"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/414 E., 2022/1293 K.
KARAR : Davanın reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 19. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/249 E., 2021/587 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 04.07.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir..
Belli edilen günde gelen davacı vekili Avukat ...'in sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; şirketin yüzde 58.975 hissesinin TOBB'a, kalan hissesinin ise Türkiye genelindeki ticaret ve sanayi odaları ile ticaret borsalarına ait kamusal bir şirket olduğunu, İstanbul ... Belediyesine bağlı bulunan Yassıada ve Sivriada'nın kültürel ve turizm amaçlı kamunun kullanımına açılması için Kültür ve Turizm Bakanlığınca yapılan çalışma çerçevesinde yatırım ve hizmetlerin yapılması için Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından TOBB'nin görevlendirildiğini, akabinde Yassıada ve Sivriada'da yapılacak yap, işlet, devret işine dair tüm görev ve sorumlulukların TOBB tarafından kendilerine devredildiğini, dava konusu iş için Kültür ve Turizm Bakanlığı ile sözleşme imzalandığını, sözleşmenin 9 uncu maddesi uyarınca yer teslimi yapılabilmesi için mevzuat gereği alınması gereken tüm yasal izin ve ruhsatların Bakanlıkça alınacağının kararlaştırılmasına rağmen yapı ruhsatının alınması sürecinde davalının hukuka aykırı olarak kendilerinden 3.827.521,03 TL talep ettiğini ve anılan tutarın ödenmek zorunda kaldığını, 2464 sayılı Kanun uyarınca yapı ruhsatı verilmesi istenen binaların inşaat harcından müstesna olduğunu, kaldı ki yapı ruhsatının belediyelerce alınması gerektiğini ileri sürerek, ödenen tutarın sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca ödeme tarihlerden işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsilini etmiştir.
II. CEVAP
Davalı; idari yargının görevli olduğunu, davacının iddialarının aksine yapılan işlerin mevzuata uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 04.10.2018 tarihli ve 2018/213 E., 2018/400 K. sayılı kararıyla; davacı tarafın ödediği bedelin yapı ruhsat harcı olmayıp yapı ruhsatların düzenlenmesi konusunda yapılan işlemlere ilişkin hizmet bedeli olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Kaldırma Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin 11.03.2021 tarihli ve 2019/713 E., 2021/469 K. sayılı kararıyla; davalı idare tarafından hizmet bedeli adı altında davacıdan tahsil edilen bedelin istirdatı talebine dayalı açılan davanın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 12 nci maddesi kapsamında tam yargı davası olup davaya bakmaya idari yargı görev olduğundan davanın dava şartı bulunmadığından usulden reddine karar verilmesi için kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren Mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
3. İlk Derece Mahkemesince Kaldırma Kararı Sonrasında Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davaya bakmaya idari yargı görev olduğu gerekçesiyle, davanın dava şartı bulunmadığından usulden reddine karar verilmiştir.
4. Kaldırma Kararı Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararına Karşı İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
5. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; uyuşmazlığın adli yargıda çözülmesi gerektiğini, ilgili kanun hükümleri uyarınca dava konusu yapı ruhsatlarının bedelsiz verilmesi gerektiğini, davalının sebepsiz zenginleştiğini belirterek, istinaf yoluna başvurmuştur.
6. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; her ne kadar Dairenin 11.03.2021 tarihli kararı ile davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 12 nci maddesi kapsamında tam yargı davası olup davaya bakmaya idari yargı görevli olduğu belirtilmiş ise de, açılan davada davacı tarafça idari işlemin işlemin iptali talep edilmemiş olduğundan TBK'nın 77 vd maddeleri uyarınca sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davanın Adli Yargı yerinde görülmesi gerektiğinden, Daire kararından dönülerek İlk Derece Mahkemesince verilen 04.10.2018 tarihli ve 2018/213 E., 2018/400 K. sayılı karara karşı davacı vekilinin esasa ilişkin istinaf talebinin inceleme konusu yapıldığı belirtilmek suretiyle işin esası incelenerek; söz konusu yapı ruhsatının alınması sürecinde İstanbul Valiliği ... ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından yapı ruhsatlarının düzenlenebilmesi için hesaplanacak bedelin ödenmesi gerektiğinin bildirildiği ve bu konuda yapılan yazışmalar sonrasında davacı şirket tarafından davalıya 3.827.521,03 TL ödeme yapıldığı, konuya ilişkin 644 sayılı KHK'nın 2 nci maddesinde ve Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 44 üncü madddesinde açıkça ilgili müdürlükçe yapı ruhsatı verilmesi işlemlerinin bedeli mukabilinde yapılması gerektiğinin düzenlendiği, bu kapsamda alınan bedelin ise "hizmet bedeli" olup yapı ruhsat harcı niteliğinde olmadığı, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle; davacının istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; ilgili kanun hükümleri uyarınca dava konusu yapı ruhsatlarının bedelsiz verilmesi gerektiğini, davalının sebepsiz zenginleştiğini, ayrıca aleyhe bozma yasağı gereği nispi vekalet ücretine hükmedilmiş olmasının da hatalı olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yap-işlet-devret sözleşmesi uyarınca inşa edilecek binalara ilişkin verilecek yapı ruhsatı karşılığında ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Mahkemenin, davanın esası hakkında yargılama yapabilmesi (davayı esastan inceleyebilmesi) için varlığı veya yokluğu gerekli olan hallere, dava ( yargılama) şartları denir.
2. Dava şartlarından biri olmadan açılan dava da, açılmış sayılır, yani derdesttir. Ancak mahkeme, dava şartlarından birinin bulunmadığını tespit edince, kural olarak davanın esası hakkında inceleme yapamaz; davayı dava şartı yokluğundan (usulden) reddetmekle yükümlüdür.
3. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereği yargı yolunun caiz olması dava şartıdır.
4. Aynı Kanun'un 115 ... maddesine göre; mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
5. 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın “Yargı Yolu” başlıklı 125 ... maddesinin yedinci fıkrasında; "İdarenin kendi eylem ve işlemlerinden ... zararı ödemekle yükümlü olduğu" hüküm altına alınmıştır.
6. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (2577 sayılı Kanunu)“İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı” başlıklı 2 nci maddesinde idari dava türleri sayılmıştır. Bu hükme göre, idari davalar; idari işlemler hakkında açılan iptal davaları, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları ve tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden ... uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalardan ibarettir.
7. Aynı Kanun'un "İptal ve Tam Yargı Davaları" başlıklı 12 nci maddesinde; "İlgililerin haklarını ihlâl eden bir idarî işlem dolayısıyla Danıştay'a ve idare ve vergi mahkemelerine doğrudan doğruya tam yargı davası veya iptal ve tam yargı davalarını birlikte açabilecekleri gibi ilk önce iptal davası açarak bu davanın karara bağlanması üzerine, bu husustaki kararın veya kanun yollarına başvurulması halinde verilecek kararın tebliği veya bir işlemin icrası sebebiyle ... zararlardan dolayı icra tarihinden itibaren dava açma süresi içinde tam yargı davası açabilecekleri ve bu halde de ilgililerin 11 ... madde uyarınca idareye başvurma haklarının saklı olduğu" hüküm altına alınmıştır.
3. Değerlendirme
1. Somut uyuşmazlıkta dava, davalı idare tarafından hizmet bedeli adı altında davacıdan tahsil edilen bedelin istirdatı talebine dayandığına göre, açılan dava 2577 sayılı Kanun'un 12 nci maddesi kapsamında tam yargı davası olup davaya bakmaya idari yargı görevlidir. Nitekim davalı İstanbul Valiliğinin 644 sayılı KHK kapsamında hizmet bedeli olarak tahsil ettiği bedellerin istirdatı için açılan benzer nitelikteki davalarda uyuşmazlık idari yargı yolunda esastan incelenerek çözümlenmiştir (İstanbul 4. Bölge İdare Mahkemesinin 2023/731 E. ve 2023/625 K. sayılı kararı, Danıştay 6. Dairesinin 2019/12033 E. ve 2022/8232 K. sayılı kararı, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 2022/1516 E. ve 2022/3031 K. sayılı kararı aynı yöndedir). Bu durumda Bölge Adliye Mahkemesince davaya bakmaya idari yargının görevli olduğu gözetilerek davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
2. Bozma nedenine, davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı kanun'un 371 ... maddesi
uyarınca BOZULMASINA,
2. Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
8.400 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.