"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1389 E., 2022/690 K.
DAVA TARİHİ : 27.06.2018
KARAR : Davanın kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/148 E., 2020/14 K.
Taraflar arasındaki itirazın iptali ve kiralananın tahliyesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı asıl tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı asıl tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; davalının 01.01.2013 başlangıç tarihli sözleşme ile kiracısı olduğunu, sözleşmeye göre yıllık kira bedeli peşin 13.000 € olup davalının kira bedellerini zamanında ödemediği gibi eksik ödediğini, davalının 2013 - 2018 yılları için 182.610 TL bakiye kira borcu bulunduğunu, bu borca sözleşmeye göre 34.700,67 TL yasal faiz tahakkuk ettiğini, davalının hakkında başlatılan takibe itiraz ettiğini, 30 günlük yasal sürede kira bedelini ödemeyerek temerrüde düştüğünü ileri sürerek itirazının iptaline, davalının kiralanandan temerrüt nedeniyle tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı; kira sözleşmesinin, 15.06.2015 tarihli kira sözleşmesi ile değişmiş ve yenilenmiş olması nedeniyle tarafına husumet yönetilemeyeceğini, davacının kötü niyetli hareket edip 01.01.2013 tarihli sözleşmeyi davaya dayanak gösterdiğini, davacının dava dışı şirketle yapmış olduğu sözleşme gereği kira bedellerini her ay aldığını savunarak, davanın reddine ve lehine tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında düzenlenen 01.01.2013 başlangıç tarihli ve yıllık 13.000 Euro kira bedelli sözleşmeye ilişkin imzaya dair bir itiraz bulunmadığı, davacı ve davalı taraflarca sözleşmenin ve sözleşmede bulunan imzaların kabul edildiği, davalı tarafça sunulan 15.06.2015 başlangıç tarihli ve aylık 500,00 TL kira bedelli sözleşmenin davacı tarafça kabul edilmediği ve sözleşmede bulunan parmak izinin davacı asile ait olmadığı yönünde itirazda bulunduğu, bilirkişi raporunda kira sözleşmesinde bulunan parmak izinin mukayeseye elverişli olmadığının belirtildiği gerekçesiyle; davanın kabulüne, davalının yapmış olduğu itirazın iptaline, davalının kira sözleşmesine konu taşınmazdan tahliyesine, takibe konu asıl alacağın % 20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı asıl tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı; dosyada bulunan sözleşmelerde imza ve parmak izinin davacıya ait olup olmadığının tespit edilmesi gerekirken eksik araştırma ile karar verildiğini ileri sürerek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davada dayanılan ve hükme esas alınan 01.01.2013 tarihli kira sözleşmesi hususunda uyuşmazlık bulunmadığı, kira sözleşmesinin, feshedilmediği veya sözleşmenin iptali davası açılmadığı sürece geçerli olduğu, kira sözleşmesinin kendi iddia ettiği tarihte sona erdiğini ve kiralananın iade edildiğini ispat yükünün kiracıya ait olduğu, davalı tarafça sözleşmenin sona erdiği bildirildiyse de bu iddianın davacı tarafça kabul edilmediği gibi davalı tarafça sunulan sonraki tarihli parmak izi olan sözleşmenin HMK'nın 206/1 inci maddesine göre de geçerli olmadığı, Mahkemenin inkâr edilen parmak izi konusunda bilirkişi incelemesi yaptırması ve senede bu yolla geçerlik tanıması ve değer vermesinin yasaya aykırı olduğu, davanın kabulü yönünde karar verilmesi doğru ise de gerekçede bir isabet bulunmadığı gerekçesiyle; davalının istinaf başvurusunun gerekçenin düzeltilmesi gerekliliği sebebi ile kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ve temerrüt nedeniyle tahliye istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun (492 sayılı Kanun) 28 inci maddesine göre; harca tabi davalarda, değer ölçüsüne tabi davalar açılırken, davacıdan nispi karar ve ilam harcının dörtte biri peşin olarak alınır. Dava açılırken, harcın eksik alınmış olması halinde mahkemece davaya devam olunabilmesi için harcın aynı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 30 uncu maddesi uyarınca tamamlanması yoluna gidilir ve davacıya eksik harcı yatırması için süre verilir. Şayet verilen süreye rağmen eksik harç ikmal edilmez ise dosya işlemden kaldırılır ve 6100 sayılı Kanun'un 150 inci maddesi uyarınca süresinde tamamlanarak yenilenmez ise açılmamış sayılmasına karar verilir.
2. Yine 492 sayılı Kanun'un "Harç Ödenmeyen İşlemler" başlığını taşıyan 32 nci maddesinde ise; "Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz. Ancak, ilgilisi tarafından ödenmeyen harçları diğer taraf öderse işleme devam olunmakla beraber bu para muhakeme neticesinde ayrıca bir isteğe hacet kalmaksızın hükümde nazara alınır." hükmü getirilmiştir.
3. Kural olarak yargı harçlarının davanın açıldığı sırada ödenmesi gerekir. Harcı ödenmeyen dava dilekçesinin kabul edilip, mahkeme esas defterine kaydının yapılması halinde bahsi geçen Kanun'un 30 uncu ve 32 nci maddeleri gereğince ödenmesi gereken harç miktarının belirlenerek uygun bir sürede ödenmesi talep edilmelidir.
4. Ayrıca 492 sayılı Kanun'un 17 nci maddesinde; “Gayrimenkulün tahliyesi davalarında, yazılı mukavele olsun veya olmasın bir yıllık kira bedeli üzerinden karar ve ilam harcı alınır.” düzenlemesi bulunmaktadır.
3. Değerlendirme
1. Davacı tarafından başlatılan icra takibinde, 182.610 TL asıl alacak, 34.700,62 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 217.310,67 TL alacağın tahsili talep edilmiştir. Davalı-borçlunun takibe itiraz etmesi üzerine itirazın iptali ve tahliye talep edilmiş olup itirazın iptali ve tahliye davasında harca tabi dava değeri, son dönemde ödenen bir yıllık kira bedeli ve alacağın toplamı olduğu halde davacı tarafça sadece asıl alacak miktarı 182.610 TL üzerinden peşin harç ödendiği, derece mahkemelerince eksik harç tamamlatılmadan yargılamaya devam edildiği anlaşılmıştır. Buna göre Bölge Adliye Mahkemesince;
eksik harcın davacıya tamamlattırılması, yatırılmadığı takdirde tahliyeye ilişkin talebin işlemden kaldırılmasına karar verilmesi ve süresi içinde harç ikmaliyle yenilenme yapılmadığı takdirde tahliyeye ilişkin davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, bu yönler gözetilmeksizin uyuşmazlığın esası incelenerek hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
2. Bozma nedenine göre, temyiz eden davalı asılın temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2.Bozma sebebine göre davalı asılın temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.