"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı ... ile Kuruma devredilen Bağ-Kur arasında 1999 ve sonrasında akdedilen ve her yıl yenilenerek yürürlüğe giren sözleşmeler imzalandığını, davalı eczacı ...'nun akdedilen sözleşmeler kapsamında, sahibi olduğu ... Eczanesinde Kurum sigortalılarına ilaç temin ettiğini, ihbar üzerine yapılan incelemede bu eczanede düzenlenen reçetelerin küpürlerinin sahte olduğunu ve reçetelerde tahrifat yapıldığının tespit edildiğini, ilgililer hakkında Trabzon 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2004/47 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılamada davalı ...’nun beraat ettiğini, ancak diğer davalı kalfa ...'nun mahkum olduğunu, davalılardan toplam 41.890,00 TL ödeme yapılması istenmesine rağmen kendilerine bir ödeme yapılmadığını, kurumun alacağının, ana para ve ana parayı geçmemek üzere yürütülen faiz olmak üzere eczacının kurumdan alacağı olan 7.874,14 TL düşüldükten sonra 76.207,36 TL olduğunu, akdedilen sözleşmenin 22. maddesi gereğince sahte reçete ve kupürlerin bedelinin 5 katı tutarındaki 162.170,15 TL cezai şartın davalı ...'dan tahsilinin gerektiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL'nin yasal faizi ile davalı ... ve kalfası olarak çalışan diğer davalı ...'dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslahla talebini 192.644,92 TL'ye yükseltmiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak; Davanın kısmen kabulü ile, 28.645,85 TL'nin; 10.000,00 TL'sine ihtar tarihi olan 19.08.2005 tarihinden, 18.645,85 TL'sine ıslah tarihi olan 29.05.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- 6098 sayılı Türk borçlar Kanununun 117. maddesi uyarınca muaccel bir borcun borçlusu ancak alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Muaccel hale gelmiş bir borçtan dolayı alacaklının herhangi bir ihtarı yok ise anılan yasa maddesi uyarınca faize ancak dava veya takip tarihinden itibaren hükmedilmesi gerekir. Mahkemeninde kabulünde olduğu üzere, dava konusu olayda davacı kurum davalı tarafa 12/08/2005 tarihinde borcun ödenmesi için ihtar göndermiştir. Davacı kurum bu ihtar ile 76.207,75 YTL. nın 7 gün içerisinde ödenmesi hususunda davalıyı temerrüte düşürmüş olup dava ve ıslah dilekçesi ile de hak edilen ücret alacağı için temerrüt tarihinden itibaren faiz işletilmesini talep etmiştir. Öyle olunca, mahkemece hükmedilen alacağın tamamına temerrüt tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle, davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle, davacının bu yöne ilişkin temyiz isteğinin kabulüne, mahkeme kararının “hüküm” başlıklı bölümünün 2. fıkrası hükümden çıkartılarak yerine “ 28.645,85 TL'nin ihtar tarihi olan 19/08/2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,” sözlerinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.