Logo

3. Hukuk Dairesi2022/8363 E. 2023/3408 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekalet ilişkisi kapsamında, yanlış tedavi neticesinde hastanın vefat etmesi nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Hastaya uygulanan ilacın tıp standartlarına uygun olduğu, hastada gelişen tablonun anaflaktik şok kaynaklı olduğunun tespit edilemediği ve doktorun kusurlu hareket ettiğine dair delil bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/181 E., 2021/186 K.

DAVA TARİHİ : 20.01.2010

Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, bozmaya uyularak Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacılar vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 28.11.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde gelen davacılar vekili Avukat ... ile davalı ... Tic. A.Ş. vekili Avukat İlayda Şahin'in sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili; müvekkilerinin murisleri ...'in fıtık şikayeti ile davalı ... ... Hastanesi'ne başvurarak tedavi altına alındığını, ultrason muayenesini müteakiben prostat olduğu iddiasıyla tedaviye başlandığını, ardından 12.01.2004 günü biyopsi yapıldığını, ertesi gün yüksek ateş ve titreme nöbeti ile davalı hastanenin acil servisine başvurulduğunu, murisin tedaviye başlanmadan önce ... ve türevi ağrı kesicilere alerjisi olduğunu, önceden anaflaktik şok geçirdiğini açık ve net dile getirdiğini, bu hususların kabul formlarına hasta beyanı olarak yansıtılmış olmasına rağmen, ... ilaç verilmesi konusunda talimat verildiğini, murisin önceden belirttiği hususları tekrarlamasıyla ilacı geri çevirmesine rağmen, "nasıl olsa olabilecek en güvenli yerde, hastanedesiniz, şoka girerseniz kolayca müdahale edilebilir" denildiğini, akabinde birkaç kez ... uygulaması yapıldığını ve hastaya da "gördüğünüz üzere Novalgine'e alerjiniz yok" denildiğini, ancak akşam dördüncü doz ... enjeksiyonunun hemen sonrasında anaflaktik şok geliştiğini, hemşire tutanaklarında da bu şekilde kayıt altına alındığını, anaflaktik şok sonrası 8 dakikadan fazla tüm hayat fonksiyonları duran murisin kalbinin yapılan müdahaleler sonucu dakikalar sonra tekrar çalıştırılabildiğini, çünkü hastanenin ve doktorların kusuru nedeniyle hastanın yoğun bakım odasında değil de normal odada yatırıldığını, bu nedenle de müdahalenin ancak dakikalar sonra yapılabildiğini, hastanın bitkisel hayata girdiğini, 2 ay yoğun bakım, 6 ay ise yarı yoğun bakımda acılar içinde ilaç tedavileri gördüğünü, durumunda olumlu bir değişiklik yaşanmadığını, yaşayan ölü haline gelen murisin 5 yıl boyunca gırtlağında ve göbeğinde açılan bir delikten tüp yardımıyla beslenerek ancak acılara duyarlı olarak Darüşşafaka Kurumu'nda yatağa bağlı şekilde yaşadığını, 11.03.2009 tarihinde de 62 yaşında hayatını kaybettiğini, tüm bu yaşanılanların davalıların kusur ve sorumluluğunda bulunan komplikasyonların bir neticesi olduğunu ileri sürerek, maddi manevi tazminat talep etmiş; ıslah dilekçesiyle talebini maddi tazminat yönünden 1.100.000,00 TL, manevi tazminat içinse müvekkili ... için 150.000,00 TL ve müvekkili Şule Üner için 250.000,00 TL olmak üzere toplam 400.000.00 TL'ye yükseltmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili; müvekkilinin olayın sadece tedavi etme kısmında yer aldığını, yoğun bakım ve diğer süreçlerle ilgili cevap verme zorunluluğunun bulunmadığını, kusuru olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.

2. Davalı Hastane vekili; davanın zaman aşımına uğradığını, müvekkilinin kusuru bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 2010/37 E., 2015/345 K. sayılı kararıyla; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, toplanan delillere, Adli Tıp Kurumu 1. Adli Tıp İhtisas Kurulunca düzenlenen 28.05.2014 tarihli rapor ile Adli Tıp Kurumu Genel Kurulundan alınan 26.03.2015 tarihli raporun içeriğine göre; davalı doktor tarafından davacıların murisi Nazmi ...'e uygulanan tedavide özen eksikliği bulunduğu ve davalı doktorun kusurlu davrandığı iddiasının geçerli delillerle kanıtlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 2016/17456 E., 2018/585 K. sayılı ilamıyla; davaya konu olayda rapor düzenlemeye ehil ve donanımlı bir Üniversiteden, aralarında dava konusu hususta uzman, akademik kariyere sahip 3 kişilik bilirkişi kurulundan, yapılan işlemlerin tıp bilimi açısından yeterliliği ve uygunluğu hususunda, davacı iddialarını, özellikle gelişen tablo karşısında gecikmiş müdahale olup olmadığını aydınlatacak şekilde, davalı tarafa atfı kabil bir kusur olup olmadığı hususunda, bu şekilde zararın artıp artmadığı yönünde detaylı incelemenin temini için rapor alınarak, davalı tarafın kusurlu olup olmadığının belirlenmesi, sonucuna göre karar verilmesi gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, bozma ilamı doğrultusunda ... Tıp Fakültesi akademisyen heyetince düzenlenen 02.04.2019 tarihli raporda, hastada anafilaktif reaksiyon geliştiğinin mevcut bilgilerin kesin olmadığı, ölüm nedeninin septik şok da olabileceği, ... ilacının ortaya çıkan durum ile doğrudan bağlantısı olduğunun kanıtlayan tıbbi belge olmadığı, uygulanan tıbbi tercih ve uygulamalarda herhangi bir kusurun olmadığı tespitlerinin yapıldığı; ayrıca ... Üniversitesinden oluşturulan heyet tarafından sunulan raporda da doktora yüklenebilecek kusur olmadığı tespitinin yapıldığı, düzenlenen her iki raporda da, yapılan işlemlerin uzmanlık alanları ile kapsamında irdelendiği ve sonuca varılması konusunda yeterli açıklamanın yapıldığı, bu haliyle rapor içeriklerinin uyumlu ve denetime elverişli olduğu sabit olmakla, uygulanan tedavide davalının özen eksikliğinin bulunduğu veya kusurunun olduğu hususlarının ispatlanamadığı gerekçesiyle açılan davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili; doktor ve hastanenin kusurlu olduğunu, ... ve türevlerine karşı alerjisi olduğu bildirildiği halde defalarca ... yapıldığını, gerekli tedbirlerin alınmadığını, servis odasının yoğun bakıma uzak olduğunu, hastaya müdahalenin geç yapıldığını, müteveffanın ölümünün ... ve ona bağlı gelişen anaflaktik şoktan kaynaklandığının raporlarla tespit edildiği halde bir özen eksikliği ve kusur görülmediğini, bilirkişilerin bozma ilamında sorulan sorulara tam cevap vermedikleri, Mahkemenin özen eksikliğini serbestçe değerlendirmesi gerektiğini ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, vekalet ilişkisi kapsamında yanlış tedavi neticesine dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

818 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 386 ncı maddesi şöyledir;

"Vekalet, bir akittirki onunla vekil, mukavele dairesinde kendisine tahmil olunan işin idaresini veya takabbül eylediği hizmetin ifasınıiltizam eyler.

Diğer akitler hakkındaki kanuni hükümlere tabi olmayan işlerde dahi, vekalet hükümleri cari olur.

Mukavele veya teamül varsa vekil, ücrete müstahak olur."

3. Değerlendirme

1. Mahkemece bozmaya uyularak, ... Üniversitesinden 02.04.2019 tarihli ve ... Üniversitesinden 27.10.2020 havale tarihli bilirkişi kurul raporları alındığı, buna göre hastanın alerjisi olduğunu beyan ettiği ... isimli ilaç ile uygulanan ... adlı ilacın etken maddelerinin farklı olduğu, diğer bir alternatif olan Sedergine adlı ilacın ise kanı sulandırdığı için ameliyat sonrası kullanılmasının uygun olmadığı, bu nedenle ateşi yükselmiş hasta için ... isimli ağrı kesici ve ateş düşürücü ilacın kullanılmasında herhangi bir kusur tespit edilemediği, kaldı ki hastada gelişen durumun anaflaktik şok kaynaklı olduğunun tespit edilemediği, bu nedenlerle doktora izafe edilecek herhangi bir kusur bulunmadığı şeklinde görüş bildirilmiş olup, hükme esas alınmıştır.

2.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hakim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere, kararın bozmaya uygun olmasına, üniversiteden alınan bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olmasına göre, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmektedir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle,

Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanununa uygun olan kararın ONANMASINA,

17.100,00 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacılardan alınıp davalı ... Tic. A.Ş.'ye verilmesine,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

6100 sayılı Kanun'un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

28.11.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.