"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1594 E., 2022/1274 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2017/518 E., 2022/51 K.
Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ve alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince; davanın davalı gerçek kişiler yönünden husumetten reddine, davalı şirket yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili ve davalı gerçek kişiler vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin başvurusunun esastan reddine, davalı gerçek kişiler vekilinin başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın davalı gerçek kişiler yönünden esastan reddine, davalı şirket yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; davalı arsa sahipleri ile diğer davalı şirket arasındaki 05.06.2009 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince inşa edilecek dairelerden iki adetinin toplam 250.000 TL' den olmak üzere 50.000 TL'nin peşin ödenerek satın alınması hususunda davalı şirket ile aralarında 02.01.2014 tarihli adi yazılı satış sözleşmesi düzenlendiğini, bakiye 200.000 TL'nin ise iş karşılığında ödenmesinin kararlaştırıldığını, sözleşmede teslim tarihi 31.12.2014 olarak belirtildiği halde davalı şirketten kaynaklı nedenlerle dairelerin tamamlanarak teslim edilemediğini, sözleşmede zamanında teslim edilemeyen daireler için rayiç bedelden kira bedeli ödenmesinin kararlaştırıldığını, dava tarihi itibariyle dairelerin halen teslim edilmediğini, davalı arsa sahiplerinin inşaatın tamamlanma oranı gözetildiğinde sebepsiz zenginleştiklerini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 50.000 TL'nin ödeme tarihinden itibaren ve dairelerin teslim edilmesi gereken 31.12.2014 tarihinden dava tarihine kadar emsal daireler dikkate alınarak belirlenecek rayiç kira bedelinin mevduata uygulanacak en yüksek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı gerçek kişiler; davacının 50.000 TL'yi diğer davalı şirkete ödediğinden kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, yüklenici davalı şirket ile aralarındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesinin halen devam ettiğini, kendilerine de eksiksiz olarak teslim edilen daire bulunmadığını, yükleniciye pay devri yapıldığı halde inşaatı durdurduğunu, sebepsiz zenginleşme iddiasının kabul edilemeyeceğini, aksi halde davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini istemişlerdir.
2. Davalı Hol-tur İnşaat Hafriyat Nak. Turizm San. ve Tic. Ltd. Şti.; davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı gerçek kişiler aleyhine açılan bedel iadesi davasının davalıların taraf sıfatının bulunmaması sebebiyle husumet yokluğundan usulden reddine, davalı şirket aleyhine açılan davanın kabulüne, davacı ile aralarındaki 02.01.2014 tarihli HOLTUR 2 Satış Sözleşmesinin feshine, davacının ödemiş olduğu 50.000 TL'nin temerrüt gerçekleşmediğinden dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalı şirketten tahsiline, kira tazminatı davasının koşulları oluşmadığından reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili ve davalı arsa sahipleri vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; arsa sahiplerine karşı açılan davanın sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayandığı halde yeterli inceleme yapılmadığını, oysa ki inşaat tamamlandığı oranda arsa sahiplerinin sebepsiz zenginleştiklerini, Mahkemece keşif yapılarak yüklenicinin edimini ne ölçüde yerine getirdiğinin tespit edilmesi gerektiğini, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin resmi şekilde yapılmamasının sonuçlarının araştırılmamasının hukuka aykırı olduğunu, yapılan ödemeler ile inşaatın belli seviyeye getirildiğinin gözetilmediğini, dairelerin teslim edilmemesi nedeniyle kira kaybı talebine ilişkin inceleme yapılmamasının taleple bağlılık ilkesine aykırılık teşkil ettiğini, ödeme tarihi ve dairelerin teslim tarihi sözleşme ile belirlenmiş olduğundan faiz bakımından gerekçenin de yerinde olmadığını belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalı gerçek kişiler vekili; davalıların sebepsiz zenginleşmedikleri gerekçesi ile davanın esastan reddine karar verilmesi ve lehlerine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden bahisle, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı ile davalı şirket arasında sözleşme ilişkisinin bulunduğu, davacının sözleşmeden dönerek ödediği bedelin iadesini talep etmesi nedeniyle geç teslimden kaynaklı kira kaybı talep edemeyeceği, davalı şirketin dava tarihinden önce temerrüte düşürüldüğünün ispat edilemediği, davalı arsa sahiplerine karşı açılan davada açıkça sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanıldığı, davacı ile davalı arsa sahipleri arasında sözleşme ilişkisi bulunduğunun ve davalıların sebepsiz zenginleştikleri ispat edilemediği halde davanın esastan reddi yerine husumetten reddi kararının ve hükmedilen vekalet ücretinin doğru olmadığı gerekçeleriyle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında, davacı tarafından davalılar........., ......,... ...... ... ve...aleyhine açılan bedel iadesi talebinin esastan reddine, davacı tarafından davalı şirket aleyhine açılan davanın kabulü ile taraflar arasındaki 02.01.2014 tarihli "HOLTUR 2 Satış Sözleşmesi"nin feshine, davacının ödemiş olduğu 50.000 TL'nin temerrüt gerçekleşmediğinden dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalı şirketten tahsiline, davalılar aleyhine açılan kira tazminatı davasının koşulları oluşmadığından reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; davanın arsa sahipleri yönünden de kabul edilmesi gerektiğini, ancak aksi kanaatte olunması halinde davalı arsa sahipleri ile davacı arasında sözleşme ilişkisi bulunmadığından davanın husumetten reddi ile maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrar ederek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı şirket yönünden tüketicinin taraf olduğu harici konut satış sözleşmesinden dönülmesi ve sözleşme uyarınca ödenen bedelin iadesi istemi ile geç teslim nedeniyle kira kaybından kaynaklı tazminat, davalı arsa sahipleri yönünden ise sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi uyarınca yüklenicinin kendi payına düşen dairenin adi yazılı şekilde satışının yapılması, alacağın temliki hükmünde olup geçerlidir.
2. Geçerli olan bu sözleşmeden dönülmesi halinde ise, taraflar, karşılıklı olarak birbirlerine vermeyi taahhüt ettikleri şeyi vermekten kaçınır ve verdiklerini de geri isteyebilirler.
3. Değerlendirme
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarının doğru şekilde belirlendiği, davacı ödemiş olduğu iki adet daire bedelini istediği dava ile sözleşmeden döndüğüne göre, artık aynı sözleşmeye dayanarak davalı şirketten kira bedelini isteyemeyeceği, öte yandan davacı tarafça davalı arsa sahiplerinin sebepsiz zenginleştiklerinin ispatlanamadığı anlaşılmakla, davacı tarafın temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.