"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1402 E., 2022/1840 K.
DAVA TARİHİ : 30.10.2019
KARAR : Davanın reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 20. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/321 E., 2021/189 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalı kurumun sorumluluk sahası içinde kalan İzmir, Manisa ve Uşak il sınırları içerisinde inşaa halinde ve işletmeye alınan sulama tesislerinde şebekeye alınan su seviyesini, debisini kaydetmek ve kaydedilen verileri aktarmak, verilerin anlık izlenmesini sağlamak maksadıyla sulanıcı tesisleri ölçüm cihazları alım ihalesini 1.297.370 TL bedelle kazandığını ve sözleşme imzalandığını, şirketin sözleşme gereği edimini yaptığını, idarenin şirketten kaynaklanmayan sebeplerle süre uzatımına gittiğini, bu sürede kur artışları nedeniyle şirketin zarara uğradığını, sözleşme gereğince fiyat farkının ödenmesi gerektiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ödenmeyen 50.000 TL'nin işin bitim tarihi olan 29.03.2017'den itibaren hesaplanacak avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davacı tarafın taleplerinin mevzuata aykırı olduğunu, idarenin sözleşmede belirtilen hususları yerine getirdiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasındaki sözleşmenin 14 üncü maddesinde fiyat farkının istenebileceğine dair düzenleme bulunsa da yüklenici davacının hakedişleri ihtirazı kayıt koymadan aldığı ve süresinde itiraz etmediği, kesin hakedişi itirazsız yüklenici aleyhine imzalanarak kesinleştiği, bu aşamadan sonra sözleşmenin 14 üncü maddesine göre fiyat farkının talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; ıslah için süre istemesine rağmen mahkemece verilmediğini, ıslah talep eden tarafa bir haftalık mehil verilmesinin zorunlu olduğunu, son celsede açık talebe rağmen mahkemenin sözlü yargılama için gün vermeden karar vermesinin usul ve yasaya uygun olmadığını, mahkemece ek bilirkişi raporu alınmadan davanın reddedildiğini, sözleşmede kararlaştırılan ve herhangi bir süre ile şekle bağlanmayan fiyat farkına ilişkin ihtirazi kaydın şirket tarafından defalarca çekilen ihtar ile talep edildiğini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; ilk derece mahkemesi kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ilk derece mahkemesince hukuki nitelendirmenin davadaki ileri sürülüş ve dosya kapsamına uygun olarak belirlendiği, ihtilafa uygulanması gereken yasal mevzuatın doğru olarak tespit edildiği, taraflarca ileri sürülen delillerin toplanarak usulüne uygun olarak değerlendirildiği, delillerin değerlendirilmesinin dosya kapsamına uygun bulunduğu, taraflarca ileri sürülen iddia ve savunmaların tartışılarak gerekçeli kararın oluşturulduğu, mahkemenin karar gerekçesiyle hüküm fıkrasının birbiriyle uyumlu olduğu gerekçesiyle ve mahkeme hükmünün yasal unsurları taşımasına, özellikle taraflar arasında imzalanan 22.07.2016 tarihli mal alımına ait sözleşme, sözleşme eki şartnameler ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'na göre İhale Edilen Mal Alımlarında uygulanacak fiyat farkına ilişkin esaslar kapsamında sözleşme konusu malın niteliğine göre fiyat farkı talep edilemeyeceğinin anlaşılmış olmasına göre; davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; ıslah için süre istemesine rağmen mahkemece verilmediğini, ıslah talep eden tarafa bir haftalık mehil verilmesinin zorunlu olduğunu, son celsede açık talebe rağmen mahkemenin sözlü yargılama için gün vermeden karar vermesinin usul ve yasaya uygun olmadığını, mahkemece ek bilirkişi raporu alınmadan davanın reddedildiğini, sözleşmede kararlaştırılan ve herhangi bir süre ile şekle bağlanmayan fiyat farkına ilişkin ihtirazi kaydın şirket tarafından defalarca çekilen ihtar ile talep edildiğini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ihale alım sözleşmesinde yer alan fiyat farkı ödemesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un Sözlü Yargılama başlıklı 186 ncı maddesi şöyledir:
"(Değişik fıkra: 22.07.2020 - 7251 S.K./20. md) Mahkeme, tahkikatın bittiğini tefhim ettikten sonra aynı duruşmada sözlü yargılama aşamasına geçer. Bu durumda taraflardan birinin talebi üzerine duruşma iki haftadan az olmamak üzere ertelenir. Hazır bulunsun veya bulunmasın sözlü yargılama için taraflara ayrıca davetiye gönderilmez.
Sözlü yargılamada mahkeme, taraflara son sözlerini sorar ve hükmünü verir. Şu kadar ki, 150 nci madde hükmü saklıdır. "
2. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 15.10.2020 tarihli ve 2019/964 E., 2020/4130 K. sayılı ilamı.
3.Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.04.2019 tarihli ve 2017/11-2074 E., 2019/477 K. sayılı ilamı.
3. Değerlendirme
1.Yukarıda yer alan açıklamalar ışığında, davacı vekilinin 24.06.2021 tarihli son celse duruşmada sözlü yargılama için ayrı gün verilmesi talebinde bulunduğu, ancak ilk derece mahkemesince davacı vekilinin bu talebi karşılanmaksızın 6100 sayılı Kanun'un 186 ncı maddesine aykırı olarak sözlü yargılamaya son verildiği anlaşılmaktadır.
2. O halde ilk derece mahkemesince, davacı vekilinin talebi doğrultusunda sözlü yargılama için ayrı bir duruşma günü tayin edilip davacı vekiline söz hakkını tanınarak sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, ayrı gün talebi olmasına rağmen söz konusu duruşmada sözlü yargılama sonlandırılıp karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
3. Hal böyle olunca Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
4. Bozma nedenine göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
3.Bozma nedenine göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,
Pesin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.04.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.