Logo

3. Hukuk Dairesi2022/8382 E. 2023/54 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Dava dışı üçüncü kişinin fiili nedeniyle oluşan zarardan, davalı idarenin hizmet kusuru nedeniyle sorumlu olup olmadığı ve davanın hangi yargı merciinde görüleceği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Dava, idarenin hizmet kusuruna dayalı bir tam yargı davası niteliğinde olduğundan ve Anayasa Mahkemesinin 6100 sayılı HMK'nın 3. maddesinin 1. fıkrasının ilk cümlesini iptal kararı ile birlikte bu tür davalara adli yargının değil, idari yargının bakacağı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin yargı yolu hatasına dayanarak davanın usulden reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/150 E., 2022/244 K.

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın usulden reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ifade vermek amacıyla gitiği Uzunköprü Jandarma Genel Komutanlığında, eşinin burada çalışan Kürşat Gence tarafından kendisine su yerine verilen sıvı deterjanı içmesi sonucu yutma işlevinin kalıcı olarak zarara uğradığını ve bu durumun ölümüne sebep olduğunu, müvekkilinin eşinin desteğinden yoksun kaldığını ve manevi olarak zarara uğradığını, davalının adam çalıştıran olarak sorumlu olduğunu ancak idareye başvuruda bulunulmasına rağmen zararının karşılanmadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakların sakılı kalması kaydıyla şimdilik 10.000 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 10.000 TL manevi tazminatın olay tarihindin itibaren işleyecek kanuni faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davayı görmekle görevli yargının idari yargı olduğunu, davanın zamanaşımına uğradığını, adı geçen Kürşat Gence’nin olayın olduğu tarihte Jandarma Komutanlığında işçi veya memur olarak çalışmadığını, idareyle ilgisinin bulunmadığını, bu nedenle idareye sorumluluk yüklenemeyeceğini, aksi kanaat halinde zarar görenin müterafik kusurunun tespit edilmesi gerektiğini, davacının manevi olarak zarara uğradığı iddiasını ispatı için delil göstermediğini, tam yargı davalarında manevi tazminata faiz yürütülemeyeceğini, ileri sürerek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 29.04.2021 tarihli ve 2019/112 Esas, 2021/146 Karar sayılı kararıyla; eyleminden zarar görülen dava dışı üçüncü kişinin davalının işçisi ya da çalışanı olmadığı gerekçesiyle davanın davalının pasif husumet yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 20.10.1021 tarihli ve 2021/2130 Esas, 2021/2732 Karar sayılı kararıyla; dava dışı Kürşat Gence’nin olay tarihinde davalıya bağlı karakolda yapmakta olduğu boya badana işi ile ilgili bir zarar meydana gelmediğinden adam çalıştıranın sorumluluğuna gidilemeyeceği gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairece, dava dilekçesindeki açıklamalar ve zararın gerçekleşme biçimi gözetildiğinde davacının davalının hizmet kusuruna dayalı olarak istemde bulunduğu bu nedenle davanın tam yargı davası olup idari yargıda görülmesi gerektiği gerekçesiyle bölge adiyle mahkemesi kararı kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Uzunköprü 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesi ile davanın adli yargıda görülmesi gerektiğini, ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava dışı 3 kişinin fiili nedeniyle oluşan maddi ve manevi zarardan davalı idarenin hizmet kusuru nedeniyle sorumlu olup olmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) Anayasa Mahkemesinin 16 iptal edilen 3. maddesi.

1.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2.maddesinin 1. fıkrasının b bendinde. “İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları” idari yargı dava türleri arasında sayılmıştır.

2. Anayasa Mahkemesi’nin 02.2012 tarihli 2011/35 E. 2012/23 K. Sayılı kararıyla; 6100 sayılı Kanunun “Ölüm veya Vücut Bütünlüğünün Yitirilmesinden Doğan Zararların Tazmini Davalarında Görev” başlıklı 3. maddesinin 1. fıkrasının ilk cümlesi olan “Her türlü idari eylem ve işlemler ile idarenin sorumlu olduğu diğer sebeplerin yol açtığı vücut bütünlüğünün kısmen veya tamamen yitirilmesine yahut kişinin ölümüne bağlı maddi ve manevi zararların tazminine ilişkin davalara asliye hukuk mahkemeleri bakar” cümlesinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline; birinci cümlesinin iptali nedeniyle uygulanma olanağı kalmayan ikinci ve üçüncü cümlelerinin de 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 43. maddesinin 4 numaralı fıkrası gereğince iptaline karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

Dairece verilen bozma kararında, davanın niteliğinin idarenin eyleminden kaynaklanan zararın tazminine ilişkin tam yargı davası olduğu belirtilerek idari yargının görevli olması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği açıkça ifade edilmiştir. Bu nedenle, Mahkemece bozmaya uyularak davanın usulden reddine karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Uyulan bozma kararı gereğince tesis edilmiş İlk Derece Mahkemesi kararında hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik olmamasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,18.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.