Logo

3. Hukuk Dairesi2022/6938 E. 2022/9169 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekilin, takip ettiği icra dosyasından tahsil edilen paranın eksik ödendiği iddiasıyla açtığı alacak davası ile akdi vekalet ücreti istemiyle başlattığı iki ayrı icra takibine yapılan itirazın iptali talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Takip edilen icra dosyasındaki teminat mektuplarının değerinin, vekalet ücreti hesabında dikkate alınmaması ve harç yatırılıp yatırılmadığının araştırılmaması usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında birleştirilerek görülen alacak ve itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Asıl davada davacı; davalı avukatın İstanbul Asliye 5. Ticaret Mahkemesinin 2007/370 Esas sayılı dosyasında kendilerini vekil olarak temsil ettiğini, davanın kısmi kabulle sonuçlandığını ve Silivri İcra Müdürlüğünün 2009/6571 Esas sayılı dosyası ile icra takibine konu edildiğini, davalı avukatın icra dosyasında toplam 505.036,75 TL para tahsil ettiğini, ancak dava ve icra takibi nedeni ile hak edilen yasal vekalet ücretleri karşılığı olan 99.468,99 TL'yi düştükten sonra kalan 405.837,76 TL'yi kendilerine ödemesi gerekirken yalnızca 250.000,00 TL ödeme yaptığını, bu nedenle davalıdan 155.837,76 TL alacaklı olduklarını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 20.000,00 TL'nin 21.06.2010 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Asıl davada davalı; dava dosyası ve icra takip dosyası nedeni ile hak etmiş olduğu akdi vekalet ücretinin ödenmediğini, ayrıca KDV ve stopaj ile masraf alacağının bulunduğunu, dolayısıyla davacıya borçlu olmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.

Birleşen dosyada davacı avukat; birleşen davalı şirketin dava dışı Petrol Ofisi A.Ş.den ilamlı alacağının tahsili talebiyle Silivri İcra Müdürlüğünün 2009/6571 E. sayılı dosyasıyla ilamlı icra takibi yaptığını, alacağın tamamının tahsil edildiğini, akdi vekalet ücretinin ödenmemesi üzerine başlattığı icra takibine birleşen davalı şirketin haksız yere itiraz ettiğini, yine avukatlık hizmeti kapsamında avukatlık ücreti alacağına mahsuben 15.07.2010 tarih ve 41 numaralı ve 15.07.2010 tarih ve 42 numaralı serbest meslek makbuzlarının birleşen davalı şirket tarafından iade edildiğini, vergilerin tarafından ödenmek zorunda kalındığını, birleşen davalı şirketin açılan takibe de itiraz ettiğini ileri sürerek; İstanbul Anadolu 5. İcra Müdürlüğünün 2015/12525 E. ve 2021/12527 E. sayılıı dosyalarda haksız itirazının iptaline karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne 566,62 TL’nin 22.06.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, birleşen davanın kısmen kabulüne, İstanbul Anadolu 5. İcra Müdürlüğünün 2015/12725 E. sayılı icra takibine yapılan itirazın 38.612,72 TL yönünden kabulü ile takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine, İstanbul Anadolu 5. İcra Müdürlüğünün 2015/12727 E. sayılı icra dosyası yönünden itirazın iptali talebinin reddine, karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.

1- Asıl dava, vekil tarafından takip edilen icra dosyasından tahsil edilen paranın eksik ödendiği iddiasıyla alacağın tahsili talebine, birleşen dava ise takip edilen icra dosyasından akdi vekalet ücreti istemi ile iki adet serbest meslek makbuzunun iadesi nedeniyle başlatılan iki ayrı icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir. Mahkemece uyulan bozma ilamı doğrultusunda, birleşen davada davacı avukatın takip ettiği Silivri İcra Müdürlüğünün 2009/6571 E sayılı dosyasına ilişkin akdi vekalet ücreti yönünden hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplamaya göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Şöyle ki; bilirkişi raporunda Silivri İcra Müdürlüğünün 2009/6571 E sayılı dosyasında iki adet teminat mektubunun da iadesi talep edilmiş, ancak teminat mektuplarının değeri dikkate alınmaksızın akdi vekalet ücreti hesabı yapılmıştır.

Hemen belirtmek gerekir ki Avukatlık Kanunu 164. maddesindeki “...Avukatlık ücretinin kararlaştırılmamış olduğu veya taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesinin bulunmadığı yahut ücret sözleşmesinin belirgin olmadığı veya tartışmalı olduğu veya ücret sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün geçersiz sayıldığı hallerde; değeri para ile ölçülebilen dava ve işlerde asgari ücret tarifelerinin altında olmamak koşuluyla ücret itirazlarını incelemeye yetkili merci tarafından davanın kazanılan bölümü için avukatın emeğine göre ilâmın kesinleştiği tarihteki müddeabihin değerinin yüzde onu ile yüzde yirmisi arasındaki bir miktar avukatlık ücreti olarak belirlenir. Değeri para ile ölçülemeyen dava ve işlerde ise avukatlık asgari ücret tarifesi uygulanır. “ düzenlemesi yer almaktadır. Eldeki davada birleşen davacı avukat ile birleşen davalı müvekkili arasında yazılı bir ücret sözleşmesi bulunmamaktadır. O halde, mahkemece, davacı avukat için takdir edilecek akdi vekalet ücretinin takip edilen icra takibinin harçlandırılmış değeri üzerinden hesaplanması gerekmektedir. Hal böyle olunca Silivri İcra Müdürlüğünün 2009/6571 E sayılı dosyasında takibe konu edilen teminat mektuplarının iadesi talebine ilişkin olarak harç yatırılıp yatırılmadığı araştırılarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.

2- Bozma nedenine göre asıl davacı- birleşen davalının tüm, asıl davalı- birleşen davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle kararın asıl davalı- birleşen davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle asıl davacı- birleşen davalının tüm, asıl davalı- birleşen davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalı-birleşen davada davacıya iadesine, 1.978,00 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davacı-birleşen davada davalıya yükletilmesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 06/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.