Logo

3. Hukuk Dairesi2022/8145 E. 2023/971 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kira sözleşmesinin sonunda kiralananın eski haline getirilmemesi ve tahliye şartlarına uyulmamasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı kiracının kiralananda olağan kullanım dışı meydana gelen hasar ve eskimeden sorumlu olduğu, yıpranma payının bilirkişi raporuyla belirlendiği ve alt derece mahkemelerce davalı şirketin sorumluluğunun belirlenmiş olması gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2195 E., 2022/1810 K.

DAVA TARİHİ : 30.01.2017

KARAR : Davanın kısmen kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 12. Sulh Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/318 E., 2022/494 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; dava konusu taşınmazını 01.01.2016 tarihli kira sözleşmesi ile davalı şirkete kiralandığını, sözleşmenin "Kiralanan Taşınmazın Şimdiki Durumu" başlıklı bölümünde "boş kullanıma hazır bina olarak teslim edildiğinin, ayrıca "Kiralanan Taşınmaz İle Birlikte Teslim Olunan Demirbaş Beyanı" bölümünde ise camlar, demir doğramalar ve kapılar ile birlikte teslim edildiğinin yazılı olduğunu, davalının taşınmaza kasıtlı olarak zarar verdiğini ve anahtarları teslim etmeden taşınmazı terk ettiğini, davalı tarafından yapılan ve eski haline getirilmeyen tadilatların durumu ve uğranılan zararın tespiti için Gebze 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/1 D. İş sayılı dosyası ile tespit yaptırıldığını ileri sürerek; şimdilik 5.000 TL eski hale getirme bedeli, 2.500 TL onarım süresi kira bedeli ile 2.500 TL taşınmazın yeniden kiraya verilebilmesi için gerekli olan kira bedeli karşılığı toplam 10.000 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile talebini 230.516 TL’ye yükseltmiştir.

II. CEVAP

Davalı; 28.11.2016 tarihinde sözleşmenin yenilenmeyeceğinin davacıya bildirildiğini, her ne kadar kira sözleşmesinin ‘Kiralanan Taşınmazın Şimdiki Durumu’ kısmında boş kullanıma hazır bina yazılmış olsa da bu durumun gerçeği yansıtmadığını, dava konusu taşınmazı eski kiracıdan montajlı makineler ile birlikte devraldığını, dava konusu taşınmazı sadece 01.01.2016 tarihinden 31.12.2016 tarihine kadar kullandığını, dava konusu taşınmazda gerçekleştirdiği faaliyetten kar elde edemeyince işletmeyi kapama kararı aldığını ancak sözleşme gereğince 12. aya kadar binayı terk etmediğini, tespit dosyasında belirlenen bedelleri kabul etmediklerini, taşınmazda meydana gelen yıpranmaların tamamen binanın çok eski bir yapı olmasından dolayı bozulmalardan ve uzun yıllar süren kullanmaya bağlı eskimelerden kaynaklandığını, bu hususta kendisine kusur atfedilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; alınan bilirkişi raporu doğrultusunda dava konusu taşınmazda davalı tarafından meydana getirilen hasar toplamının 172.766 TL olduğu, hasarın 30 iş günü içinde giderilebileceği yani davalının 1,5 aylık kira bedeli olan 37.500 TL'den sorumlu olduğu, tarafların kabulünde olan kira sözleşmesine göre taşınmazın yeniden kiraya verilmesi için gerekli olan sürenin 2 ay olarak kararlaştırıldığı, buna göre davalının 2 aylık kira bedeli 33.000 TL' den sorumluluğu bulunduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, 204.601 TL maddi tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davalı vekili; Gebze Mahkemelerinin yetkili olduğunu, öncelikle davanın usulden reddi gerektiğini, esas yönelik ise; hükme esas alınan 25.11.2021 tarihli bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu, dava konusu taşınmazın önceki kiracı tarafından uzun yıllarca geri dönüşüm tesisi olarak kullanıldığını ve taşınmazı bu haliyle birlikte eski kiracıdan devraldığını, sözleşmede binanın bakımlı, hasarsız vb. olduğuna dair herhangi bir ibare bulunmadığını, amortisman indirimi olarak belirlenen %15 rakamın da çok düşük olduğunu ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davacı vekili; davalının amortisman indirimi talebinin bulunmadığını, bu nedenle de amortisman indirimine ilişkin hüküm kısmını kabul etmediklerini, %15 amortisman indiriminin neye göre belirlendiğinin de hükme esas alınan bilirkişi raporunda detaylı şekilde açıklanmadığını ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya kapsamı itibariyle davalı kiracının kiralananda olağan kullanım dışı meydana gelen hasar ve eskimeden sorumlu olduğu, iş yerinin davalı kiracıdan önce de aynı şekilde kullanılmış olması nedeniyle yıpranma payının bilirkişi raporuyla %15 olarak belirlendiği ve davanın kısmen kabulüne karar verildiği, İlk Derece Mahkemesi kararının usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olduğu, kamu düzenini ilgilendiren başkaca bir aykırılık da tespit edilemediği gerekçesiyle, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili, istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kira ilişkisinden kaynaklı hor kullanma tazminatı, tadilat süresince mahrum kalınan kira bedeli ve erken tahliye nedeniyle makul süre kira tazminatı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 6 ncı maddesi gereğince bütün davalar için uygulanan yetki kuralına genel yetki kuralı denilmekte olup, genel yetkili mahkeme, davalının ikametgahı mahkemesidir. Eş deyişle, her dava, kanunda aksine hüküm bulunmadıkça açıldığı tarihte davalının ikametgahı sayılan yer mahkemesinde görülür. Bundan ayrı, bazı davalar için davalının ikametgahı mahkemesinin yanında, başka yer mahkemeleri de yetkili kılınmıştır. Bu istisnai nitelikteki yetki kurallarına “özel yetki” kuralları denilmektedir. İlke olarak, özel yetki kuralları genel yetkiyi kaldırmaz, onunla birlikte uygulanır. Ancak istisna olarak, bazı davaların mutlaka belli bir yer mahkemesinde açılması öngörülmüştür ki, bu halde kesin yetki söz konusudur. Kesin yetki halleri, genel yetkiye istisnadır. Bunun dışında, bir dava için özel yetki kuralı bulunsa bile, davacının genel yetki ile özel yetki arasında bir seçim hakkı vardır. Özel yetki kuralları ilke olarak kamu düzenine ilişkin değildir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 08.07.2009 gün 2009/10-236 E., 345 K. sayılı kararında da aynı ilkeler benimsenmiştir.

2. Ayrıca 6100 sayılı Kanun’un 19 uncu maddesinin ikinci fıkrasına göre; yetkinin kesin olmadığı davalarda yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Davalı süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir. Kesin yetki kuralının bulunmadığı durumlarda, hâkim doğrudan yetkisizlik kararı veremez.

3. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 316 ncı maddesinin birinci fıkrası hükmü uyarınca; kiracı, kiralananı özenle kullanmak ve aynı Kanun'un 334 üncü maddesi gereğince, sözleşme sonunda aldığı hali ile kiralayana teslim etmekle yükümlüdür. Kiracının bu yükümlülüğünün ihlali halinde kiraya veren; bu yüzden uğradığı zararın tazminini kiracıdan isteyebilir. Ancak, kiracı sözleşme sınırları içinde kiralanandan yararlanması sonucu meydana gelen yıpranma ve bozulmalardan sorumlu değildir.

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçeler ile derece mahkemelerince davalı şirketin sorumluluğun belirlenmiş olmasına ve yargılama sırasında ileri sürülmeyen hususların temyiz aşamasında ileri sürülemeyeceğinin anlaşılmasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 Sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.