"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 24. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : ANKARA 16. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasına dair verilen karara, bölge adliye mahkemesince uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davalı idarenin satılığa çıkardığı ... Mahallesinde bulunan taşınmazları satın aldığını, 08.03.2011 tarihli ve 27868 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Anayasa Mahkemesi’nin 13.01.2011 tarih 2008/13 E. 2011/14 K. sayılı kararı ile 5335 sayılı yasanın 32/1 maddesinin iptalini gerekçe gösteren Danıştay 13. Dairesi 26.04.2011 tarih 2007/5183-2011/1862 Sayılı Kararı ile yönetmelik ve davalı Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demir Yolları İşletmesi Genel Müdürlüğünün taşınmaz satış ihalesinin iptaline karar verildiğini, bu iptali sebep gösteren davalı idareni her bir parsel için ayrı ayrı davalar açtığını, davaların sonuçlanıp kesinleştiğini, tapuların adına olan kaydı iptal edilerek, sadece satın aldığı paranın iade edildiği taşınmazların, intikal sürecinin özel hukuk kurallarına uygun olarak gerçekleştiğini, taşınmazların satışından hemen sonra davalı idarenin göndermiş olduğu devir, kullanım ve inşaat yasağı nedeniyle; yasaklı taşınmazların hiçbir şekilde kullanılamadığını, satış bedeli ödenmiş iş bu taşınmazlara ait tapuların uhdesinde kaydi olarak görünmesinin dışında hiçbir yararı olmadığını, zararının, tapu iptallerinin kesinleştiği tarihteki taşınmazın gerçek değeri ile iade edilen satış değeri arasındaki fark olduğunu, bu nedenlerle; şimdilik 25.000,00 TL değer farkı zararının iptal tescil kararının kesinleştiği temerrüt tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 07/09/2019 tarihli ıslah dilekçesiyle talebini 127.868,25 TL'ye yükseltmiştir.
Davalı, davacının sözleşme hükümleri gereğince sözleşmenin ifasının imkânsız olması halinde ödediği bedel dışında herhangi bir hak talep etmeyeceğini kabul ettiğini, en fazla sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ödediği paraya ödeme tarihinden itibaren yasal faiz talep edebileceğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere ve özellikle bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre, davalının yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 2. maddesinde; "Yargı işlemlerinden bu kanuna bağlı (1) sayılı tarifede yazılı olanların yargı harçlarına tabi olacağı", (1) sayılı Tarifenin III-Karar ve ilam harcı başlıklı 1/a maddesinde; "Konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden" nisbi harç alınacağı, 1/e maddesinde de; "Yukarıdaki nisbetlerin Bölge Adliye Mahkemeleri, Bölge İdare Mahkemeleri, Danıştay ve Yargıtay'ın tasdik veya işin esasını hüküm altına aldığı kararları için de aynen uygulanacağı" hüküm altına alınmıştır. 492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun 13.maddesinde harçtan müstesna işlemler belirtilmiş olup, davalı harçtan muaf değildir. Buna rağmen hüküm fıkrasında davalının harçtan muaf olduğu belirtilerek harç alınmasına yer olmadığına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının düzeltilerek onanması, HMK'nın 370/2. maddesi gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle bölge adliye mahkemesi hükmünün 2.bendinin hükümden çıkartılarak yerine ''Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 8.068,65 TL nisbi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,'' söz ve rakamlarının yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 8.068,65 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıdan mahallinde alınmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 05/12/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.