Logo

3. Hukuk Dairesi2022/8185 E. 2023/46 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından ödünç para ve vekalet ücreti alacakları sebebiyle açılan belirsiz alacak davasında, davalının borca itiraz etmesi üzerine alacağın varlığı ve miktarı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin istifasına rağmen mahkeme kararının vekile tebliğ edilmesi ve temyiz dilekçesinin süresinde verilmemesi nedeniyle, Yargıtay’ın temyiz isteminin süreden reddine dair kararının düzeltilmesini gerektirecek bir durum olmadığı gözetilerek karar düzeltme talebi reddedilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2018/836 E., 2022/437 K.

KARAR : Asıl Ve Birleşen Davanın Kısmen Kabulü

KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davacı

Taraflar arasındaki alacak -menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece temyiz dilekçesinin süre yönünden reddine karar verilmiştir.

Davacı tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı asıl davada; davalının yeğeni olduğunu, akrabalık ilişkileri nedeni ile davalıya pek çok kereler ödünç paralar verdiğini, geçmişten beri davalıyı koruyup kolladığını, aynı zamanda onun avukatı olarak hizmetinde bulunduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile Anadolu 14. İcra Müdürlüğü'nün 2015/8301 E sayılı dosyasındaki takipten dolayı borçlu olmadığının tespiti ile 3.000,00

TL avukatlık ücreti ve 2.000,00 TL verdiği ödünç borç para olmak üzere toplam 5.000,00 TL belirsiz alacağın tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davacı birleşen davada; davalının kendisine 14/02/2014 ödeme tarihli 300.000 TL bono ile ilgili yasal işlemleri yapması için vekaletname verdiğini, bono tahsil edildikten sonra şahsına ödeme koşuluyla ihtiyati haciz karar teminatını yatırdığını, yapılması gereken tüm icra harç ve satış ilan tebligat giderleri, arabasının benzin parası, feribot paraları dahil tüm harç ve giderlerin yapılacak yasal işlemlerin İstanbul dışı Yalova'da olduğundan %18 KDV, gelir vergisi davalıya ait olmak üzere %25 avukatlık alacağı hakkında anlaştıklarını, ancak alacağı ödenmediğinden bu davayı açtığını, 500 TL belirsiz alacağını şubat 2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi talebini 51.060 TL ye yükseltmiştir.

II. CEVAP

Asıl davada davalı; haricen yapılan tahsilatların ödenmediğini, tahsil ettiği paranın 25.000 TL lik kısmını vekalet ücreti olarak kestiğini, 300.000 TL lik alacağın 60.000 TL sinin tahsilini sağlayabildiğini, haklı olarak vekillikten azledildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Birleşen davada davalı; davacının avukat olarak takip ettiği İstanbul Anadolu 9.İcra Müdürlüğünün 2014/5299 Esas sayılı icra dosyasında hacizle tahsil ettiği 60.000.00 TLyi teslim etmediğini, karşı tarafın avukatından bu durumu öğrendiğini, Anadolu 17. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/196 E 2015/442 Karar sayılı dosyasında bu durumun ispatlandığını, haklı azil nedeniyle açmış olduğu davanın derdest olduğunu, davacının vekalet ücreti alacağı olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece; yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; asıl ve birleşen dava yönünden davanın kısmen kabulüne, davacının İstanbul Anadolu 14. İcra Dairesi'nin 2015/8301 Esas sayılı dosyasına borçlu olunmadığı yönündeki talebinin reddi ile kötü niyet tazminatına yer olmadığına, emek ve mesai göz önünde bulundurularak takdiren 20.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine,İstanbul Anadolu 14. İcra Dairesinin 2015/8301 Esas dosyasına koyulan ihtiyati tedbirin hükmün kesinleşmesi ile kaldırılmasına, fazlaya ilişkin 30.060,00 TL'lik talebin reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Dairenin 04/10/2022 tarihli ve 2022/5037 Esas, 2022/7293 Karar sayılı ilamıyla; Mahkeme hükmünün davacı vekiline, 23/04/2022 tarihinde tebliğ edildiği, temyiz dilekçesi ise HUMK’nın 432. maddesinde öngörülen onbeş günlük yasal süre geçirildikten sonra 10/05/2022 tarihinde verildiği gerekçesiyle, davacının temyiz isteminin süre yönünden reddine karar verilmiştir.

V. KARAR DÜZELTME

A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran

Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Sebepleri

Davacı, mahkeme kararının 18.04.2022 tarihli tebliğ mazbatası ile vekili Av....'a tebliğ edildiğini, Av....'ın vekilliğinden 18.04.2022 tarihli dilekçesi ile istifa ettiğini bildirerek tebligatı mahkemeye iade ettiğini, ancak mahkemenin istifa dilekçesini ve mahkemenin gerekçeli kararını usul ve kanuna aykırı olarak yanlış olan Eğitim Mah. ...Hasanpaşa/ Kadıköy adresine gönderdiğini, mahkemenin görevini ihmal ettiğini ileri sürerek; temyiz isteminin süreden reddine dair Yargıtay İlamı'nın kaldırılarak kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; asıl davada menfi tespit , birleşen davada vekalet ücreti alacağına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı yasanın 73. maddesinin birinci fıkrasına göre; " Davaya vekâlet, kanunda özel yetki verilmesini gerektiren hususlar saklı kalmak üzere, hüküm kesinleşinceye kadar, vekilin davanın takibi için gereken bütün işlemleri yapmasına, hükmün yerine getirilmesine, yargılama giderlerinin tahsili ile buna ilişkin makbuz vermesine ve bu işlemlerin tamamının kendisine karşı da yapılabilmesine ilişkin yetkiyi kapsar.'

7201 sayılı Tebligat Kanununun 11. maddesinde " vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılacağı "hükmü bulunmaktadır.

1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 41.maddesi gereğince; “Belli bir işi takipten veya savunmadan isteği ile çekilen avukatın o işe ait vekalet görevi, durumu müvekkiline tebliğinden itibaren onbeş gün süre ile devam eder.”

3. Değerlendirme

Davacı vekilinin istifa dilekçenin vekil edene tebliğ edilememesi nedeniyle vekilin görevinin devam ettiği , mahkeme hükmünün davacı vekiline, 23/04/2022 tarihinde tebliğ edildiği, temyiz dilekçesinin ise HUMK’nın 432. maddesinde öngörülen onbeş günlük yasal süre geçirildikten sonra 10/05/2022 tarihinde verildiği bu nedenle Dairece verilen temyiz dilekçesinin süreden reddine ilişkin kararın düzeltilmesini gerektirecek nitelikte bulunmadığı anlaşılmıştır.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Karar düzeltme talebinin REDDİNE,Aşağıda yazılı para cezaları ile bakiye harçların karar düzeltme isteyenlere yükletilmesine,18/01/2023 tarihinde oy birligi ile karar verildi.