"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2020/345 E., 2021/83 K.
DAVA TARİHİ : 21/10/2014
HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, özel okul işletmecisi olduklarını, davalının oğlu...'un 2006-2009 yılları eğitim-öğretim dönemlerinde, diğer oğlu...un 2007-2009 yılları eğitim-öğretim dönemlerinde kendilerine ait okulda okuduğunu, davalının oğlu...a ait okul borcunu 15/04/2009 tarihinde ödeyeceğini beyan ettiğini ve 15/04/2009 vade tarihli 11.000 TL miktarlı bir adet bono verdiğini, senedin vadesinde ödenmemesi sebebiyle protesto çekildiğini, davalının borcunu ödemediğini, aradan 3 yıldan fazla zaman geçmiş olduğundan senetin kambiyo vasfını kaybettiğini belirterek, kayıt ücretinin ödenmemesi nedeniyle alacağın tahsili amacıyla başlatılan ilamsız takibe vaki itirazın iptali ile takibin devamına ve asıl borcun % 20’sinde az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmiş, davalı tarafından süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
III. MAHKEME KARARI
İstanbul ... 7. Tüketici Mahkemesinin 06/02/2015 tarihli ve 2014/935 Esas, 2015/54 Karar sayılı kararıyla; taraflar arasındaki uyuşmazlığın bonodan kaynaklandığı gerekçesiyle Ticaret Mahkemesi’ne görevsizlik karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay(Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 25/01/2018 günlü, 2017/851E.- 2018/728K.sayılı ilamı ile; somut olayda; davacı tarafından davalının çocuklarına sunulan eğitim hizmeti karşılığı dava konusu senedin alındığı anlaşılmakta olup, davalı bu hukuki işlem içerisinde tüketici konumunda olup, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin tüketici işlemi olduğunun kabulünün gerektiği, bu itibarla uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesinin görevli olduğundan mahkemece, işin esasına girilerek hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davacının davaya dayanak yaptığı bono kambiyo vasfını yitirmiş ise de davalının içeriğini inkar etmediği belge HMK.'nın 202.maddesine uygun olarak düzenlenmiş yazılı delil başlangıcı niteliğinde bir belge olduğu, yazılı delil başlangıcının alacağın varlığını tek başına ispat etmesi mümkün bulunmadığından ispat yükünün davacıda olduğu, davacının da iddiasını HMK.'nın 202.maddesi kapsamında her türlü delille ispatlayabileceği, davalının çocuğu...'un 2006-2009 yılları eğitim-öğretim dönemlerinde, diğer oğlu...un 2007-2009 yılları eğitim-öğretim dönemlerinde davacı özel eğitim kurumunda eğitim gördükleri, çocuklarının eğitim ücreti için davalının davacıya 11.000,00-TL'lik bono verdiği, ödeme yapılmaması üzerine davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, davalının icra takibine itirazı üzerine takibin durduğu, davacının itirazın iptali için huzurdaki davayı açtığı, davacının iddia ettiği gibi davalının çocuklarının kurumda eğitim öğretim gördüklerinin Osmangazi İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü yazısı ile sabit olduğu, davalı tarafın ödeme yaptığını ispatlayamadığı anlaşılmış olup kambiyo vasfını yitirmiş senede ilişkin olarak kambiyo hukukundan kaynaklanan hakların talep edilemeyeceği, davalının takipten önce temerrüde düşürüldüğüne dair dosya içerisinde bilgi ve belge bulunmadığından, davalının takip tarihi itibariyle temerrüde düştüğü kabul edilerek; açılan davanın kısmen kabulü ile ... 20.İcra Müdürlüğünün 2019/8955 Esas sayılı takip dosyasında davalının 11.000,00 TL asıl alacak yönünden itirazının iptaline, takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte devamına, davacı tarafın fazlaya ilişkin isteminin reddine, davalının itirazında haksız olduğu anlaşıldığından takip konusu asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; öncelikle davanın 2014 yılında açıldığı ve günümüzde ancak sonuçlandırılığı görüldüğünden yargılamanın makul sürede gerçekleştirilmediğini, bunun dışında duruşma tarihlerinin davalıya tebliğ edilmediğini, icra dosyasına vekil aracılığı ile itiraz eden davalıya karşı açılan itirazın iptali davasının davalıya tebliğ edilmediği gibi vekile dahi gerekli tebligatların yapılmadığını, davalının borcu bulunmadığı bir tutarı ödemesi hususunda kendisinin beyanı dahi dinlenilmeden karar verildiğini, hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğini, dosyada hükme esas alınan bilirkişi raporunun hükme esas alınmaya elverişli olmadığını, kambiyo vasfını yitirmiş bono ile işlem yapılmasının bu borcun gerçek bir borç olmadığının açık bir göstergesi olduğunu, elinde kambiyo senedi bulunan alacaklının bu senedin vasfını kaybedene kadar bekleyip öyle işlem yapmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığını, haklarında kötü niyet tazminata hükmedilmesinin doğru olmadığını, davacının kötüniyetle icra takibi yaptığını, bununla birlikte çocuklarının davacı kurumda öğrenci kayıtlarının bulunmasının borcu bulunduğu anlamına gelemeyeceğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, zamanaşımına uğramış kambiyo senedi dolayısıyla yapılmış ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı HMK'nun 202.maddesinde delil başlangıcı kavramı '' (1) Senetle ispat zorunluluğu bulunan hâllerde delil başlangıcı bulunursa tanık dinlenebilir. (2) Delil başlangıcı, iddia konusu hukuki işlemin tamamen ispatına yeterli olmamakla birlikte, söz konusu hukuki işlemi muhtemel gösteren ve kendisine karşı ileri sürülen kimse veya temsilcisi tarafından verilmiş veya gönderilmiş belgedir.'' şeklinde düzenlenmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 202. maddesi ve Yargıtay uygulamalarında zamanaşımına uğramış kambiyo senetlerinin TTK anlamında kambiyo senedi niteliğini kaybederek yazılı delil başlangıcı niteliğini kazandığı istikrarlı olarak benimsenmiştir. Zamanaşımına uğramış senedin senetle ispat durumu da ortadan kalkmış, yazılı delil başlangıcı olması nedeniyle ispat kuralları genişletilerek, her türlü delille ispat kuralı getirilmiştir.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 03/06/2022 tarihli 2021/1 E.-2022/3 K. Sayılı Kararı; " İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir. "
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 1086 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için davacı alacaklının açtığı iş bu itirazın iptali davasında dava dilekçesinin davalı asıla tebliğ edildiğinin anlaşılmış olmasına göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI.KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
6100 sayılı HMK'nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
22/02/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.