"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, ortağı olduğu ... Tekstil İnşaat Sanayi ve Dış Ticaret Limited Şirketinde davalının mali müşavir olarak çalıştığını, 18.12.2008 tarihinde verdiği genel vekaletnamenin davalı tarafından kötüye kullanılarak şirketteki hissesinin izni ve isteği dışında diğer şirket ortağı dava dışı ...'e Noter aracılığıyla 04.12.2009 tarihinde 24.500.00-TL bedel karşılığında devredildiğini, kendisine herhangi bedelin ödenmediğini, davalıyı 31.12.2009 tarihinde azlettiğini belirterek, 25.000.00-TL devir bedelinin işlemiş faizi ile birlikte tahsili için davalı aleyhine başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, hisseleri devralan dava dışı ... ile davacının kendi aralarında hisse devrine ilişkin ibralaştıklarını, onların talimatı ile bu işlemleri gerçekleştirdiğini, kendisine herhangi bir bedel ödenmediğini belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davalının tarafı olduğu sözleşmenin muvazaalı olduğunu ve sözleşmede belirtilen satış bedelini almadığını ancak belge ile kanıtlayabileceği, davalı vekilinin bu hususta ve işbu hisse devrinin davacının talimatı ile yapıldığına ilişkin olarak belge sunmadığı, davalı vekiline yemin kanıtının hatırlatılması üzerine, savunmanın ispatı için yemin teklifinde bulunduğu, davacının bu teklifi kabul ederek, yemin etmek suretiyle davalının savunmalarını kabul etmediğini bildirdiği, bu durumda bilirkişi raporunda hesaplanan miktarlar itibariyle davanın ispatlanmış olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile, davalının Şişli 7. İcra Müdürlüğünün 2010/45274 E. sayılı dosyasında; 24.500,00 TL asıl alacak, 2.382,63 TL işlemiş faiz miktarları itibariyle takibe yaptığı itirazın iptaline, fazlaya ilişkin talebin reddine, dair verilen hükmün davalı vekilince temyizi üzerine Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 15/10/2014 tarih ve 2014/26790E ve 2014/31321K sayılı ilamıyla; “...Şirket hisselerinin devri ile ilgili olarak davacı tarafından dava dışı şirket ortağı ... aleyhine 15.02.2012 tarihinde Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi' nin 2012/96 Esasında kayıtlı itirazın iptali davası açtığı, yapılan yargılama sonucunda Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi' nin 26.03.2013 tarih ve 2012/96 Esas 2013/193 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiği, verilen bu kararın davacı ... tarafından temyizi üzerine Yüksek Yargıtay 11. Hukuk Dairesi' nin 25.03.2014 tarih ve 2013/15890 Esas 2014/5762 Karar sayılı ilamı ile davacı yararına esastan bozulmasına karar verildiği ve halen derdest olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi' nde görülmekte olan davanın sonucu bu davanın sonucunu doğrudan etkileyecektir. Bu husus dikkate alınarak imkanlar ölçüsünde davanın birleştirilmesi yada bunun mümkün olmaması halinde bu davada verilecek kararın kesinleşmesinin bekletici mesele yapılarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi...” gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak; şirket hisselerinin devri ile ilgili olarak davacı tarafından dava dışı şirket ortağı ... aleyhine 15.02.2012 tarihinde Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2012/96 Esasında kayıtlı itirazın iptali davasını açtığı, yapılan yargılama sonucunda Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 26.03.2013 tarih ve 2012/96 Esas 2013/193 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiği, verilen bu kararın davacı ... tarafından temyizi üzerine Yüksek Yargıtay 11. Hukuk Dairesi' nin 25.03.2014 tarih ve 2013/15890 Esas 2014/5762 Karar sayılı ilamı ile davacı yararına esastan bozulmasına karar verildiği, yargılamanın Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi' nin 2015/258 Esas sayılı dosyası üzerinden devamı ile; davalının, davacı ile ortaklığı bittiği zaman oturup hesap çıkardıkları, davacının 300.000 USD talep ettiği, kendisinin ise 100.000-100.000 paylaşmak istemesi üzerine davacının bunu kabul etmediği, 200.000 USD istediği, 100.000 USD'yi peşin verip kalan 100.000 USD'yi de sonra vereceğini söylediği, 100.000 USD'yi kendisine verdiği, para verdiğine dair herhangi bir belgeyi davacıdan almadığını beyan ettiği, 100.000 USD'nin davalı tarafından davacıya tanıkların huzurunda ödendiği, geri kalan 100.000 USD 'nin davalı tarafından davacı adına ödenmesi için dava konusu "Ödeme Taahhütnamesi" başlıklı belgenin hazırlanıp imzalandığı, davalının söz konusu belgede yazılı olan parayı davacıya ödemekle yükümlü olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verildiği ve kararın kesinleştiği, davalının tarafı olduğu sözleşmenin muvazaalı olduğunu ve sözleşmede belirtilen satış bedelini almadığını ancak belge ile kanıtlayabileceği, davalı vekilinin bu hususta ve işbu hisse devrinin davacının talimatı ile yapıldığına ilişkin olarak belge sunmadığı, davalı vekiline yemin kanıtının hatırlatılması üzerine, savunmanın ispatı için yemin teklifinde bulunduğu, davacının bu teklifi kabul ederek, yemin etmek suretiyle davalının savunmalarını kabul etmediğini bildirdiği, bu durumda kesin delil nedeniyle bilirkişi raporunda hesaplanan miktarlar itibariyle davanın ispatlanmış olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile; davalının Şişli 7. İcra Müdürlüğünün (yeni İstanbul 36. İcra Müdürlüğü) 2010/45274 E. sayılı dosyasında yürütülen takibe yaptığı itirazın 24.500,00-TL asıl alacak, 2.382,63-TL işlemiş faiz yönünden iptaline, takibin bu miktarlar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, iptal edilen miktar üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalının vekalet görevini kötüye kullanarak izni dışında sattığı şirket hisselerinin bedelinin tahsili istemi ile başlattığı icra takibine vaki itirazın iptalini istemiştir. Davalı, dava dışı şirket ortağı olan ... ile davacının anlaşması doğrultusunda hisseleri vekaleten bedelsiz devrettiğini, kendisine herhangi bir bedel ödenmediği için davacıya da bir ödemede bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Beyoğlu 25.Noterliğinde düzenlenmiş 18.12.2008 tarihli ve 60433 yevmiye numaralı "VEKALETNAME" ile; vekil eden davacı ... ve ..., ...'u vekil tayin etmişlerdir. İşbu vekaletnamenin "şirket hisse devir yetkisi: Hissedarı bulunduğumuz ... TEKSTİL İNŞAAT SANAYİ VE DIŞ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ ünvanlı şirketteki hak ve hisselerimizin tamamını veya bir kısmını dilediği bedel ve şartlarla dilediğine devir etmeye, devir senetlerini imzaya, devir bedelini almaya, ahzu kabza bu hususta yapılması gerekli iş ve işlemleri yapmaya, evrak ve belgeleri imzalamaya, elden evrak alıp vermeye, birlikte ve ayrı ayrı ifayı " da içerdiği görülmüştür.
.... Noterliğinde düzenlenmiş 04.12.2009 tarihli ve 53299 yevmiye numaralı " Limited Şirket Hisse Devri Sözleşmesi(Ortak İçi)" incelendiğinde; ... Tekstil İnşaat Sanayi ve Dış Ticaret Limited Şirketi ünvanlı şirketteki hissesini devir edenin ... vekili ..., hisseyi devir alanın ise ... olduğu, devir bedelinin 24.500,00TL olduğu, devir bedelinin nakten ve tamamen alındığı, adı geçen şirketteki hissenin devralındığı belirtilmiştir.
Beyoğlu 25.Noterliğinde düzenlenmiş 31.12.2009 tarihli ve 66692 yevmiye numaralı "AZİLNAME" ile; ... verdiği vekaletnamedeki yetkileri kötüye kullandığından vekil ... 'u vekaletten azletmiştir.
Bozma kararında belirtilen şirket hisselerinin devri ile ilgili olarak davacı tarafından dava dışı şirket ortağı ... aleyhine Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan itirazın iptali davası incelenecek olursa; Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 26.03.2013 günlü ve 2012/96E.-2013/193K. sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiş olup, verilen bu kararın davacı tarafından temyizi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 25.03.2014 günlü ve 2013/15890 E.-2014/5762K. sayılı ilamı ile davacı yararına esastan bozulmasına karar verilmiştir. Bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 26.09.2017 tarih 2015/258E.-2017/909K. sayılı ilamı ile; davacının ortağı olduğu dava dışı ... Tekstil...Ltd. Şti'ndeki hissesini hisse devir sözleşmesi ile davalıya satıp devrettiği, tarafların 200.000 USD üzerinde anlaştıkları, davacı tanıkları ile davalı tanığı ...'in beyanlarında da belirtildiği şekilde 100.000 USD'nin davalı tarafından davacıya tanıkların huzurunda ödendiği, geri kalan 100.000 USD 'nin davalı tarafından davacı adına ödenmesi için dava konusu "Ödeme Taahhütnamesi" başlıklı belgenin hazırlanıp imzalandığı, davalının söz konusu belgede yazılı olan parayı davacıya ödemekle yükümlü olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, davalının Bakırköy 9. İcra Müdürlüğünün 2011/2386 E sayılı takibin 157.070,00 TL asıl alacağa yönelik itirazının iptaline, takibin bu miktar üzerinde devamına karar verilmiş olup, verilen bu kararın davalı tarafından temyizi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 18.06.2019 günlü ve 2017/5234 E.-2019/4544K. sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmiş ve tarafların yasal süresi içerisinde karar düzeltme kanun yoluna başvurmaması üzerine hüküm 10.09.2019 tarihinde kesinleşmiştir.
Somut olayda, kesinleşen Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/258E.-2017/909K. sayılı kararı ile, davacı ...'in şirketteki hissesini 200.000 USD bedel üzerinde anlaşarak dava dışı diğer ortağı ...'e satıp devrettiği, 100.000 USD'nin ... tarafından davacıya ödendiği, geri kalan 100.000 USD'nin ödenmesi için ödeme taahhütnamesinin imzalandığı sabittir. Tüm dosya kapsamından davalı vekilin, dava dışı şirket ortağı ... ile davacının anlaşması doğrultusunda şirket hisselerini vekaleten devrettiği, yani davalı vekile dava konusu hisse devir bedelinin ödenmediği anlaşılmıştır.
Hal böyle olunca mahkemece davalının uhdesinde tuttuğu herhangi hisse devir bedeli olmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 14.12.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.