Logo

3. Hukuk Dairesi2022/7291 E. 2022/9586 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, hesabından davalı hesabına gönderdiği paranın sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak iadesi talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile dava dışı üçüncü kişi arasında aynı konu hakkında açılmış ve halen derdest olan bir davanın bulunması, sebepsiz zenginleşme davasının sonucu için bekletici mesele niteliğinde olması gözetilerek, ilk derece mahkemesinin eksik inceleme ile hüküm kurması usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 5. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : GEYVE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki ilk derece mahkemesinde görülen alacak davasının reddine dair verilen karar hakkında, bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; 01/11/2010 tarihinde banka hesabından daha önce tanımadığı davalının hesabına masraflar dahil 197.000 TL gönderdiğini, o dönemde dava dışı ... ile aralarında tavuk çiftliği inşasına ilişkin sözleşme bulunduğunu, ...'in davalıya borcu olması ve bu borcunu ödemek için yaptırmış olduğu inşaatı göstererek kredi çekmesi ancak çektiği bu parayı inşaatı yapana göndermesi gerektiğinden, önce kendisine gönderip daha sonra da hesabından davalıya gönderildiğini, amacının ...'e yardım etmek olduğu halde inşaatın tamamlanması sürecinde yaşanan ihtilaf nedeniyle ... tarafından aleyhine menfi tespit ve istirdat davası açıldığını, ...'in dava sırasında bu işlemleri kabul etmediğini, davalının bahsi geçen yargılamada tanık olarak dinlenildiğini ve davacı ile aralarında ticari ilişki olmadığını ifade ettiğini, söz konusu para ile ...'in borcunun ödendiğini zannettiğini, tanık olarak vermiş olduğu ifadesinde davalının, ...'ten olan alacağına karşılık bu parayı aldığını kabul etmemesi üzerine aldatıldığını anladığını ileri sürerek sebepsiz olarak zenginleşen davalıdan, 196.494,83 TL'nin 01/11/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı; davaya cevap vermemiş, yargılama sırasında davanın reddini dilemiştir.

İlk derece mahkemesince, 18/11/2014 tarihli kararla dosyanın, Geyve Asliye Hukuk Mahkemesinin (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) 2012/407 Esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine karar verilerek yapılan yargılamada; alacak isteminin sebepsiz zenginleşmeye dayanması nedeniyle asliye hukuk mahkemesinin görev alanında kaldığı, asıl davaya ise asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla bakıldığı gerekçesiyle, eldeki dosyanın 2012/407 Esas sayılı dosyadan tefrikine karar verildiği; bundan sonra yapılan yargılama sonucunda; dava dışı ...'in banka hesabından 28/10/2010 tarihinde davacı hesabına 197.000 TL gönderilmesine ilişkin işlem ile davacıya ait banka hesabından davalı hesabına 01/11/2010 tarihinde 196.494,73 TL gönderilmesine ilişkin işlemin birbiri ile bağlantılı işlemler olduğu, davacının Geyve Asliye Hukuk Mahkemesinin (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) 2012/407 Esas sayılı dosyasında, işbu davaya konu alacağın ...'in borcuna karşılık davalıya yapılan ödeme olduğunu, yani dava konusu yapılan ve davacıdan istenebilecek alacak kalemlerinin olmadığını bildirdiği, davacı tarafın bu iddiası herhangi bir karara bağlanmadan eldeki davanın açıldığı, davacının işbu davaya konu para trasferini kendi iradesiyle gerçekleştirdiği, gerek iddianın ileri sürülüş biçimi gerekse de işbu davaya konu alacağın, işbu davanın davacısı ... ile dava dışı ... arasında görülen menfi tespit ve istirdat davasında (mahkemenin 2012/407 esas sayılı dosyası) değerlendirilerek karara bağlanacağı hususu dikkate alınarak dava konusu alacağın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsilinin talep edilemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.

Bölge adliye mahkemesince; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1)Dava konusu uyuşmazlık; davacının banka hesabından davalının banka hesabına gönderilen bir miktar paranın, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi istemine ilişkindir.

Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir.

Türk Borçlar Kanunu'nun konuya ilişkin 77 ve devamı maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir.

Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır.

İlk derece mahkemesince; dosyadaki bilgi ve belgelerden, dava konusu edilen tutar yönünden davacı ile dava dışı ... arasında görülen menfi tespit ve istirdat davası bulunduğu ve derdest davada değerlendirme yapılacağı, bu bağlamda dava konusu alacağın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsilinin talep edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olup, bu bağlamda Geyve Asliye Hukuk Mahkemesinin (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) 2012/407 Esasında kayıtlı ve derdest olan dava sonucunun bu dava için bekletici mesele yapılarak ve anılan dava dosyasının sonucu beklenerek, hasıl olacak sonuç dairesinde hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

İlk derece mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, HMK'nin 373. maddesinin birinci fıkrası uyarınca, işbu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir.

2)Bozma nedenine göre, davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.

SONUÇ :Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK'nın 373. maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, aynı Kanun'un 371 inci maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesi kararının

davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 19/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.