"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı ve davalılardan ... vekilince temyiz edilmesi üzerine; temyize konu edilen kararda dava değeri, duruşma sınırının altında olduğundan, davalılardan ... vekilinin duruşma isteğinin miktar yönünden reddiyle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin incelemesinin evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı;, davalılardan ... ile 29.07.2012 tarihinde TR-... proje nolu 64.350 Euro'luk sözleşme imzaladığını, akabiyle projenin gerçekleşmemesi üzerine sözleşmeye aykırı hareket edildiğinden dolayı derneğe tahsis edilen 25.740 Euro'dan tahsis amacına uygun kullanılmayan 18.138,59 Euro'nun Kurum hesabına iadesinin yazılı olarak talep edildiğini, talebe rağmen ödeme yapılmadığını, bunun üzerine dernek ve dernek yöneticileri hakkında 18.138,59 Euro'nun faizi ile birlikte iadesi için Ankara 9. İcra Müdürlüğünün 2014/19537 takip sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, başlattığı takibe davalıların haksız ve usulsüz olarak itiraz ettiklerini ileri sürerek; davalıların icra takibine yaptıkları itirazın iptaline, lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalılar; talep edilen paranın tamamının amacına uygun kullanıldığını savunarak, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hüküm davalıların temyizi üzerine, Dairemizin 23.12.2020 tarihli ve 2020/4295 E. 2020/8232 K. sayılı ilamıyla, Türk Medeni Kanunu, Dernekler Kanunu ve sözleşmenin yapıldığı tarihteki davalı dernek tüzüğünün ilgili maddeleri irdelenerek, borç nedeniyle davalılara yüklenebilecek kusurun bulunup bulunmadığı, varsa davalıların sorumluluğunun tespiti ve borcun tüm davalılardan istenmesinin haklı olup olmadığının belirlenmesine yönelik konusunda uzman bilirkişiden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde; alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davalı dernek hesabına aktarılan 25.740 Euro hibeden davalı dernek ve yöneticilerince yapılan 7.601,41 Euro masrafın sözleşmeye uygun olduğu, geri kalan 18.138,59 Euro'nun ise sözleşmeye uygun olmadığı, sözleşmenin imzalandığı tarihte yönetim kurulu üyeleri arasında görev dağılımına ilişkin herhangi bir karar alınmadığı, bu nedenle derneği temsil ve ilzam yetkisi bulunmayan dernek başkanı dışındaki yönetim kurulu üyelerinin derneğin borçlarından sorumlulukları bulunmadığı, sözleşmeye uygun olmayan harcamalardan davalı dernek ve sözleşmeyi imzalayan ve derneği tek başına temsil ve ilzam yetkisi bulunan davalı ... ’un sorumluluğu bulunduğu gerekçesiyle; davalılardan ..., ..., ... ve ... aleyhine açılan davanın husumet yokluğundan usulden reddine, ... () ile ... aleyhine açılan davanın kabulü ile bu davalıların takip dosyasına itirazlarının iptaline, asıl alacak olan 18.138,59 EURO'nun %20'si oranında icra inkar tazminatının bu davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılardan ... vekillerince temyiz edilmiştir.
1- Mahkemece, her ne kadar bozmaya uyma kararı verilmiş ise de, bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir.
Dairemizin bozma ilamında; Türk Medeni Kanunu, Dernekler Kanunu ve sözleşmenin yapıldığı tarihteki davalı dernek tüzüğünün ilgili maddelerinin irdelenerek karar verilmesi gerektiği açıkça ifade edilmesine ve Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek bu doğrultuda karar verilmesi amacıyla dosyanın bilirkişiye tevdi edilmesine rağmen; hükme esas alınan bilirkişi raporunda, derneğin yönetim kurulu başkan ve üyeleri arasında görev paylaşımının yapılmadığı ancak derneği temsil ve ilzama yetkili tek kişinin dernek başkanı olduğu belirtilerek, dernek başkanı dışındaki diğer davalıların müteselsil sorumluluklarının bulunmadığına ilişkin soyut gerekçelere yer verildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, bozma ilamında belirtilen ilkeler gözetilmeden, dernek karar defterleri getirtilip incelenmeden alınan bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
O halde Mahkemece; yukarıda açıklandığı şekilde, özellikle dernek karar defterleri incelenmek suretiyle, dernek genel kurulunca yönetim kurulu üyelerine temsil yetkisi verilip verilmediği, dava konusu projede kimlerin sorumlu olduğu, kimlere hangi görevlerin verildiği, dava konusu projeye başvurmak için dernek üyeleri arasında nasıl karar alındığı, TMK’nın 50. ve 58. maddelerindeki düzenlemeler ışığında Dernek Tüzüğü de değerlendirilerek, gerekirse ilgili kanun, tüzük ve yönetmelikleri gösteren, nedenlerini açıklayıcı, taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli yeniden bir rapor alınmak suretiyle hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, bozma gerekleri yerine getirilmeksizin, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma nedenine göre, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.