Logo

3. Hukuk Dairesi2022/8402 E. 2023/1199 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından davalıya gönderilen paranın borç olarak mı yoksa başka bir amaçla mı gönderildiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Havalenin borç ödeme vasıtası olduğu ve mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla yapıldığına dair yasal karinenin varlığı, davacının paranın borç olarak gönderildiğini yazılı delille ispatlayamaması ve davalının paranın daha önceki borçların iadesi ve ticari işlerde kullanılmak üzere gönderildiğini iddia etmesi gözetilerek, mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/733 E., 2022/1332 K.

DAVA TARİHİ : 15.06.2020

KARAR : Davanın reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Aksaray 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/118 E., 2022/89 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dilekçesinde özetle; davalının yurt dışında işadamı olduğunu, Paris’te lokantası bulunduğu ve eşinden ayrıldığını söyleyerek davacı müvekkiline evlenme teklif ettiğini, davalının samimi olduğuna inanan müvekkilinin evlenme teklifini kabul ettiğini, tarafların birlikte tatile gittiklerini, davalının davacı müvekkilini yurt dışına davet ettiğini, yurt dışındaki evinde birlikte kaldıklarını, Restoran ... isimli işyerinde ağırladığını, davalının bu dönemde Türkiye’deki tüm işlerini de davacıya yaptırdığını, müvekkilinin güvenini kazanan, evlenmeye ikna eden davalının, yurt dışında işyeri sahibi ile kira ödenmesi konusunda mahkemelik olduklarını, vergi borcu olduğunu, bu kriz nedeniyle işlerinin bozulduğunu, bu borçlarını ödeyip okyanus kıyısında bir yerde restoran açmak istediğini belirttiğini, bu konuda davacıdan yardım istediğini, davacının nakit yardım yapacak durumunun olmadığını söylemesi üzerine de Aksaray İli ....Mahallesi'nde bulunan evini satmasını, evinden elde edeceği kira karşılığını kendisinin vereceğini belirterek bu evin bedelini de daha sonra ev alarak ödeyeceğini bildirdiğini, davalı ... ile bir yaşam kuracakları düşüncesi ile evini 135.000,00 TL'ye sattığını ve banka birikimi ile birleştirerek 20.000 Euro parayı ... Ziraat Bankası'ndan 5.000 Euro parayı da ...Denizbank şubesinden davalının yurt dışı hesabına EFT ile gönderdiğini, davacının gönderdiği parayı alan davalının 4 veya 5 kez Western Union ile kira karşılığı diyerek 200 Euro ila 500 Euro arasında para gönderdiğini, daha sonra kira karşılığı gönderilmeyince, davacı araştırma yaptığında, davalının evli olduğunu, hiç boşanmadığını ve bu yolla kişileri dolandırdığını öğrendiğini, müvekkil davacının parasını geri ödemesi için başvurduğunda ise, önce bu durumu inkar ettiğini, daha sonra da bugün yarın ödeyeceğim diyerek sürekli oyaladığını beyan ederek müvekkilinin Merkez Bankası kur çizelgesine göre oluşan 193.380,00 TL alacağının (25.000 Euro'nun Türk Lirası karşılığı) yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ...'in 1995 yılından beri .... ile evli olduğunu, halen Fransa'da ikamet ettiğini, davacı ile yaklaşık 5 yıl geriye dayanan duygusal arkadaşlığının zaman içerisinde gönül ilişkisine döndüğünü, gerek ilişkinin başladığı dönemde gerekse sonraki yıllarda davacının müvekkilin evli olduğunu da bildiğini, geriye dönük 5 yıllık süreç içinde davacının gerek yurt içinde gerekse yurt dışında müvekkili ile tatile çıktığını, tüm masrafların müvekkil tarafından karşılanacak şekilde çeşitli tarihlerde Fransa’ya tatile gittiği gibi müvekkilin çocukları ile de tanıştığını, müvekkilin dava konusu meblağın kendisine gönderildiğini kabul ettiğini, Fransa'da restoran işleten müvekkilin davacının satmış olduğu evden kalan tutarı yine davacının ticari işlerinde kullanabileceği yönündeki teklifi üzerine kabul ettiğini ancak davalı müvekkilin de 2015 yılından itibaren anne ve babasından intikal eden gelir dışında başka bir geliri olmadığı belirtilen davacıya 5 yıl boyunca para gönderdiğini, bunun dışında zaten davacının davalı müvekkile borcu olmakla birlikte kendi aralarında bu hususu halletmek amaçlı iddia edilen para çıkışının gerçekleştiğini, davacının hiçbir ekonomik geliri bulunmadığını, müvekkilinin davacının bu süre zarfına kadarki geçim masraflarını karşıladığını, davacının bu davayı açarak kötü niyetli davrandığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ''...davacı ile davalının gönül ilişkisi yaşadığı, davalının bu süreçte evli olduğu, davacı ve davalının pek çok kez yurt içinde ve yurt dışında bir araya geldikleri, karşılıklı birbirleri ile ortak harcamalar yaptıkları, birbirlerine karşı da harcamalar yaptıkları, karşılıklı banka havaleleri ile para alışverişi olduğunun dosya kapsamında sabit olduğu, davacı, davalının maddi sıkıntıda olması nedeniyle davalıya para gönderdiğini iddia etmiş ise de davacı tarafından davalıya gönderilen havalelerde herhangi bir açıklamanın yazmadığı, davalı tarafından da davacıya farklı tarihlerde havale yapıldığı ve yine bu havalelerde de açıklama yazmadığı ve karşılıklı gönderilen meblağların tarihleri ve miktarları bir araya getirildiğinde tarafların birbirine gönderdikleri meblağların birbirine denk geldiğinin anlaşıldığı, herhangi bir açıklama içermeyen havalelerin de borç ödemeye karine olduğu ve yapılan havale miktarlarına göre bakiye alacak tespit edilemediği...'' gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava dosyasına sunulan whatsapp yazışmalarında davalının borcunu kabul ederek ödeyeceğini beyan ettiğini, dinlenen davacı tanık beyanları ve tarafların yazışmaları ile davanın ispatlandığını, tarafların uzun süre arkadaşlık yapıp davalı Fransa'da yaşadığından Aksaray'daki işlerini davacıya takip ettirdiğini, davacının Western Union ile davalıya para gönderdiğini, davalının; ''yurtdışında ilgilenemiyorum sen bu işlerimizi yap parasını öde ben sana parça parça gönderirim'' demesi üzerine davalının Akmezar Köyündeki müstakil evinin bakımını ve tamiratını yaptırdığını, kızı ... nişanını, düğününü yaptırdığını, tatil parasını kendi kredi kartından ödediğini, devre mülk satın aldığını, davacının yaptığı bu harcamalarla ilgili talepte bulunmadığını zira davalının bu paraları ödediğini, dosyaya sunulan fotoğraflar, kredi kartı hesap özetleri ve tanık beyanlarının iddialarını doğruladığını, davalının, davacı tarafın davalıyı ikna edip işyeri sahibi ile kira ödenmesi konusunda mahkemelik olduklarını, vergi borcu olduğunu, bu kriz nedeniyle işlerinin bozulduğunu, borçlarını ödeyip okyanus kıyısında bir yerde restoran açmak istediğini söylediğini, müvekkilinin de evini satıp birikimleriyle birlikte 20.000,00 Euro ve 5.000,00 Euroyu davalıya gönderdiğini, davalının ise dört ya da beş kez kira karşılığı diyerek paralar gönderdiğini, whatsapp görüşmelerinde geçici sıkıntılarının olduğunu ve borcunu ödeyeceğini söylediğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ''...davanın, tüketim ödüncü sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olduğu, davacı tarafça davalı hesabına davaya konu 20.000.00 Euro ve 5.000.00 Euro miktarlı banka havalelerinin gönderildiğine ilişkin uyuşmazlık bulunmadığı, davalının ise; söz konusu ödemelerin davacı hesabına gönderilen ödemelerin iadesi olduğunu savunarak buna ilişkin gönderim kayıtlarına da dayandığı, davaya konu söz konusu havalelerde herhangi bir açıklama da yer almadığı, gönderilen havalede herhangi bir açıklama yer almadığı takdirde borç ödemesine ilişkin karine olduğu, borç verme amacıyla söz konusu paraların davalıya gönderildiğine ilişkin ispat yükünün de davacı üzerinde olduğu, dava değeri itibariyle davacının iddiasını ise ancak yazılı delille ispat edebileceği, dosyaya ibraz edilen ve davalı ile yapıldığı ileri sürülen yazışma kayıtlarında davalı hesabına gönderilen havalelerin davalının ayrı bir borçlanmasına ilişkin olduğuna dair hususu muhtemel gösteren nitelikte de bulunmadığından yazılı delil başlangıcı niteliğinde olmadığı değerlendirilmekle tanık beyanlarının hükme esas alınmasına da olanak bulunmadığı...'' gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde, istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tarafından davalıya borç olarak gönderildiği iddia edilen paranın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi gereğince herkes iddiasını ispatla yükümlüdür.

2. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı maddesi; “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.” şeklindedir.

3. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 386 ve devamındaki maddelerde düzenlenen tüketim ödüncü sözleşmesi; "Ödünç verenin, bir miktar parayı ya da tüketilebilen bir şeyi ödünç alana devretmeyi, ödünç alanın da aynı nitelik ve miktarda şeyi geri vermeyi üstlendiği sözleşmedir." şeklinde tanımlanmaktadır.

4. 6098 Sayılı Kanun'un 555 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olan havale, hukuksal nitelik olarak bir ödeme vasıtasıdır.Yani havalenin, mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla yapıldığı yolunda yasal karine mevcuttur. Bu yasal karinenin aksini (havalenin borcun ödenmesinden başka bir amaçla yapıldığını) ileri süren havaleyi yapan kişi, bu iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür.

3.Değerlendirme

Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesine ve kararda belirtilen gerekçelere göre, davacı tarafça her ne kadar davalı hesabına borç olarak 25.000,00 Euro gönderildiği iddia edilmişse de, gönderim dekontlarında paranın borç olarak gönderildiğine dair herhangi bir açıklama yazmadığı, yukarıda yer verilen hukuk kuralları gereği havale bir borç ödeme vasıtası olup, mevcut borcun ödenmesi amacıyla yapıldığına dair yasal karinenin mevcut olduğu, davalı taraf dava konusu paraların kendisine gönderildiğini kabul etse de, bunun borç olarak değil davacının isteği üzerine, ticari işlerine katkıda bulunmak ve daha öncesinde kendisi tarafından davacıya gönderilen paraların iadesi amacıyla gönderildiğini beyan ettiği, davacının ise paranın borç olarak gönderildiğini yasal delillerle ispatlayamadığı, Whatsapp yazışmalarında dava konusu paraların borç olarak gönderildiğine dair delil başlangıcı niteliğinde olabilecek bir konuşma yer almadığı, bu durumda davanın tanıkla ispatının da mümkün olmadığı ve davacı tarafça yemin deliline de dayanılmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.