Logo

3. Hukuk Dairesi2022/8192 E. 2023/1168 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, davalı eczane hakkında Sosyal Güvenlik Kurumu'na sahte reçete fatura edildiği iddiasıyla açtığı alacak davasının reddine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı hakkında uygulanan cezai işlemin dayanağı olan 2009 yılı protokolü yerine, lehe olan 2016 yılı protokol hükümlerinin uygulanması gerektiği, davalının eczanesinde kupür bulundurması nedeniyle tesis edilen cezai işlemin 2016 protokolünde kaldırılmış olduğu ve reçete arkasındaki imzaların hastalara ait olmaması dışında hastaların ilaçları aldıklarını beyan etmeleri gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1230 E., 2022/1180 K.

ASIL VE BİRLEŞEN DOSYADA

ASIL VE BİRLEŞEN DOSYADA

DAVA TARİHİ: 31.10.2014 – 14.09.2015

KARAR: Asıl ve birleşen davaların reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ: Samandağ 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/325 E., 2022/86 K.

Taraflar arasındaki asıl ve birleşen dosyada alacak davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı tarafça istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili asıl ve birleşen dava dilekçelerinde; davalıya ait Lokman Eczanesi’nde yapılan denetim neticesinde hazırlanan Kurum müfettiş raporuna göre 69 SGK mensubu kişi adına bilgileri dışında reçete düzenlendiğinin, 44 kişinin reçetelerde yazılan ilaçları aldıklarını ancak reçete arkasındaki imzaların kendilerine veya yakınlarına ait olmadığının belirtildiği, ayrıca eczanede 100 adet kesik ilaç kupürünün bulunduğu tespit edildiğinden kurumca Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki kişilerin Türk Eczacıları Birliği üyesi eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2009 yılı protokolünün 5.3.10 uncu maddesine göre 108.754,40 TL cezai şartın davacıdan tahsili kararının yerinde olduğundan, asıl davada 108.754,40 TL cezai şartın 03.07.2014 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte, birleşen davada davalının kuruma faturalandırdığı 63 adet reçete arkasındaki yazı ve imzanın hastaya veya yakınına ait olmadığı anlaşıldığından 11.976 TL reçete bedelinin ödenme tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek yasal faizi ile ve 60.393,60 TL cezai şartın 11.04.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili asıl ve birleşen dosyalarda davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı aleyhine uygulanan 3.840,57 TL reçete tutarı 38.405,70 TL cezai şart, 7.275,60 TL reçete tutarı, 72.750,60 TL cezai şart ve 11.115,63 TL reçete tutarı, 111.156,30 TL cezai şart yönünden eczacı veya çalışanlarının kasıtlı olarak kuruma sahte reçete, fiyat kupürü veya rapor oluşturup fatura edildiğinin tespitinin gerektiği, bu hususta eylemin kasıtlı olarak yapıldığına dair somut bir bilgi veye belgenin yer almadığı anlaşılmakla cezai şart uygulanamayacağı, davalı aleyhine uygulanan 688,37 TL reçete tutarı ve 3.441,85 TL cezai şart işlemi yönünden 2016 yılı protokolü 6.12 inci maddede 2016 yılı protokolünde kaldırılan sözleşmenin feshi ve veya cezai şart işlemleri nedeni ile uygulanan işlemlerin konusu kalmadığından durdurulur ve işlem yapılmaz şeklindeki düzenleme nedeni ile cezai şart işlemi uygulanamayacağı, davalı aleyhine uygulanan 9.799,66 TL reçete tutarı ve 48.998,30 TL cezai şart işlemi yönünden 2016 yılı protokolünün 5.3.2 inci maddesine göre hastanın ilacı aldığını beyan etmesi halinde ilgili madde hükümlerinin uygulanmayacağının düzenlendiği, hasta ve yakınlarının bu yönde beyanlarının bulunduğu bu sebeple cezai şart işleminin uygulanamayacağından asıl ve birleşen davanın ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinafa Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müfettiş raporu ve savcılık dosyasının birlikte incelenmesinde, davalının eczanesinde neredeyse çete işi tabir edilecek fiillerle kendilerine menfaat sağlayacak şekilde yasa dışı işlem yapıldığının, Kurumu zarara uğrattıklarının ispat edildiğini, Mahkemece 2012 ve 2016 yılı protokolleri ile 6.17 maddesinde düzenlenen hüküm çerçevesinde değerlendirme yapıldığını, davalı ile davacı Kurum arasında 2012 yılı sözleşmesi bulunmadığını, davalının eczane ruhsatı iptal edilmiş iken 2016 yılı protokolünün değerlendirilmesinin mümkün bulunmadığını, 2012 yılı protokol maddesinin uygulanması için yasanın zorunlu kıldığı eczacının talebinin bulunmadığını, davalı vekili lehinde hükmedilen vekalet ücretinin hatalı hesaplandığını ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur.

C. GEREKÇE VE SONUÇ

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 27.06.2022 tarihli, 2022/4247 Esas, 2022/6201 Karar sayılı kararı doğrultusunda taraf olmasa dahi davalının lehe olan protokol hükümlerinden yararlandırılması gerektiği, kabule göre de, asıl ve birleşen dava değerleri esas alınarak nispi vekalet ücretine hükmedilmesinde isabetsizlik olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1-Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yinelemek suretiyle verilen kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek, bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki kişilerin Türk Eczacıları Birliği üyesi eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2009 yılı protokolüne aykırı davrandığı gerekçesiyle hakkında Kurumca uygulanan cezai işlemin yerinde olup olmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki kişilerin Türk Eczacıları Birliği üyesi eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2016 yılı protokolünün 4.3.6 ncı maddesi şu şekildedir;

“Protokolün (5.3) numaralı maddesindeki fiillerin tespit edildiği reçetede fiili ilgilendiren reçete veya ilaç bedelleri ödenmez (5.3.3, 5.3.6 ve 5.3.14 maddeleri hariç). Kurumca yapılan yersiz ödemeler varsa, ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte eczacının Kurumda tahakkuk etmiş alacağından mahsup edilir. Eczacının alacağının yersiz ödeme tutarını karşılamaması veya alacağının olmaması halinde, genel hükümlere göre tahsil edilir..”

2. Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki kişilerin Türk Eczacıları Birliği üyesi eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2016 yılı protokolünün 5.3.2 nci maddesi şu şekildedir;

“(Değişik: 22/05/2019-2019/1 Ek Protokol 13.md. Yürürlük:01/04/2019) Eczacının Kuruma fatura ettiği reçetelerde (e-reçete olarak düzenlenenler hariç) bulunması gereken ve reçete muhteviyatı ilaçların reçete sahibine ya da ilacı alana teslim edildiğine ilişkin imzanın, reçete sahibine veya ilacı alana ait olmadığının tespit edilmesi halinde, reçete bedelinin 2 (iki) katı tutarında cezai şart uygulanarak eczacı yazılı olarak uyarılır, tekrarı halinde reçete bedelinin 5 (beş) katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 1 (bir) ay süre ile sözleşme yapılmaz. Ancak hastanın veya ilacı teslim alan kişinin ilacı aldığını beyan etmesi durumunda bu madde hükmü uygulanmaz.”

3. Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki kişilerin Türk Eczacıları Birliği üyesi eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2016 yılı protokolünün 6.10 uncu maddesi şu şekildedir;

“Bu protokolün yürürlük tarihinden önceki dönemlerde geçerli olan protokol hükümlerine göre Kuruma fatura edilen ve kontrolleri Kurum tarafından bu Protokol yürürlük tarihinden sonra yapılan reçeteler için, ya da reçete kontrolleri yapılmış olmakla birlikte fesih uyarı ve cezai şarta ilişkin işlemlerin henüz tamamlanmadığı durumlarda tespit edilen fiil/fiiller için Kurumca bu Protokol hükümleri uygulanır.

Ancak eczacı tarafından Kurumdan tebligat tarihinden itibaren bir defaya mahsus olmak üzere yazılı olarak talep edilmesi halinde, ilgili protokol hükümleri uygulanır.”

4. Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki kişilerin Türk Eczacıları Birliği üyesi eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2016 yılı protokolünün 5.3.10 uncu maddesi şu şekildedir;

“Eczacı ya da eczane çalışanlarınca Kurumu zarara uğratmak amacıyla kasıtlı olarak Kuruma sahte ilaç fiyat kupürü/sahte karekod, sahte reçete veya sahte rapor fatura edildiğinin tespiti halinde reçete bedelinin 10 (on) katı tutarında cezai şart uygulanarak eczacı uyarılır. Tekrarı halinde reçete bedelinin 20 (yirmi) katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 1 (bir) yıl süreyle sözleşme yapılmaz.

Ancak, söz konusu sahte ilaç fiyat kupürü/sahte karekod, sahte reçete veya sahte raporun eczacı yada eczane çalışanları dışında üçüncü kişilerin dahli ile Kuruma fatura edildiğinin yapılacak araştırma ve/veya inceleme sonucunda tespit edilmesi halinde, bu madde hükmü uygulanmaz.

5. 2022 Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13 üncü maddesi şu şekildedir;

“(1) Bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için bu Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir...”

3.Değerlendirme

1. Somut olayda; davalı eczacı ya da eczane çalışanlarınca Kurumu zarara uğratmak amacıyla kasıtlı olarak Kuruma sahte reçete fatura edildiği davacı tarafından bu dosya kapsamında ispat edemediği gibi ceza yargılamasında da davalının sahtecilik eylemini gerçekleştirdiği tespit edilememiştir.

2. Diğer taraftan, yukarıda açıklanan protokol hükümlerine göre davalı hakkında 2016 protokolünün uygulanması gerektiğinden, davalının eczanesinde kupür bulundurması nedeniyle tesis edilen cezai işlemin bu protokolde kaldırılmış olması nedeniyle iptali gerektiği ve reçete arkasındaki imzalar hastalara ait olmasa da hastaların ilaçları aldıklarını beyan etmiş olmaları nedeniyle, bu hususa yönelik kurumca uygulanan cezai işlemin yerinde olmadığı anlaşıldığından davanın reddine kararı verilmesi doğru görülmüştür.

3. Ayrıca 2022 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13 üncü maddesine göre reddedilen dava değeri üzerinden davalı lehine hesaplanan nispi vekalet ücretinin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır.

4. Bu durumda, temyizen incelenen karar; yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerine göre usul ve kanuna uygun olduğundan davacı tarafın yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle ;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.