Logo

3. Hukuk Dairesi2022/7841 E. 2023/802 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı banka lehine ipotek tesis edilen taşınmazla ilgili, konut kredisinin ödenmesini müteakip ipoteğin fekki talebine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: İpotekli taşınmazın, konut kredisi borcu dışında davalı banka lehine kefalet borcu nedeniyle de teminat teşkil edip etmediğinin ve davacının kefaletinin geçerli olup olmadığının tespit edilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulduğu gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/858 E., 2022/1227 K.

KARAR : Asıl ve birleşen davanın kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ : Yalova 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/26 E., 2019/670 K.

Taraflar arasında birleştirilerek görülen menfi tespit ile ipoteğin fekki davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince; davaların kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Asıl ve birleşen davada davacılar; aleyhlerine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığını, başlatılan takipte borcun dayanağı olarak 1. derece 168.750 TL bedelli ipotek gösterildiğini, ipotek miktarı tutarında icra takibi başlatıldığını, icra takibinin hiçbir hukuki - akdi dayanağının olmadığını, ipotekle temin edilen borcun ödendiğini iddia ederek, icra takibinde borçlu olunmadığının tespitine ve ipoteğin iptaline karar verilmesini talep etmişlerdir.

II. CEVAP

Asıl ve birleşen davada davalı; birleşen davacı ...'in dava dışı şirketin kredi borcuna 200.000 TL'ye kadar müteselsil kefil olduğunu, şirketçe borcun ödenmemesi üzerine kefile gönderilen ihtarın da sonuçsuz kalması üzerine kefiller aleyhine icra takibi başlatıldığını, birleşen davacının bankadan kullandığı kredi nedeni ile 16.10.2012 tarihinde banka lehine ipotek tesis edildiğini, ipotek tesisine ilişkin resmi senette ipoteğin banka nezdindeki şahsi borçlarının yanı sıra müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı sözleşmelerden kaynaklı borçlarını da kapsadığının belirtildiğini, asıl davacının ipoteği kabul ederek taşınmazı iktisap ettiğini, birleşen davacıya kullandırılan kredi borcu ödenmiş olsa da birleşen davacının kefaleti nedeniyle ipoteğin teminat niteliğinde olduğunu, bu sebeplerle asıl davacının taşınmazı üzerindeki ipotek nedeniyle sorumluluğunun devam ettiğini savunarak asıl ve birleşen davaların reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; asıl davacı ...'ün 10.06.2013 tarihinde 58 numaralı bağımsız bölümü16.10.2012 tarihli 1.derece 168.750 TL bedelli ipotekli şekilde satın aldığı, birleşen davacı ... ile davalı banka arasında 28.09.2012 tarihinde 56.250,00 TL ana para tutarlı sabit faizli konut finansman kredisi sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmeye istinaden 16.10.2012 tarihli 168.750, TL bedelli ipoteğin banka lehine tesis edilmiş olduğu, birleşen davacı ...'in konut finansmanı kredisi sözleşmesine istinaden bankaya herhangi bir borcunun bulunmadığı gerekçesiyle; davaların kabulü ile asıl ve birleşen davacıların davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine, ipoteğin fekkine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; birleşen davacı ...'in kullandığı yahut kullanacağı tüm krediler ve bankaya olan tüm borçlar ile 3. kişilerin borçlarına kefil olması halinde ortaya çıkacak sorumluluğunu kapsayacak şekilde teminaten bağımsız bölüm üzerinde davalı banka lehine ipotek tesis ettiğini, Sevim'in dava dışı bir şirketin borçlarına müteselsil kefil olması nedeni ile de ipotek tesis ettiğini, asıl davacı ...'ün taşınmazı diğer davacıdan ipoteği kabul ederek iktisap ettiğini, akabinde kendisine tebliğ edilen ihtarnameye rağmen sorumlu olduğu borcu ödemediğinden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile aleyhine icra takibi başlatıldığını, tüm sürecin hukuka uygun olduğunu, hukuka aykırı bilirkişi raporunun hükme esas alınmasının kabul edilemez olduğunu, rapora itirazlarının değerlendirilmediğini, ipotek resmi senedinde yer alan ifade gereğince davacının sorumlu olduğu açık olmasına rağmen bu hususun değerlendirilmediğini ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; asıl davacının ipotekli olarak satın alıp maliki olduğu taşınmaz üzerine birleşen davacının kredi borcu nedeniyle konulan ipoteğin terkini şartlarının oluştuğu, 16.10.2012 tarihli resmi senetteki ipoteğe ilişkin açıklamaların haksız şart niteliğinde olduğu, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Asıl ve birleşen davaya konu uyuşmazlık, menfi tespit ve ipoteğin fekki istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun "İpoteğin terkinini isteme hakkı" başlıklı 883 üncü maddesinin birinci fıkrası "Alacak sona erince ipotekli taşınmazın maliki, alacaklıdan ipoteği terkin ettirmesini isteyebilir." hükmünü içerir.

3. Değerlendirme

1. Birleşen dosya davacısı Sevim'in davalı banka nezdinde kullandığı konut kredisine istinaden bağımsız bölüm üzerine 16.10.2012 tarihli ve 588 yevmiye numaralı işlemle 168.750 TL bedelli ipotek kurulmuştur. İpotek senedinde teminat altına alınan borçlar arasında kefalet sebebiyle müşterek borçluluk da sayılmıştır. Asıl davacı tarafından ise bağımsız bölüm, ipotekli şekilde satın alınmıştır.

2. 07.08.2012 tarihli el yazılı kefalet beyanı ile birleşen davacı ... "Lego Mimarlık Yapı Dekorasyon San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin asaleten/kefaleten kullandığı/kullanacağı tüm kredilere 200.000 TL tutarına kadar, müteselsil kefil olmayı kabul ediyorum." şeklinde beyanda bulunmuştur.

3. Her ne kadar İlk Derece Mahkemesince; konut kredisi borcu ödendiğinden asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiş ise de, ipoteğin kefalet yönünden teminat sağlayıp sağlamadığı, birleşen davacının dava dışı şirketin borçlarına kefaletinin geçerli olup olmadığı ve geçerli bir kefalet mevcut ise kefalet sebebiyle bankaya borcu bulunup bulunmadığı ve bu suretle ipoteğin kaldırılması şartlarının oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davalının istinaf başvurularının esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının davalı yararına BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.