Logo

3. Hukuk Dairesi2022/7597 E. 2022/9056 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yüksek lisans eğitimi için geçici olarak görevlendirilen öğretim üyesinin istifa etmesi üzerine üniversiteye olan borcunun kapsamı ve kefillerin sorumluluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, davalı öğretim üyesinin istifa etmesi sebebiyle taahhütname gereği maaş ve yollukları da içeren tüm ödemelerin %50 fazlası ile iadesini talep etmesi üzerine, mahkemenin önceki bozma kararlarına rağmen davacının taleplerini eksik inceleyerek hüküm kurması usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, davalı ...'ün 2547 sayılı Yasanın 35. maddesine göre Öğrenci Yetiştirme Programı kapsamında kadrosunun geçici olarak ... Üniversitesine tahsis edildiğini, davalının istifa etmesi nedeniyle taahhütname senedine göre %50 fazlası ve yasal faizi ile ödeme yükümlülüğü bulunduğunu, diğer davalıların da ona kefil olmaları nedeniyle sorumlu olduklarını belirterek, 220.971,33 TL'nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, 15.3.2016 havale tarihli ıslah dilekçesiyle talebini 331.277,26 TL'ye yükseltmiştir.

Davalılar , davanın reddini dilemişlerdir.

Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.

1- Dava, 2547 Sayılı Yasanın 35. maddesi uyarınca imzalanan yüklenme senedinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir.

Mahkemece, verilen ilk kararda davacının davasının kısmen kabul, kısmen reddi ile davacı idarenin asıl borçludan dava tarihi itibariyle 17.908,55 TL asıl alacak ile 4.512,06 TL işlemiş faizin asıl alacağın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı asil borçludan tahsiline, kefiller yönünden ise 17.908,55 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline dair kararın taraflarca temyizi ile hükmün Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 28/11/2018 tarih 2017/4961 - 2018/11495 sayılı ilamı ile “Yargıtay (kapatılan) 18. Hukuk Dairesinin 08.10.2015 tarih 2015/12064 Esas, 2015/13965 Karar sayılı ilamı ile “... Dosyadaki bilgi ve belgeler ile özellikle davalı tarafından verilen taahhütnamenin 2. maddesine göre; davacının lisansüstü eğitim ve öğretim yönetmeliği çerçevesinde öğrenimini tamamlayıp ODTÜ, Selçuk Üniversitesi ve YÖK tarafından uygun görülen sürede Selçuk Üniversitesi'ne döneceğini ve ODTÜ'de eğitimde bulunduğu sürede (tatiller dahil) mecburi hizmet yapacağını, 5. maddesinde ise mecburi hizmet yapacağı Selçuk Üniversitesine dönmediği takdirde ODTÜ'de kadroya atandığı veya eğitime başladığı tarihten, fiilen ilişiğinin kesildiği tarihe kadar geçen sürede kamu personeli olarak tarafına yapılan tüm ödemeleri yüzde elli fazlası ile nakten ve defaten veya verilen süre içinde eşit taksitlerle, yasal faizi ile birlikte ödeyeceğini taahhüt ettiği, ödemelerin içinde maaşlar ve yollukların da bulunduğundan, davalının sözü edilen bu yüklenme senedini hata, hile veya zorla kendisine imza ettirildiğini ileri sürmediğini, davalının serbest iradesi ile davacı üniversiteye böyle bir taahhütname (yüklenme senedi) vermesini engelleyen bir düzenleme olmadığı gibi, yüksek lisans eğitimi yapması için kendi iradesi dışında da gönderilmediği; bu taahhütnamenin davalıyı bağlayacağı, ortada davalı tarafından verilen bu taahhüdü geçersiz kılan bir durum da söz konusu olmadığı anlaşıldığından; mahkemece, taahhütname kapsamı doğrultusunda işlem yapılması ve istenen tazminatın bu doğrultuda hesaplanıp hüküm altına alınması gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir ....” gerekçesiyle bozulduğu uyulan bozma ilamının aksine dosyaya kazandırılan bilirkişi raporunda; “... davalı doktora öğrencisinin taahhüt ettiği zorunlu hizmeti ifa edemeyecek olması hali için ifa edememe sebebine göre değişen akdi sorumluluğun düzenlendiğini, zorunlu hizmete başlamamış olmasının bu sebeplerden hangisine dayandığı önemli olmaksızın, davacının davalı ile kefillerinden talep edeceği alacağının, davalıya öğrenim masraflarının harcama tarihinden itibaren işlemiş yasal faizden ibaret olacağı, ödemiş olduğu aylıkları talep edemeyeceği gibi masraf için öngörülen cezai şart niteliğindeki %50 fazlasını da talep edemeyeceğine...’’ ilişkin kanaat bildirilmiştir. İlgili rapor hükme esas alındığına göre mahkemece uyulmasına karar verilen bozma ilamının gerekleri yerine getirilmemiştir...’’ gerekçesiyle bozulmuştur.

Bozma ilamına uyularak tekrar yapılan yargılama sonunda, davalı ...’e yönelik davanın kabulü ve davalılar ... ile ...’a yönelik davanın kısmen kabulü ile 157.862,07 TL'sine 15.02.2013 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle ve davalılardan ... ile ...’in sorumluluklarının kefalet miktarı olan 70.000,00 TL ile sınırlı olmak üzere, 220.971,33 TL'nin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davalılar ... ve ...’e yönelik fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş olup; hükmün taraf vekillerince temyizi üzerine Dairemizin 30.12.2021 gün ve 2020/11267 E. 2021/13295 K. sayılı ilamıyla "... yüklenme senedindeki mecburi hizmet yükümlülüğünün yerine getirilmemesi halinde araştırma görevlisi kadrosunda bulunmanın ve çalışmanın karşılığı olan yurt içi aylıklarının iade edilmesinin angarya yasağı kapsamında olduğu kabul edilerek bu talebe yönelik davanın reddine,... sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına" gerekçesiyle bozulmuştur. Ne var ki dava dilekçesinde açıkça belirtilmeyen dava konusu taleplerin açıklanması mahkemece istenmiş olup, 06/05/2014 havale tarihli dilekçede davacının taleplerinin maaş ve yolluk ödemesine ilişkin olduğu beyan edilmiştir. Dairemizin bozma ilamının, sadece yurtiçi aylıkların geri ödemesine dair davanın reddedilmesine ilişkin olduğu anlaşıldığından, davacının sair talepleri hususunda da gerekçesiz olarak bozmaya uyularak davanın reddedildiği anlaşılmıştır. Bozmaya uyulmakla, bozma ilamında belirtilen hususlar eksiksiz ve harfiyen yerine getirilmek zorundadır. O halde, mahkemece davacının diğer

talepleri de incelenerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, hiçbir gerekçe gösterilmeden eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

2- Bozma nedenine göre, davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.