Logo

3. Hukuk Dairesi2022/7369 E. 2023/2995 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından satın alınan taşınmazda bulunan gizli ve açık ayıplar ile eksik işlerden kaynaklanan zararın davalılardan tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uygun olarak, açık ayıplar bakımından ayıp ihbarının süresinde yapılmadığı, gizli ayıp bakımından ise ayıp ihbarının süresinde yapıldığı ve bu ayıptan kaynaklanan değer kaybının davacıya ödenmesi gerektiği gerekçesiyle davayı kısmen kabul kararı, dosyadaki bilgi ve belgeler ile uyulması gereken hukuk kurallarına uygun bulunarak onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki ayıplı maldan kaynaklanan değer kaybı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 31.10.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde gelen davalı ... Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş. vekili Avukat... ile davalı ... Grup Gayrimenkul Ltd. Şti. vekili Avukat ....'ın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, ..., Yukarı ..., 106 parselde inşa edilen "İdealistkent" adlı projeden C1 Blok 12 nolu bağımsız bölümü davalılardan satın aldığını, dairede, bloklarda ve sitenin ortak alanlarında eksik ve ayıplar bulunduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere gizli ayıpların tespiti ile davalılarca giderilmesine, ayıpların giderilmesi için gerekli tahmini masrafın davalılardan tahsil edilerek icra veznesine depo edilmesine, bu taleplerin mümkün görülmemesi halinde oluşan değer kaybı nedeniyle şimdilik 2.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslah dilekçesi ile talebini 72.250,00 TL'ye çıkarmıştır.

II. CEVAP

Davalılar, herhangi bir ayıp ve eksik ifanın söz konusu olmadığını, süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığını, hiç bir ihtirazi kayıt olmaksızın taşınmazın teslim alındığını, kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemişlerdir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 11.09.2012 tarihli ve 2010/486 E., 2012/650 K. sayılı kararıyla; davanın kabulüne, 2.000,00 TL'nin dava, 70.250,00 TL'nin de ıslah tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte olmak üzere toplam 72.250,00 TL'nin davalılardan müteselsilen alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemece davanın kabulüne ilişkin verilen karara yönelik süresi içinde taraflar temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 13.03.2014 tarihli ve 2013/8200 E., 2014/7246 K. sayılı kararıyla, davacının 04.11.2007 tarihinde, ... Konut ... A.Ş’ye vekâleten satıcı Hakkı Ekşi ...’den ..., ..., 106 parselde inşa edilen “İdealistkent” adlı projeden C1 Blok 12 nolu daireyi satın aldığı, satın aldığı bağımsız bölümün davacıya tapuda devredildiği, 06.12.2008 tarihli tutanakla da fiilen teslim edildiği, davacının satın aldığı bu taşınmazla ilgili ayıp ihbarını, 06.08.2010 tarihli noterden düzenlenen ihtarname ile davalılara bildirdiği, 03.09.2010 tarihinde eldeki davayı açtığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda tespit edilen; proje alanının ve mevcut yeşil alanın taahhüt edilenden küçük olması, basketbol, voleybol ve futbol sahaları, tenis kortu gibi sportif tesislerin, misafir otoparkı ve göletin konut maliklerinin mülkiyet hakkının bulunmadığı parseller/yeşil alanlar üzerine yapılması, helikopter pistinin inşa edileceği yerin kamuya açık yeşil alan olması ve pistin yapılmaması, sosyal kültürel tesis, kapalı havuz ve ticaret merkezi olarak ayrılan parsellerin özel şahısların mülkiyetinde ve halen inşaat aşamasında olması, ağaçlandırmanın vaat edilen kadar olmaması, projede gösterilen iki okul, bir kreş ve sağlık merkezinin yapılmamış olması hususlarının davacının satın aldığı bağımsız bölümün ekonomik değerini düşüren ayıp niteliğinde olduğu, ancak davalıların bu ayıbı gizlemek için herhangi bir hileye başvurmadıkları, davacının bu ayıpları bağımsız bölümü teslim aldığı tarihte görebileceği ve tapu sicilinin aleni olması nedeniyle bu ayıplardan kolayca bilgi sahibi olabileceği, bu nedenlerle açık (görünür) ayıp niteliğinde oldukları, kaldı ki projede dini tesis olarak ayrılan 14108 parsel, temel eğitim alanı olarak ayrılan 14109 parsel ve ortaöğretim alanı olarak ayrılan 14097 parselin tahsis amaçları doğrultusunda bedelsiz olarak kamu kurumlarına devredildiği, caminin yapıldığı, bir okul inşaatının ise başladığı, davacının teslim aldığı bağımsız bölüm nedeniyle, 4077 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi gereğince malın teslim tarihinden itibaren 30 gün içinde davalılara ayıp ihbarında bulunmadığı, hal böyle olunca, mahkemece bu talepler yönünden ayıp ihbarının süresinde yapılmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi gerektiği, Mahkemece, bilirkişi raporunda gizli ayıp olarak tespit edilen su, ısı ve ses izolasyonu problemleri ile bina iç duvarlarındaki rutubetlenme yönünden gizli ayıpların mahiyeti ve sebepleri dikkate alınarak teslim tarihinden itibaren ne kadar sürede ortaya çıkabilecekleri hususunda bilirkişilerden ek rapor alınmalı, ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı tespit edilmeli, bu hususta tarafların delil ve karşı delilleri sorulmalı ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği, dairedeki interkom sistemi görüntüsünün karlı olması ve balkon zemininde suyun göllenmesi açık (görünür) ayıp olmasına rağmen gizli ayıp olarak kabul edilerek hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, sözleşme eki teknik şartnamede her blokta su deposu ve hidrofor tesis edileceği, deprem anında otomasyona bağlı gaz-su-elektrik kesici sistem kurulacağı belirtilmiş olmasına rağmen su deposu ve hidroforun tüm site için ortak şekilde tesis edilmesi ve su-elektrik kesici sistemin olmamasının açık(görünür) ayıp olmasına, bilirkişi raporunda açık ayıp olarak nitelendirilmesine ve mahkemece de bilirkişi raporunun hükme esas alınmasına rağmen gerekçeli kararda bu kalemlerin gizli ayıp olduğunun kabul edilmesi ve bu şekilde çelişkiye düşülmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, gizli ayıplar için nispi metod uygulanması, eksik ifa için ise satış bedeli üzerinden indirim yapılarak her iki sonucun toplamına hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçeleriyle karar bozulmuş, bozma nedenlerine göre davalıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmediği belirtilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla davacının dava dilekçesinde belirttiği proje alanının ve mevcut yeşil alanın taahhüt edilenden küçük olması, sosyal alanların site maliklerinin ayni ya da mülkiyet haklarının olmadığı başka taşınmazlar üzerinde olması, taahhüt edilen sosyal alanların bir kısmının yapılmamış olmasına yönelik ayıpların açık ayıp olduğu, malın teslim tarihinden itibaren 30 gün içerisinde davalıya ayıp ihbarında bulunması gerekirken buna dair dosyaya herhangi bir delil sunulmadığı, bu sebeple davacının açık ayıplara ilişkin tazminat taleplerinin reddi gerektiği, kök raporda tespit edilen diğer gizli ayıplar yönünden dava incelendiğinde; bloğun ... katındaki perde duvarların eteklerinde, kapalı otoparkın tavan ve duvarlarında boya kabarması ve su sızıntısı olması şeklindeki gizli ayıp nedeniyle bu gizli ayıbın ortaya çıkma süresinin Mahkemenin 2015/1581 Esas sayılı dosyasında alınan ek raporlarda belirtildiği üzere teknik olarak tespitinin mümkün olmadığı, bu gizli ayıp yönünden davacının ayıp ihbarının süresinde olduğu, söz konusu bu gizli ayıp nedeniyle taşınmazın değerinde 5.309,00 TL azalma olacağının bilirkişi raporuyla sabit olduğu, davacının bu tutarı davalıdan istemekte haklı olduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, 5.309,00 TL'sinin; 2.000,00 TL'sine dava tarihinden itibaren, 3.309,00 TL'sine ise ıslah tarihi olan 18.05.2012 tarihinden itibaren işleyecek olan avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı, daireyi teslim aldığında projenin tamamlanmamış olup daire tesliminden 2 yıl sonra projenin 1. ve 2 etaplarının bittiğini, ancak ortada 3. kısmının hala inşaat halinde olduğunu, davalılar tarafından taahhüt edilen fakat hiç yapılmayan ve kendisine ait olmayan alanlar üzerinde yapılmış sosyal donatıları içeren projeyi almak hususunda davalılar tarafından kötüniyet ile kandırıldığını, projedeki ayıpların davalılar tarafından hile yolu ile gizlendiğini, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun benzer dava konusunda burada eksik ... olduğu, açık ayıp olmadığına dair karar verdiğini, davaya konu gizli ayıplar/eksik işlerin devlet kurumlarınca daha yeni tespit edildiğini, bu durumu tespit etmesinin mümkün olmadığını, Mahkeme kararının Yargıtay tarafından daha önce aynı konu ile ilgili olarak verilmiş emsal kararlar ile de çelişki arz ettiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının satın aldığı taşınmazda, gizli-açık ayıpların bulunduğu ve eksik işler yapıldığından bahisle uğranılan zararın davalılardan tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 4 üncü maddesi “Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda ya da reklam ve ilânlarında yer alan veya satıcı tarafından bildirilen veya standardında veya teknik düzenlemesinde tespit edilen nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar, ayıplı mal olarak kabul edilir.

Tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde ayıbı satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm ve/veya yaralanmaya yol açan ve/veya kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde imalatçı üreticiden tazminat isteme hakkına da sahiptir.” şeklindedir.

2.Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. Usuli kazanılmış hak olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).

3. Bundan başka, Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş olan bu kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK).

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen kararda, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle uyulmasına karar verilen bozma ilamı ve dosyadaki bilirkişi raporuna göre davacının temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun kararın onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan mahkeme kararının ONANMASINA,

17.100,00 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine,

6100 saylı Kanun' Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

31.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.