Logo

3. Hukuk Dairesi2022/7482 E. 2022/9198 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İtirazın iptali davasında davacının, davayı alacak davasına çevirmek için ıslah talebinde bulunmasına rağmen mahkemenin bu talebi değerlendirmeden davanın reddine karar vermesi üzerine Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulması.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının ıslah talebinin HMK'nın 180. maddesi uyarınca tamamen ıslah kapsamında değerlendirilmesi ve bu talebe ilişkin olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olması gözetilerek yerel mahkeme kararının kanun yararına bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükme karşı Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulmakla; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; işlettiği yol kenarı otopark ücretinin tahsili için hakkında başlattığı takibe, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek; takibe vaki itirazın iptaline, lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

Davalı, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece; İİK`nın 67/1 maddesi uyarınca bir yıllık süre içerisinde dava açılmadığı gerekçesiyle, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar karar verilmiştir.

Adalet Bakanlığının 20/10/2022 tarihli yazısında; davacı vekilinin, 23/06/2022 tarihli ön inceleme duruşmasında nihai hüküm tesis edilmeden önce, yargılama devam ediyor iken, tam ıslaha ilişkin yasal hakkını kullanacaklarını, açılan itirazın iptali davasını alacak davası olarak ıslah edeceklerini, ıslah dilekçesinin bir hafta içinde sunalacağını belirttiği, davacının, usul ekonomisi ilkesine de esasen uygun düşen ıslah hakkını kullanmasının; usul ve kanuna uygun olduğu, mahkemece, davacının ıslah beyanıyla ilgili olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi ve hasıl olacak sonuç dairesinde hüküm tesisi gerekirken, bu hususta herhangi bir karar verilmeksizin, davanın itirazın iptali davası olarak görülüp, yazılı şekilde bir yıllık hak düşürücü süreden bahisle davanın reddine karar verilmiş olmasının usul ve kanuna aykırı bulunduğu ileri sürülerek; hükmün, kanun yararına bozulması talep edilmiştir.

Kavram olarak; taraflardan birinin yapmış olduğu usul işleminin tamamen veya kısmen düzeltilmesine ıslah denir ( HMK m.176). Eş söyleyişle ıslah, iyi niyetli tarafın davayı açtıktan veya kendisine karşı bir dava açıldıktan sonra öğrendiği olgularla ilgili yanlışlıklarını düzeltmesine, eksiklikleri tamamlamasına, bu çerçevede yeni deliller sunabilmesine olanak sağlayan bir kurumdur.

Islahın temel amacı, dava değiştirme yasağını, hasmın rızasını almaya gerek duymadan aşmak; böylece yeniden dava açma yükünden kurtularak, davaya getirilmesi unutulan vakıaları davaya dahil etmek, dava sebebini değiştirmek ya da ibraz ile ikame edilmesi ihmal edilen delilleri davada ileri sürme olanağını tarafa sağlamaktır. Dava konusunda veya istem sonucunun değiştirilmesi yönünde yapılabilecek değişiklik, tamamen ıslah veya kısmen ıslah şeklinde gerçekleşebilir. (HMK)'nın davanın tamamen ıslahını düzenleyen 180. maddesinde; “Davasını tamamen ıslah ettiğini bildiren taraf, bu bildirimden itibaren bir hafta içinde yeni bir dava dilekçesi vermek zorundadır. Aksi hâlde, ıslah hakkı kullanılmış sayılır ve ıslah hiç yapılmamış gibi davaya devam edilir.” şeklinde düzenleme mevcut iken 181. maddede kısmen ıslaha başvuran tarafa, ıslah ettiği usul işlemini yapması için bir haftalık süre verileceği, bu süre içinde ıslah edilen işlem yapılmazsa, ıslah hiç yapılmamış gibi davaya devam edileceği kabul edilmiştir.

Yapılan bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde, davacı vekilinin, 23/06/2022 tarihli ilk duruşmada davanın alacak davasına çevrileceğini ve ıslah dilekçesi bir hafta içerisinde sunacağını beyan ettiği, ancak mahkemece bu hususta bir karar verilmemiş olduğu anlaşılmıştır.

Hal böyle olunca, mahkemece; HMK'nın 181. maddesi uyarınca, davayı tamamen ıslah ettiğini beyan eden davacı vekiline bir hafta içerisinde ıslah dilekçesini sunmak için süre verilmesi gerekirken, bu talep hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması, usul ve kanuna aykırı olduğundan, Adalet Bakanlığının bu yöne ilişkin kanun yararına temyiz talebinin kabulü gerekir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Adalet Bakanlığının kanun yararına temyiz talebinin kabulü ile HMK'nın 363 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kararın sonuca etkili olmamak üzere KANUN YARARINA BOZULMASINA, aynı maddenin üçüncü fıkrası uyarınca gereği yapılmak üzere bozma kararının bir örneğinin ve dava dosyasının Adalet Bakanlığına gönderilmesine, 06.12.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.