Logo

3. Hukuk Dairesi2022/8226 E. 2023/28 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İptal edilen arsa tahsis sözleşmesi nedeniyle davacının, arsanın rayiç değerinden kaynaklanan zararının tazmini talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, tahsis iptali üzerine davalı tarafından yapılan ödemeyi ihtirazi kayıt ileri sürmeden kabul etmesi, borcu sona erdirici nitelikte bir ödeme olarak değerlendirilerek yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/210 E., 2021/241 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, dar gelirli ailelere konut edindirilmesi kapsamında davalı ... ile aralarında sözleşme düzenlendiğini, arsa tahsisi yapıldığını, satış bedelinin taksitler halinde ödendiğini, sonrasında tahsis kararının iptal edilmesi üzerine ifanın imkansız hale geldiğini ileri sürerek; arsanın rayiç değerinden belirsiz alacak olarak şimdilik 10.000,00 TL'nin tahsiline karar verilmesini istemiş, 24.12.2015 tarihli dilekçesi ile talebini 61.000,00 TL olarak ıslah etmiştir.

II. CEVAP

Davalı, davacı tarafından davalı kuruma yapılan başvuru üzerine ödenen arsa tahsis bedelinin davacının talebi doğrultusunda değer artışı da ilave edilmek sureti ile iade edildiğini, bu yönde taraflar arasında ibraname düzenlendiğini savunarak; davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 03.02.2016 tarihli ve 2015/375 Esas 2016/27 Karar sayılı kararıyla; davacının yapılan

ödemeyi ihtirazi kayıt ileri sürmeden kabul ettiği, davalı tarafından davacıya ödenen tutarın bankadan tahsilinden uzunca bir süre sonra eldeki davanın açıldığı, davacı tarafça irade fesadı yada aşırı yararlanma hallerinin varlığının süresi içerisinde ileri sürülmediği, bu durumda fesih bildiriminin geçerli olduğu, buna bağlı olarak da borcun ifa yoluyla sona ermiş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 13. Hukuk Dairesince (kapatılan), 6745 sayılı Kanun'un 12 inci maddesiyle 775 sayılı Gecekondu Kanunu'na eklenen geçici 10 uncu maddesi uyarınca değerlendirme yapılarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.

B. İkinci Bozma Kararı

1.Bozmaya uyan mahkemece, 03.07.2018 tarihli ve 2017/99 Esas, 2018/310 Karar sayılı karar ile; davanın reddine karar verilmiş, karara karşı, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2.Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesince, Gecekondu yasasından yapılan düzenlemenin Anayasa Mahkemesince iptal edildiği belirtilerek, davadan önce ödeme olgusu olup olmadığı, var ise bunun borcu sona erdirip erdirmediği araştırılarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.

C. Üçüncü Bozma Kararı

1.Bozmaya uyan mahkemece, 09.09.2020 tarihli ve 2019/362 Esas, 2020/190 Karar sayılı karar ile; davanın kabulüne, 61.000,00 TL alacağın 10.000,00 TL'sinin dava tarihinden, 51.000,00 TL'sinin 24/12/2015 ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş, karara karşı, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2.Dairece; davacının Şahinbey Belediye Başkanlığına hitaben 26.12.2005 yılında verdiği dilekçesi ile ödemiş olduğu meblağın tarafına ödenmesi ve arsa tahsisinin iptali hususunda gereğinin yapılmasını talep ettiği, buna göre de kendisine davalı ... tarafından ödeme yapıldığı, davacının yapılan ödemeyi olduğu gibi kabul ettiği, ödeme esnasında ise herhangi bir ihtirazi kayıt ileri sürmediği, yapılan ödemenin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'unun 131. maddesinde (818 sayılı Borçlar Kanunu 113. madde) işaret edilen ve borcu sona erdiren hallerden biri olduğu, hal böyle olunca davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle mahkeme kararı bozulmuştur.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, bozma ilamında belirtilen gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; dosyada bir ibranın olmadığını, buna rağmen talep yazısının ibra gibi yorumlandığını,

ibra iradesinin açık ve net olması gerektiğini, gerçek zarar ile ibra edilen miktar gözetilerek kararın bozulması gerektiğini, irade fesadına dair tanıklarının da dinlenmediğini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında yapılan arsa tahsis sözleşmesi ve sonrasında belediye meclisinin arsa tahsislerinin iptaline ilişkin kararı ile ifanın imkansız hale gelmesinden kaynaklı rayiç değerin tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 131 inci maddesi (818 sayılı Borçlar Kanunu 113 üncü madde).

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararın bozulması 6100 sayılı Yasa'nın geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 437 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları, bozma ilamı ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan mahkeme kararının ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

6100 sayılı HMK'nun Geçici Madde 3 üncü atfıyla 1086 sayılı HUMK'un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,17.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.