Logo

3. Hukuk Dairesi2022/7117 E. 2022/9422 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının elektrik aboneliğinin yeniden tesisini talep ettiği davada, bölge adliye mahkemesinin istinaf incelemesinde taleple bağlılık ilkesine ve istinaf incelemesinin sınırlarına uygun davranıp davranmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge adliye mahkemesinin, davacının istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü konusuzluk iddiası dışında kalan hususları inceleyerek hüküm kurması, HMK'nın 26. ve 355. maddelerinde düzenlenen taleple bağlılık ilkesine ve istinaf incelemesinin sınırlarına aykırı görülerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : GAZİANTEP BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : İSKENDERUN 2. ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ)MAHKEMESİ

Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen muarazanın giderilmesi davasının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden davanın kabulüne dair verilen kararın, süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; maliki olduğu ve uzun süredir ikamet ettiği taşınmaza ait elektrik aboneliğinin, dava dışı ... isimli şahsın usulsüz müracaatı sonrası davalı şirketçe silindiğini, müracaatta bulunan dava dışı şahıs hakkında dolandırıcılık nedeniyle şikayette bulunduğunu ve ceza yargılamasının devam etmekte olduğunu, aynı adreste ikamet etmeye devam ettiği halde, davalı şirket tarafından elektrik aboneliğinin silinmesi nedeniyle kaçak elektrik kullanır pozisyona düştüğünü ileri sürerek; yeniden abonelik işleminin tesisine karar verilmesini istemiştir.

Davalı; dava konusu taşınmazın dava dışı ... adına kayıtlı olduğunu, mülk sahibi bu şahsın müracaatı üzerine davacının abonelik işleminin iptal edildiğini savunarak, davanın reddini dilemiştir.

İlk derece mahkemesince; Tüketici Hakem Heyetine başvuru yapılmaksızın açılan davanın usulden reddine dair verilen karar, davacının istinaf başvurusu üzerine, bölge adliye mahkemesince; davanın niteliği gereği muarazanın giderilmesi davası olduğundan, davaya bakma görevinin tüketici mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle, kararın kaldırılarak dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine karar verilmiştir.

İlk derece mahkemesince yeniden yapılan yargılamada; davacı tarafça keşif harcının ve keşif gider avansının verilen süre içerisinde yatırılmamış olması nedeniyle keşfe gidilemediği, ancak dava konusu hukuki durumun tespit edilebilmesi için uzmanlık gerektiren elektrik mühendisi bilirkişilerce inceleme yapılmasının zorunlu olması dikkate alınarak ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş; karara karşı, davacı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.

Bölge adliye mahkemesince; davacının abonelik tesis edildiğinden bahisle, davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği yönündeki istinaf talebi, taraflar arasında geçici abonelik ilişkisinin mahkemenin tedbir kararına istinaden tesis edildiği gerekçesiyle yerinde görülmeyerek; dosyada yer alan kolluk tutanağına göre, davacının 2012 yılından beri bahse konu adreste oturduğu, yine muhtarlık yerleşim yeri belgesine göre davacının mezkur adreste ikamet ettiği ve zorunlu deprem sigorta poliçesinin de davacı adına bulunduğundan bahisle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ile düzelterek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle; davanın kabulüne karar verilmiş; karar, davalı tarafça temyiz edilmiştir.

1) 6110 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 26. maddesi, yargılamaya hakim olan ilkelerden taleple bağlılık ilkesini düzenlemektedir. Buna göre hakim, tarafların talepleriyle bağlı olup ondan fazlasına veya talepten başka bir şeye karar veremez ancak duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. Kanun'un 341. ve devamındaki maddeleri ise kanun yollarından istinaf kanun yoluna ilişkin düzenlemeleri içermektedir. Kanun'un 342. maddesine göre istinaf yoluna başvurma dilekçeyle yapılır ve istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru sebepleri ve gerekçesi bulunur. İstinaf incelemesinin kapsamı ise Kanun'un 355. maddesinde; “İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir.” şeklinde düzenlenmiştir. Bu hükümler doğrultusunda; kamu düzenine aykırılık hali dışında istinaf mahkemesince istinaf dilekçesinde gösterilmeyen bir neden resen dikkate alınamaz ve inceleme dilekçede belirtilen sebeplerle sınırlı olarak gerçekleştirilir.

İlk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesinde; davanın açılması ile birlikte aboneliğin tekrar aktif hale geldiğinden bahisle davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği belirtilerek, kararın kaldırılmasının talep edildiği anlaşılmaktadır.

Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında bölge adliye mahkemesince; HMK’nın 26. ve 355. maddeleri uyarınca davacının istinaf dilekçesinde belirttiği istinaf sebepleriyle sınırlı olarak inceleme yapılması gerekirken, geçici abonelik ilişkisinin mahkemenin tedbir kararına istinaden tesis edildiği gerekçesiyle davacının istinaf talebi yerinde görülmemesine rağmen, istinaf sebebi olarak belirtilmeyen ve kamu düzenine aykırılık kapsamında kalmadığı anlaşılan, bu sebeple resen gözetilmesi mümkün olmayan hususlar incelenmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

2) Bozma nedenine göre, davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının HMK'nın 371.maddesi uyarınca davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın aynı Kanun'un 373/2 maddesi uyarınca kararı veren bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 13/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.