Logo

3. Hukuk Dairesi2022/7508 E. 2023/2044 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı tarafından başlatılan icra takibine dayalı olarak açılan menfi tespit ve istirdat davasında, davacının borcun olmadığı iddiasının ispatlanıp ispatlanmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının icra dairesinde ödeme emrini tebellüğ ederek borcu ve ferilerini kabul ettiğine dair tutanak imzalaması ve bu işlemin zorlama ile yapıldığı iddiasını ispatlayamaması, ayrıca davacının faiz oranına, zamanaşımına ve icra işlemlerine ilişkin açtığı davaların reddine dair kesinleşmiş kararlar da gözetilerek, davacının iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle, istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1 E., 2022/666 K.

KARAR :Davanın reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ :İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI :2019/156 E., 2021/460 K.

Taraflar arasındaki menfi tespit ve istirdat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle ve incelemenin duruşmalı yapılması istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 06.07.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir

Belli edilen günde taraflardan kimsenin gelmediği belirlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; davalı tarafından aleyhine başlatılan icra takibinde takibin hangi yasal takip yollarına dayandırıldığının gösterilmediğini, İcra İflas Kanunu'nun 57 ve 61 ... maddelerinde emredildiği şekilde ilamsız ödeme emrinin borçluya tebliğ edilmediğini, 06.12.2009 tarihi itibariyle yasal faiz oranı %5 olmasına rağmen yasaya aykırı olarak %120 faiz oranı talep edildiğini, talep edilen faizin kamu düzeni ile ilgili olduğu ve ilamsız takiplerde yasa ile belirlendiği halde icra memuru tarafından resen dikkate alınmadığını, davalının baskı ile korkutarak yaptırdığı icra takibinde icra müdürünün huzurunda sahibi olduğu gayrimenkulleri ile ilgili beyanları alınarak neden borçlandığı dahi belli olmayan borç nedeniyle icra takibi ile aynı tarihte mal beyanının alındığını, ödeme emrinin icra dairesinde kendisine tebliğ hususunda hiçbir talebi olmadığını, yasal süreler geçmeden takip kesinleşmeden haciz işlemi yapıldığını, yapılan tebligat, haciz işlemleri ve istenen %120 oranındaki faizin kanuna açıkça aykırı olduğunu, icra dosyasında yasal sürelerde icra takip işlemleri yapılmadığından hiçbir belgeye dayanmayan haksız alacağın zamanaşımına uğradığını, yapılan hacizlerden vazgeçilerek hacizler fek edilip, dosya takipsiz bırakılmak suretiyle haksız tahsilattan vazgeçildiğini ve esasen iş bu icra dosyasında görülen haksız alacağın ve icra takibinin zaman aşımına uğradığını ileri sürerek; davacının hiçbir borcunun olmadığının tespiti ile %20 oranında kötü niyet tazminatının davalıdan tahsiline, haksız olarak yapılan icra takibinin iptaline, icra dosyasından tahsilat yapılması durumunda şimdilik fazlaya ilişkin dava hakları saklı kalmak kaydıyla 100.000 TL’lik kısmının davalıdan tahsil edildiğinden bu yana yasal faiziyle ve %20 kötü niyet tazminatı ile birlikte istirdatına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı; davaya süresinde cevap vermemiş, dosyadaki sözleşme suretlerini 20.10.2016 tarihinde dosyaya sunmuş, bilirkişi raporuna ilişkin beyanda bulunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında ikrazatçılık sözleşmesi imzalandığı ve davalı tarafından davacıya sözleşme kapsamında ödünç para verildiği, davalı tarafından dosyaya sunulan ikrazatçılık sözleşmesi, sözleşmeye istinaden düzenlenen tahhütname, ibra ve muvafakatnameye davacı tarafından yapılan bir itiraz bulunmadığı, ödünç para verme işlemi sonrası davalı tarafından davacı borçlu aleyhine İstanbul Anadolu 24. İcra Müdürlüğünün 2009/12185 E. sayılı dosyadan ilamsız takip yapılarak 100.000 TL asıl alacağa % 120 faizle icra masrafları ile birlikte borcun sebebi karzen gösterilmek suretiyle takip yapıldığı, davalı tarafından icra takibinin baskı ile korkutularak yaptırıldığı iddiasının davacı tarafça ispatlanamadığı, icra memuru işlemi ile takibin zamanaşımına uğradığı yönündeki iddiaların icra hukukuna ilişkin olduğu, kaldı ki davacının bu talepleri yönünden İstanbul Anadolu 13. İcra Hukuk Mahkemesi ve İstanbul Anadolu 7. İcra Hukuk Mahkemesinde açtığı davaların reddine karar verildiği, verilen kararların kesinleştiği, huzurdaki davanın ise menfi tespit ve istirdat davası olduğu, ispat yükünün kesinleşmiş bir takip dosyası bulunduğundan davacıda olduğu, davacı tacir olup bizzat ödeme emrinin dairede tebliğini istediği, icra müdürlüğünce kimlik tespiti yapılarak ödeme emrinin davacı borçluya tebliğ edildiği ve beyanında asıl alacak ve borcu ferileri ile birlikte kabul ettiği, yasal sürelerden feragat ettiği ve takibin kesinleştirilmesini talep ettiğinden mal beyanında bulunarak haczine muvafakat ettiği, takipteki faiz oranını % 120 ... ile bizzat borçlunun isteği ile kesinleştiği, faize aykırılık iddiasının ilamsız takipte icra dosyasına yapılması gerektiği gerekçesiyle, ispatlayamayan davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; mahkemece cevap verme, delil sunma ve davada ispat yükünün kime ait olduğu konularında esaslı surette hataya düşüldüğünü, terditli açılan davada önce ilk talep hakkında karar verilip bu talebin kabul görülmemesi halinde sonraki konuda yargılama yapması gerektiğini, davalı tarafından herhangi bir cevap dilekçesi ve davaya ilişkin delil sunulmadığını, davalının alacağın varlığını ispat etmesi gerektiğini, huzurdaki davada ispat yükünün davalıya ait olduğunu, ilamsız icra takibinde icra takibi hiç bir yazılı belgeye dayandırılmadığını ve icra dosyasına bu konuda alacağın dayanağı olarak hiç bir belge sunulmadığını, bilirkişi tarafından yapılan tespitte de icra dosyasında böyle bir belgeye rastlanmadığını, davalı süresinde cevap dilekçesi ve delil sunmadığından savunmalarını değiştirip genişletemeyeceği gibi ayrıca delil de sunamayacağını, icra takip talebinde sadece karzen denip, ne miktar, ne vade, ne tanzim tarihine dair açıklama olmadığı gibi yasal olarak zorunlu olmasına rağmen yazılı bir karz sözleşmesi de sunulmadığını, taraflar arasında bir sözleşme ilişkisi bulunduğunu davalının ispatlayamadığını ileri sürerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava, İcra İflas Kanunu'nun 72 nci maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit-istirdat davası olduğu, davalı tarafından davacı aleyhine İstanbul Anadolu 24. İcra Müdürlüğünün 2009/12185 E. sayılı takip dosyası ile 100.000 TL asıl alacak ve % 120 faiz ve icra masrafları ile birlikte karzen ilamsız icra takibi yapıldığı, takibin başlatıldığı tarihte davacının icra dairesine giderek ödeme emrini tebliğ alarak "100.000 TL borcu ferileriyle birlikte kabul ettiğini ve yasal sürelerden feragat ederek takibin kesinleştirilmesini" talep ettiği, icra dairesi tarafından buna uygun işlem yapılarak takibin kesinleştirildiğinin 16.12.2009 tarihli resmi tutanaktan anlaşıldığı, davacı bu işlemin zorlama ile yapıldığını iddia etmiş ise de, dava dosyasına bu hususu ispata yönelik bir delil sunamadığı, davacı anılan tarihte borcu ferileriyle kabul ettiğini beyan ederek, tutanağı imzası ile tasdik etmiş olduğundan borç miktarının ve faiz oranının da artık tartışılmasına olanak bulunmadığı, davacı tarafından takipteki faiz oranına, alacağın zamanaşımına uğradığına ve İcra Memuru tarafından yapılan sair işlemlere yönelik İstanbul Anadolu 13. İcra Hukuk Mahkemesi ve İstanbul Anadolu 7. İcra Hukuk Mahkemesinde açılan davaların reddine karar verildiği ve kararların kesinleştiği gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde sunduğu nedenleri tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, resmi ikrazatçılık yapan davalıdan ödünç para alımından kaynaklı menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

Kural olarak belli bir olayın gerçekleşip gerçekleşmediğini, tarafların ispat etmesi gerekir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6 ncı maddesi uyarınca; “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” Aynı yöndeki düzenleme 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesinin birinci fıkrasında, "İspat yükü, kanunda ... bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukukî sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir." şeklinde ifade edilmiştir. Buna göre ispat yükü, iddia edilen vakıalara dayanan tarafa ait olup, herkes iddiasını ispatla yükümlüdür.

3. Değerlendirme

Davanın, icra takibinden sonra açılan menfi tespit - istirdat davası olduğu, davalı tarafından davacı aleyhine İstanbul Anadolu 24. İcra Müdürlüğünün 2009/12185 E. sayılı takip dosyası ile 100.000 TL asıl alacak ve % 120 faiz ve icra masrafları ile birlikte borcun sebebi olarak "karzen" olduğu belirtilen ilamsız icra takibi başlatıldığı, takibin başlatıldığı tarihte davacının icra dairesinde ödeme emrini tebliğ alarak 100.000 TL borcu ferileriyle birlikte kabul ettiği ve yasal sürelerden feragat ederek takibin kesinleştirilmesi talebi üzerine takibin kesinleştirildiği, davacı bu işlemin zorlama ile yapıldığını ispat edemediği, davacı borcu ferileriyle kabul ettiğini beyan ederek tutanağı imzası ile tasdik ettiğinden borç miktarına ve faiz oranınına itirazının dinlenemeyeceği, keza davacı tarafından takipteki faiz oranına, alacağın zamanaşımına uğradığına ve icra memuru tarafından yapılan sair işlemlere yönelik İstanbul Anadolu 13. İcra Hukuk Mahkemesi ve İstanbul Anadolu 7. İcra Hukuk Mahkemesinde açılan davaların reddine karar verildiği ve kararların kesinleştiği de nazara alınarak toplanan deliller ile davacının iddiasının ispat edemediği anlaşılmakla, davacının temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi