Logo

3. Hukuk Dairesi2022/7569 E. 2023/658 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı şirket tarafından düzenlenen kaçak elektrik tespit tutanağı dayanak gösterilerek davacıya yansıtılan bedelin ödenmesi gerektiği iddiasına karşı açılan menfi tespit davasında, ispat yükünün kimde olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kaçak elektrik tespit tutanağının, aksi ispat edilinceye kadar geçerli olan resmi belge niteliğinde olmadığı ve davalı şirketin iddiasını ispatlayamadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/143 E., 2022/1369 K.

KARAR : Davanın kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ : Siverek 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/76 E., 2020/76 K.

Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; kaçak elektrik kullanıldığından bahisle hakkında kaçak elektrik tutanağı tanzim edildiğini, tapulu arazisinin olduğunu ancak sulu tarım yapmadığını ileri sürerek; kaynağı belli olmayan borçtan dolayı borcu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı; davaya konu taleplerin zamanaşımına uğradığını, ayrıca kaçak tutanağının aksinin resmi belge ile ispat edilmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu tahakkukun temelini oluşturan kaçak elektrik kullanım tespit tutanağının abone/kullanıcı veya temsilci sütunu ile tanık sütunlarının "imtina" şeklinde davacı şirket personelince doldurulduğu, tutanakta abone ve tanık imzalarının bulunmadığı, böylece kaçak elektrik tespit tutanağının tek taraflı düzenlenen belge haline geldiği, kaçak elektrik kullanımına dair sayaç görüntüsü, kablo bağlantıları gibi somut delillerin bulunmadığı, ÇKS kayıtlarında davacının 2017 yılı üretim dilekçesinin bulunmadığı, taşınmazın davacı ile birlikte ... ve...isimli şahıslara ait olduğu, bahse konu trafonun dava dışı ... adına kayıtlı olduğu ve onun tarafından kullanıldığı, davacının yaklaşık 1 yıldır...Mahallesinde yaşamadığı,... İlinde yaşadığı, belirtilen kordinatta kuru tarım yapıldığı, keşif sonucu alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmaz üzerinde sulu tarım faaliyetinin gerçekleştiğine dair kaçak tutanağında somut tespitlerin bulunmadığının da belirtildiği gerekçesiyle; davanın kabulü ile davacının davalıya 26.04.2017 zabıt tarihli tutanak nedeni ile 130.441,31 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; davalı şirketin düzenlediği tutanakların aksi sabit oluncaya kadar geçerli olduğunu, davacının kaçak elektrik kullandığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının kaçak elektrik kullanımına ilişkin düzenlenen ve tahakkuk dayanağı olan kaçak tespit tutanağının doğru ve yeterli bilgileri içermediği, davalı şirketin haklı olduğunu yasal delillerle ispatlayamadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde bildirdiği nedenleri tekrar ederek, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kaçak elektrik kullanıldığına dair iddianın ve buna bağlı olarak yapılan tahakkukun yerinde olmadığı iddiasıyla, davalı şirketce tahakkuk ettirilen kaçak elektrik tüketim bedeli nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. Bilindiği üzere, menfi tespit davasında ispat yükü, kural olarak davalı alacaklıya düşer. Diğer bir anlatımla, davacı (borçlu), davalının (alacaklının) varlığını iddia ettiği hukukî ilişkiyi (meselâ borcu) sadece inkâr etmekle yetinmekte ise, yani bu hukukî ilişkinin (borcun) hiç doğmadığını ileri sürmekte ise ispat yükü davalıya düşer. Çünkü hukukî ilişkinin (borcun) varlığını iddia eden davalı olduğu için, ispat yükü davalı alacaklıya düşer.

2. Diğer taraftan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) "İlamların ve resmi senetlerin ispat gücü" başlıklı 204 üncü maddesi;

"(1) İlamlar ile düzenleme şeklindeki noter senetleri, sahteliği ispat olunmadıkça kesin delil sayılırlar.

(2) İlgililerin beyanına dayanılarak noterlerin tasdik ettikleri senetlerle diğer yetkili memurların görevleri içinde usulüne uygun olarak düzenledikleri belgeler, aksi ispatlanıncaya kadar kesin delil sayılırlar.

(3) Mahkeme, yukarıdaki belgelerden biri hakkında şüphe uyandıran bir hâl görürse, ilgili daireden açıklama isteyebilir." hükmünü düzenlemektedir.

3. 08.05.2014 tarihli ve 28994 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 26 ncı maddesinde;

“(1)Gerçek veya tüzel kişinin;

a) Kullanım yerine ilişkin olarak; perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşma olmaksızın dağıtım sistemine müdahale ederek elektrik enerjisi tüketmesi,

b) Dağıtım sistemine veya sayaçlara veya ölçü sistemine ya da yapı bina giriş noktasından sayaca kadar olan tesisata müdahale ederek, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle, eksik veya hatalı ölçüm yapılması veya hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmemiş sayaçtan geçirilerek, mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesi,

c) Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin ilgili mevzuata uygun olarak kestiği elektrik enerjisini, mücbir sebep halleri dışında; yükümlülüklerini yerine getirmeden dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin izni dışında açması,.” hâlleri kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilmiştir.

4. Aynı maddede; “(2) Yapılan kontrollerde, kaçak elektrik enerjisi tüketildiğine dair bir şüpheye sebep olacak bir bulguya rastlanılması halinde bu Bölüm uyarınca belirlenen yöntemler çerçevesinde kaçak tespit süreci başlatılır.

(3) Kaçak elektrik enerjisi tüketiminin tespit edilmesinde, ilgili tüzel kişinin tespitini doğru bulgu ve belgelere dayandırması ve tüketici haklarının ihlal edilmemesi esastır. Kaçak işleminin başlatılması için bu sürecin sonunda kaçak elektrik enerjisi kullanımının tespiti gereklidir.” düzenlemesine yer verilmiştir.

5.Aynı Yönetmeliğin “Kaçak elektrik enerjisi kullanımı tespit süreci” başlıklı 27 nci maddesinin ilgili bölümü şöyledir: “(1) 26 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde yer alan hususlar göz önünde bulundurularak; kullanım yerinde yapılan kontrollerde, gerçek veya tüzel kişiler tarafından;

a) Dağıtım sistemine veya ölçü sistemine ya da tesisata tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle yapılan müdahalelerin tespiti veya 26 ncı maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bendi hallerinde,

(...) EK-1’de yer alan kaçak tespit tutanağı düzenlenir.

(2) Tutanaklarda yer alan bilgilerin eksiksiz ve okunaklı olarak doldurulması esastır.”

3. Değerlendirme

1. Somut olayda; davacı hakkında, dağıtım lisansına sahip tüzel kişi olan davalı şirkete bağlı görevliler tarafından düzenlenen 26.04.2017 tarihli kaçak elektrik tespit tutanağına, abonelik tesis edilmeden ve sayaçsız elektrik kullanılmakta olduğu yazılmıştır.

2.Davaya konu tutanağın, bir özel hukuk tüzel kişisi olduğu tartışmasız olan davalı şirkette hizmet akdiyle çalışan görevliler tarafından düzenlenmiş olduğu gözetildiğinde, 6100 sayılı Kanun'un 204 üncü maddesinin ikinci fıkrasında hüküm altına alınan belgelerden olmadığı tartışmasızdır. Eş söyleyişle, kaçak elektrik tutanağı, aksi sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden değildir. (Dairemizin 21.10.2021 tarihli ve 2021/4894 E., 2021/10580 K. sayılı kararda aynı yöndedir.)

3.Diğer taraftan, yukarıda açıklanan Yönetmelik hükümleri, özellikle “Kaçak elektrik enerjisi tüketiminin tespit edilmesinde, ilgili tüzel kişinin tespitini doğru bulgu ve belgelere dayandırması ve tüketici haklarının ihlal edilmemesi esastır.” şeklindeki düzenleme ile menfi tespit davalarındaki genel kural birlikte değerlendirildiğinde; ispat yükü, davacının abonelik sözleşmesi tesis etmeden kaçak elektrik kullandığı yönündeki tespite dayanarak davaya konu bedeli talep eden davalı şirkete ait olup, davalı şirket bu iddiasını dosya kapsamı itibariyle ispatlayamamıştır.

4. Bu durumda, temyizen incelenen karar; yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerine göre usul ve kanuna uygun olduğundan davalı tarafın yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.