"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/959 E., 2021/2055 K.
KARAR : Davanın kabulü
KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davalı vekili
Taraflar arasındaki görülen menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece, Mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Davalı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş ve duruşma talep edilmiş olmakla; karar düzeltme aşamasında duruşma talep edilemeyeceğinden, duruşma isteğinin reddine karar verilerek, kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; davalı ile imzaladığı 20.04.2010 başlangıç tarihli kira sözleşmesini 26.01.2012 tarihli ihtarname ile feshettiğini, kiralananın anahtarlarını 04.05.2012 tarihinde notere teslim ettiğini, kiralanan hasarsız ve borçsuz olarak davalıya teslim edildiği halde sözleşmeye istinaden verilen 5.000 Euro nakit ve 42.800 Euro bedelli teminat mektubunun iade edilmediğini, teminat mektubunun her an nakde çevrilmek üzere bankaya ibraz edilebilme riski bulunduğunu ileri sürerek; davalıya borçlu olmadığının tespiti ile depozito mahiyetinde verilen 5000 Euro nakit ve 42.800 Euro bedelli teminat mektubunun iade edilmesini talep etmiş; yargılamada davalı tarafından teminat mektubunun bankaya ibraz edilmesi üzerine 42.800
Euro karşılığının ödendiğinden bahisle menfi tespit talepli davanın istirdat davası olarak devamına karar verilmesi istemiş, 17.09.2012 tarihli dilekçe ile de 5000 Euro nakit para hakkındaki talebini atiye bıraktığını bildirmiştir.
II. CEVAP
Davalı; davacı kiracının kiralananı tahliye etmesi için ileri sürebileceği haklı bir sebebi olmadığı gibi sözleşmede de kiracıya sözleşmeyi haksız olarak sona erdirme hakkının da tanınmadığını, tahliye bildirimi ihtarını kabul etmediklerini, ayrıca depozito bedeli olan 42.800 Euro bedelli teminat mektubunun bedelinin ödenmesi üzerine iade edildiğini, davacının iddia ettiği gibi 5.000 Euro tutarındaki depozitonun teslim edilmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Davanın açıldığı İstanbul 15.Aslliye Hukuk Mahkemesince 05.02.2013 tarihli ve 2012/123 E., 2013/9 K. sayılı kararıyla; davacı vekili 5.000 Euro nakit alacağına ilişkin talebini 17.09.2012 tarihli dilekçesi ile atiye bıraktığından bu konudaki talebine ilişkin olarak karar verilmesine yer olmadığına, davacı vekilinin 42.800 Euro'luk teminat mektubunun nakde çevrilmesinin önlenmesi olarak açılan bilahare istirdada dönüştürülen davasının konusu kalmadığından reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1.Mahkeme kararına karşı, davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 6. Hukuk Dairesinin 01.10.2013 tarihli ve 2013/10090 E., 2013/13317 sayılı kararıyla hükmün onanmasına karar verilmiş; onama kararına karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesinin talep edilmesi üzerine aynı Dairece verilen 19.11.2014 tarihli ve 2014/9632 E., 2014/12673 K.sayılı kararı ile: taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklandığı, Mahkemece sulh hukuk mahkemesi görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, davanın esası hakkında karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle Mahkeme kararı bozulmuştur.
B. İkinci Bozma Kararı
1.Bozma üzerine, dosyanın gönderildiği Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; 21.06.2018 tarihli ve 2015/1181 E., 2018/664 sayılı kararla; 5.000 Euro alacağa ilişkin talep yargılama aşamasında atiye bırakıldığından karar verilmesine yer olmadığına, 42.800 Euro bedelli teminat mektubunu nakde çevirmesinin önlenmesi olarak açılan ve daha sonra isdirdata dönüşen davanın konusu kalmadığından reddine karar verilmiş; karara karşı, davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 17.02.2021 tarihli ve 2020/9787 E., 2021/1566 K. sayılı kararıyla; davacı tarafından sözleşmeye uygun fesih ihbarında bulunularak kiralananın tahliye edilmiş olmasına göre sözleşmenin haksız feshinden ve fesih ihbarının hukuki sonuç doğurmayacağından söz edilemeyeceği, aynı zamanda davacı tarafından yapılan ödemenin rızai ödeme olarak kabul edilemeyeceği gözetilerek, davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceğinden bahisle, Mahkeme kararı bozulmuştur.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 5.000 Euro alacağa ilişkin talep yargılama aşamasında atiye bırakıldığından karar verilmesine yer olmadığına, 42.800 Euro bedelli teminat mektubunu nakde çevirmesinin önlenmesi olarak açılan ve daha sonra isdirdada dönüşen davanın kabulü ile 42.800 Euro'nun davalıdan istirdatına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Basvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Dairemizin, 21.06.2022 tarihli ve 2022/4223 E., 2022/6018 K. sayılı ilamıyla; davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra, uyuşmazlığın 42.800 Euro bedeli teminat mektubu için açılan menfi tespit davasının yargılama sırasında istirdat davasına dönüştüğü, davacının yargılama aşamasında ödenen bedelin faizi ile birlikte istirdadını istediği, bu durumda Mahkemece, 42.800 Euro’nun ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden bahisle; faiz yönünden kararın düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
V. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davalı vekili; kira sözleşmesinin davacı tarafından haksız ve hukuka aykırı şekilde feshedildiğini ve dava konusu taşınmaz erken tahliye edildiğini, sözleşmenin kiracıya tek taraflı fesih hakkı tanımadığını, kira sözleşmesinin haksız feshi ve erken tahliye nedeniyle tazminat talebinin hukuka uygun olduğunu, davacının kendi rızası ile tazminat borcuna istinaden yapmış olduğu ödemenin sebepsiz zenginleşme veya istirdat talebine konu olmasının mümkün olmadığını, teminat mektubu döviz cinsinden verilmiş olsa da yapılan ödemenin Türk Lirası olarak yapılması nedeniyle istirdat kararı verilecekse dahi Türk Lirası olarak verilmesi gerektiğini ileri sürerek; kararın düzeltilmesini ve Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kira sözleşmesine istinaden verilen 42.800 Euro teminat mektubunun paraya çevrilerek ödenmesi nedeniyle bedelinin faizi ile birilikte istirdadı istemine ilişkindir.
2-İlgili Hukuk
1. Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve soruşturma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).
2. Yargıtay Dairesince bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararıra uymuş olan mahkeme, kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez (04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK).
3. Değerlendirme
Mahkemece uyulan bozma ilamında belirtilen hukuki esaslar gereğince karar verildiği, bozma ilamının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmadığı, dolayısıyla davalı tarafın karar düzeltme dilekçesinde bildirdiği sebeplerin Dairece verilen kararının düzeltilmesini gerektirecek nitelikte bulunmadığı anlaşılmıştır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Karar düzeltme talebinin REDDİNE,
Aşağıda yazılı para cezası ile bakiye karar düzeltme harcının karar düzeltme isteyene yükletilmesine,
21.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.