.