"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/284 E., 2022/1470 K.
DAVA TARİHİ : 16.11.2017
KARAR : Davanın kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : Şanlıurfa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/698 E., 2020/826 K.
Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar; babalarının 2013 yılında vefat ettiğini, davacılardan...ve ...'nın babalarından kalan tarlayı kullanmaya devam ettiklerini, tarlada kuru tarım yapıldığını, babaları adına düzenlenen 4904712 tesisat numarasına 27.12.2016 - 27.03.2017 tarihleri arasındaki dönemler için 81.634,08 TL ana para ve 6.383,35 TL faiz olmak üzere toplam 88.017,43 TL, 4903197 tesisat numarasına aynı dönem için 61.225,55 TL ana para ve 4.787,50 TL faiz olmak üzere toplam 66.013,05 TL olmak üzere toplamda 154.030,48 TL borç tahakkuk edildiğini, kaçak elektrik kullanmadıklarını, kuru tarım yaptıklarını, tutanakların tutulduğu tarihte Şanlıurfa için sulama dönemi olmadığını ileri sürerek; toplam 154.030,48 TL ve tüm ferileri ile beraber borçlu olmadığının tespiti ile, bu davayı açmak zorunda bırakıldıkları ve icra tehditi altında oldukları için tazminata hükmedilmesini talep etmişlerdir.
II. CEVAP
Davalı; faturaya süresinde itiraz edilmediğini, zamanaşımı süresinde dava açılmadığını, kaçak tutanağının usule uygun düzenlendiğini, kaçak tutanağının aksi sabit oluncaya kadar geçerli bir belge olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; EPDK mevzuatında herhangi bir şahıs veya tesise osos sisteminin takılmasına müsaade edilmediğinden dolayı kaçak tespitinin yada kaçak tahakkukun yapılabileceği ile ilgili herhangi bir maddeye rastlanmadığı, tutanakların hangi tesise tutulduğuyla alakalı tereddüde mahal vermeyecek şekilde adres/parsel ve koordinat bilgilerinin belirtilmediği, bu kapsamda usule uygun kaçak tespit tutanağı tutulmadan kaçak tahakkukukun yapılmasının mevzuatlara uygun olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile davacıların murisi ...'nun 4903197 ve 4904712 tesisat numaraları için düzenlenen kaçak elektrik tespit tutanaklarından dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; köye giden kaçak tespit ekiplerinin kaçak kullanımı tespit ettikleri ancak davacıların engellemeleri sebebiyle fotoğraflama yapamadıklarını, kaçak kullanımın sabit olduğunu, Mahkeme kararlarında ve bilirkişi raporunda osos cihazı takılmasına müsaade edilmediği ve bu gerekçe ile kaçak tespit tutanağı tutulduğu belirtilmiş ise de bunun yanlış bir tespit olduğunu, bilirkişi raporuna yaptıkları itirazların inceleme konusu yapılmadığını, kaçak kullanımın değerlendirilmesine yönelik denetime elverişli hesap raporu aldırılmadığını, kaçak elektrik tutanağı aksi sabit oluncaya kadar geçerli olan resmi belgelerden olduğunu, davacının arazisinin kendiliğinden sulanabilen arazi olmadığını, ÇKS kayıtlarına göre devletten sulu tarım desteklemesi almasının elektrik enerjisinden yararlanmadığı yönündeki beyanını çürüttüğünü, davacı tarafın ektiği ürünler dikkate alındığında yörenin iklim şartlarına göre suya fazla ihtiyaç duyan ürün çeşitleri olduğunu, yapılacak keşifte davacıya ait arazide tarımsal sulama trafoları olduğu ve sulamasını bu trafolarla yaptığının görüleceğini, dosyanın yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yapılması talebinin reddedildiğini, eksik inceleme neticesinde verilen kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kaçak tespit tutanağında koordinat bilgisinin bulunmadığı, keşif sırasında kaçak tespit tutanağının tanzim edildiği yerin tespit edilemediği, ayrıca montaj müsaadesi verilmemesinin kaçak tahakkuk işlemine sebebiyet vereceğine dair mevzuatta hüküm bulunmadığı ve tahakkukun yürürlükte bulunmayan yönetmelik hükümlerine göre yapıldığının bilirkişi raporu ile tespit edildiği gerekçesiyle, davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde sunduğu nedenleri tekrar ederek, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kaçak elektrik tespit tutanakları nedeniyle davacıların davalıya borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.Menfi tespit davasında ispat yükü, kural olarak davalı alacaklıya düşer. Diğer bir anlatımla, davacı (borçlu), davalının (alacaklının) varlığını iddia ettiği hukukî ilişkiyi (meselâ borcu) sadece inkâr etmekle yetinmekte ise, yani bu hukukî ilişkinin (borcun) hiç doğmadığını ileri sürmekte ise ispat yükü davalıya düşer. Çünkü hukukî ilişkinin (borcun) varlığını iddia eden davalı olduğu için, ispat yükü davalı alacaklıya düşer.
2.Diğer taraftan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) “İlamların ve resmî senetlerin ispat gücü” başlıklı 204 üncü maddesi;
"(1) İlamlar ile düzenleme şeklindeki noter senetleri, sahteliği ispat olunmadıkça kesin delil sayılırlar.
(2) İlgililerin beyanına dayanılarak noterlerin tasdik ettikleri senetlerle diğer yetkili memurların görevleri içinde usulüne uygun olarak düzenledikleri belgeler, aksi ispatlanıncaya kadar kesin delil sayılırlar.
(3) Mahkeme, yukarıdaki belgelerden biri hakkında şüphe uyandıran bir hâl görürse, ilgili daireden açıklama isteyebilir.” hükmünü düzenlemektedir.
3. 08.05.2014 tarihli ve 28994 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 26 ncı maddesinde;
“(1)Gerçek veya tüzel kişinin;
a) Kullanım yerine ilişkin olarak; perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşma olmaksızın dağıtım sistemine müdahale ederek elektrik enerjisi tüketmesi,
b) Dağıtım sistemine veya sayaçlara veya ölçü sistemine ya da yapı bina giriş noktasından sayaca kadar olan tesisata müdahale ederek, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle, eksik veya hatalı ölçüm yapılması veya hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmemiş sayaçtan geçirilerek, mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesi,
c) Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin ilgili mevzuata uygun olarak kestiği elektrik enerjisini, mücbir sebep halleri dışında; yükümlülüklerini yerine getirmeden dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin izni dışında açması,.” hâlleri kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilmiştir.
(2) Yapılan kontrollerde, kaçak elektrik enerjisi tüketildiğine dair bir şüpheye sebep olacak bir bulguya rastlanılması halinde bu Bölüm uyarınca belirlenen yöntemler çerçevesinde kaçak tespit süreci başlatılır.
(3) Kaçak elektrik enerjisi tüketiminin tespit edilmesinde, ilgili tüzel kişinin tespitini doğru bulgu ve belgelere dayandırması ve tüketici haklarının ihlal edilmemesi esastır. Kaçak işleminin başlatılması için bu sürecin sonunda kaçak elektrik enerjisi kullanımının tespiti gereklidir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
4.Aynı Yönetmeliğin “Kaçak elektrik enerjisi kullanımı tespit süreci” başlıklı 27 nci maddesinin ilgili bölümü şöyledir: “(1) 26 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde yer alan hususlar göz önünde bulundurularak; kullanım yerinde yapılan kontrollerde, gerçek veya tüzel kişiler tarafından;
a) Dağıtım sistemine veya ölçü sistemine ya da tesisata tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle yapılan müdahalelerin tespiti veya 26 ncı maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bendi hallerinde,
(...) EK-1’de yer alan kaçak tespit tutanağı düzenlenir.
(2) Tutanaklarda yer alan bilgilerin eksiksiz ve okunaklı olarak doldurulması esastır.”
3. Değerlendirme
Davaya konu kaçak tespit tutanaklarında trafoya ait adres, parsel ve koordinat bilgilerinin belirtilmediği, ayrıca davacıların murisi adına düzenlenen kaçak tespit tutanaklarında kaçak elektriğin kullanım şekli kısmına "abone sahibi modem montajına izin vermediği için kurum isteği üzerine kaçak tutanağı tanzim edildi" şeklinde yazıldığı da nazara alındığında usulüne uygun şekilde düzenlenmediği anlaşılan kaçak elektrik tespit tutanağına istinaden tahakkuk edilen kaçak elektrik tüketim bedeli nedeniyle davacıların menfi tespit talebinin kabul edilmesine ilişkin temyiz olunan kararın, usul ve kanuna uygun olduğu anlaşılmakla, davalı tarafın temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.