"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/827 E., 2022/2277 K.
KARAR : Davanın kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 9. Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/591 E., 2022/152 K.
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; maliki bulunduğu taşınmazda 09.09.2012 tarihinden itibaren kiracı olan davalının, kira sözleşmesinin başlangıç tarihinden sonra 09.03.2020 tarihli tahliye taahhüdü ile taşınmazı 28.02.2021 tarihinde tahliye edeceğini taahhüt ettiğini, davalının 28.02.2021 tarihinde taşınmazı tahliye etmemesi
üzerine aleyhine icra takibi başlattığını, davalının tahliye emrine itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalının tahliye emrine itirazının, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ileri sürerek; davalının imzaya ve tahliye emrine itirazının iptalini ve takibin devamını, davalının taşınmazdan tahliyesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı; tahliye taahhüdünün noterlikçe tanzim ve tasdik edilmediğini, tahliye taahhüdündeki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığını, ayrıca tahliye taahhüdünün tanzim tarihi olarak gösterilen 09.03.2020 tarihinin de kendisi tarafından yazılmadığını, bu hususta da inceleme yapılmasını talep ettiklerini savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 09.03.2020 tarihli tahliye taahhütnamesi uyarınca iş yeri niteliğindeki taşınmazda kiracı olarak bulunan davalının kendi isteği ile herhangi bir şart öne sürmeden ve hiçbir ihtara gerek kalmadan 28.02.2021 tarihinde tahliye ederek kiraya verene kayıtsız ve şartsız teslim edeceğini kabul ettiğini, bilirkişi raporu ile de sabit olduğu üzere tahliye taahhütnamesini imzalayan kişinin davalı şirket yetkilisi olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile davalının itirazının iptaline, takibin devamına, davalının kiralanandan tahliyesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili dilekçesinde; karara dayanak bilirkişi raporunun dosyaya bildirmiş oldukları ve bilgileri belirtilen tüm kurumlardan imza örnekleri istenilmeksizin düzenlendiğini, tüm imza örnekleri toplanmaksızın yapılan imza incelemesinin sağlıklı sonuç doğurmayacağını, dosyaya celp edilen imza örneklerinin tahliye taahhüdünün imza tarihi olarak belirtilen tarihte atılan imza örnekleri olması zaruretinin de bulunduğunu, ayrıca tanzim tarihi olarak gösterilen 09.03.2020 tarihindeki rakamların da davalı tarafından yazılmadığı yönündeki itirazlarının Mahkemece değerlendirilmediğini, gerek bu konuda gerekse imza itirazının Adli Tıp Kurumu tarafından incelenmesi talebi hakkında Mahkemece herhangi bir karar verilmediğini ileri sürerek; istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İİK’nın 272 nci maddesi hükmü gereği, kiraya verenin kira sözleşmesinin yazılı olması halinde, kira süresinin bitmesi nedeniyle, taşınmaz kiracısının tahliyesi için ilamsız icra takibi yapabileceği, bu takibin yapılabilmesi için yazılı bir kira sözleşmesinin veya tahliye taahhüdünün bulunması, davanın mutlaka kiraya veren tarafından taahhüt edilen tarihi izleyen 1 ay içinde açılması veya bu süre içinde taahhüde dayalı olarak icra takibi yapılmış olması, kira ilişkisi devam ederken kiracı kiralananda otururken tahliye taahhüdü verilmesi gerektiği, takibe dayanak yapılan ve hükme esas alınan 01.09.2014 başlangıç 28.02.2015 bitiş tarihli, 6 ay süreli, çelik çatılı kapalı depo iş yeri niteliğindeki kira sözleşmesi hususunda taraflar arasında herhangi bir uyuşmazlık bulunmadığı, davalı kiracı şirketin adi yazılı olarak 08.06.2020 tarihinde düzenlediği tahliye
taahhütnamesi ile kiracı olarak oturduğu yeri 28.02.2021 tarihinde tahliye edeceğini kabul ve taahhüt ederek taahhütnameyi imzaladığı, kural olarak kira ilişkisi kurulduktan sonra verilen tahliye taahhütnamesinin kiracının serbest iradesi ürünü olduğunun kabul edileceği, davacı kiraya veren şirket vekilinin 09.03.2020 düzenleme ve 28.02.2021 tahliye tarihli tahliye taahhütnamesine dayanarak yasal süresinde tahliye talepli icra takibi başlattığı, davalı kiracı şirket vekili tahliye taahhütnamesindeki imzaya itiraz ettiğinden örnek imzalar ile imza incelemesi yapıldığı, bilirkişi tarafından düzenlenen raporda imzanın davalı kiracı şirket yetkilisinin eli ürünü olduğunun belirlendiği, bu durumda tahliye taahhütnamesindeki imzanın davalı kiracıya ait olduğunun kabulü gerektiği, kira sözleşmesinin süresinin sözleşmenin taraflarınca her zaman uzaltılıp kısaltılabileceği, kira sözleşmesinin süresini uzatıp kısaltmayı engelleyen herhangi bir yasal hüküm bulunmadığı, kiracı tarafından tarih yazılmadan boş kağıda, beyaza imza atılması halinde boş kağıdın üzerinin kiraya veren tarafından nasıl ve ne şekilde doldurulacağının imza eden kiracı tarafından kabul edildiğinin kabulü gerekeceği, tahliye taahhütnamesinin davalı kiracı şirket yetkilisi tarafından imzalandığı belirlendiğinden ve tahliye taahhütnamesinin verildiği tarihten itibaren 6098 sayılı TBK'nın 39 uncu maddesi gereğince tahliye taahhütnamesinin iptali için bir dava da açılmadığı, tahliye taahhüdünün geçerli olduğu gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde bildirdigi sebepleri tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tahliye taahütnamesine dayalı olarak başlatılan icra takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1-6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 352 nci maddesinin birinci fıkrasında "Kiracı, kiralananın teslim edilmesinden sonra, kiraya verene karşı, kiralananı belli bir tarihte boşaltmayı yazılı olarak üstlendiği hâlde boşaltmamışsa kiraya veren, kira sözleşmesini bu tarihten başlayarak bir ay içinde icraya başvurmak veya dava açmak suretiyle sona erdirebilir. “ düzenlemesi yer almaktadır.
2-Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun, 28.05.2008 tarihli ve 2008/369 E., 2008/394 K. sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir;
“...Öncelikle belirtilmelidir ki, boş olarak altı imzalanıp verilen bir belgenin üstünün taraflar arasındaki anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu iddiasının tanıkla ispatının olanaklı olmadığında; ancak yazılı delille ispatı gerektiğinde ve yazılı delil de yoksa dayanılmış olması koşuluyla yemin delilinin söz konusu olabileceğinde uyuşmazlık bulunmamaktadır. ...“
3.Değerlendirme
Temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarının doğru şekilde belirlendiğinin, davalı tarafın savunmasında bildirdiği hususları kesin deliller ile ispat edemediğinin anlaşılmasına göre, davalının temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneginin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine
gönderilmesine,
21.02.2023 tarihinde oy birligiyle karar verildi