"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2021/79 E., 2021/404 K.
HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul
KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davalı ... vekili
Taraflar arasındaki alacak ve tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Davalı ... İnş. A.Ş. vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; yurtdışında yaşadığını, ancak İstanbul'da ev sahibi olmak istediğini, bunun üzerine Symbol İstanbul projesinden davaya konu taşınmazı satın almak için davalılardan avukat ...'a ulaştığını, nitekim davalı ...Ş.'nin satış ve pazarlama görevlilerince satış yetkisi verilen acente tarafından, davalı ... ile bağlantıya geçmesi gerektiğinin bildirildiğini, satışa aracılık eden davalı ...'ın kendisini Karden İnşaat'ın yetkilisi olarak tanıttığını, ilgili belgelerde davalı şirketin kaşesini ve logosunu kullandığını, davalı ... ile davaya konu harici taşınmaz satış sözleşmesini imzaladığını, satış bedeline mahsuben davalı ...'ın hesabına 14.414 Euro tutarında para yatırdığını, satın aldığı dairenin kendisine
teslim edileceği beklentisinde iken, davalı şirket avukatları tarafından gönderilen mail ile davalı ... tarafından dolandırıldığının bildirildiğini, davalı ...'ın kendisinden tahsil ettiği parayı kardeşi dahili
davalı ...'ın hesabına gönderdiğini öğrendiğini ; öte yandan, gerçekte davalı şirket yetkilisi olan dava dışı... ile davalı ...'ın dava konusu projede birlikte hareket ettiklerini, toplantılara birlikte katıldıklarını, bu hususun yapılan yazışmalarla sabit olduğunu, bu sebeple söz konusu eylemler nedeniyle gerçekleşen zararından haksız fiil hükümlerine göre davalılardan ... ile ...'ın sorumluluklarının bulunduğu gibi davalı şirketin de çalışanlarının üçüncü kişilere vermiş olduğu zarardan sorumlu olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik ödediği paranın faiziyle birlikte TL karşılığı olan 51.245 TL ile 1.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... İnş. A.Ş.; davalı ...'ın sahte belge düzenleyerek kendisini şirketin yetkilisi gibi gösterip davacıyla birlikte birçok kişiyi dolandırdığını, söz konusu dolandırıcılık faaliyetiyle kendisinin herhangi bir ilgisinin, bilgisinin ve dahilinin bulunmadığını, dolandırıcı şahısların eylemleri nedeniyle ciddi zarara uğradığını, itibarının zedelendiğini, davalı ... hakkında suç duyurusunda bulunduğunu, davalı ...'ın sanık olarak yargılandığı ceza davasının ise halen derdest olduğunu, davacının da kötü niyetli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ...; davaya cevap vermemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Davanın açıldığı tüketici mahkemesince asliye hukuk mahkemesine verilen görevsizlik kararına karşı asliye hukuk mahkemesince; davanın tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği gerekçesiyle verilen görevsizlik kararının temyiz incelemesinden geçerek kesinleşmesi üzerine; Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davalılar arasında işçi işveren ilişkisi veya vekalet ilişkisi ya da acente ilişkisi bulunduğunun davacı tarafça ispat edilemediği, yine davacı ile davalı şirket arasında herhangi bir şekilde sözleşmesel ilişkiden de bahsedilemeyeceği, davaya konu sözleşmenin bizzat davacı ile davalı ... arasında yapıldığı; davalı şirketin katılan sıfatıyla yer aldığı ceza davasının halen derdest olup dosyanın incelenmesinde; sanık sıfatıyla yargılanan davalı ... hakkında yakalama kararının çıkarıltıldığı, yargılamanın geldiği aşama göz önüne alındığında, işbu ceza davasının eldeki dava için bekletici mesele yapılmasında bir fayda görülmediği, tüm bu nedenlerle davalı şirkete husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle; davanın davalı ... İnş. A.Ş. yönünden pasif husumet yokluğundan reddine; davalı ... yönünden kısmen kabulü ile 50.160 TL maddi, 1.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili ile davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 22.09.2022 tarihli ve 2022/5129 E. 2022/6952 K.sayılı ilamıyla; "...Dosyanın incelenmesinden; Bakırköy 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/143 Esas sayılı dosyasında, davacı ile dava konusu sözleşmeyi imzaladığı anlaşılan davalı ..., davalı şirket çalışanı olduğu belirtilen... ve ... ile davalı şirketin temsilcisi Paşa Karadeniz hakkında davaya konu olaya ilişkin ceza yargılamasının devam ettiği anlaşılmaktadır...
...ceza mahkemesinin kesinleşmiş mahkumiyet kararı ve bu yargılama neticesinde varlığı tespit edilen maddi vakıalar hukuk hakimini bağlayıcı olduğundan mahkemece, ceza dosyası neticesi beklenerek, sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, bu hususun göz ardı edilerek eksik inceleme sonucu
yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır..." gerekçesiyle, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
V. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı ... İnş. A.Ş. vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davalı ... İnş. A.Ş. vekili; başka bir mahkeme kararının bekletici mesele yapılması hususunda hakime takdir hakkı tanındığını, hukuk davasının kaderinin ceza davasının kaderine bırakılamayacağını, ceza mahkemesi kararının sonucunun eldeki dava için bekletici mesele yapılması halinde, adil yargılanma hakkının ihlal edilmiş olacağını ileri sürerek; Mahkeme kararının onanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak ve tazminat istemlerine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 74 üncü maddesinde; “Hakim, zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza hakimi tarafından verilen beraat kararıyla da bağlı değildir. Aynı şekilde, ceza hakiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı da, hukuk hakimini bağlamaz.” şeklindeki bu açık hüküm karşısında, ceza mahkemesince verilen beraat kararı, kusur ve derecesi, zarar tutarı, temyiz gücü ve yükletilme yeterliği, illiyet gibi esasların hukuk hâkimini bağlamayacağı konusunda duraksama bulunmamaktadır. Hemen belirtilmelidir ki, hukuk hâkiminin yukarıda açıklanan bu bağımsızlığı sınırsız değildir. Gerek öğretide ve gerekse Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarında, ceza hâkiminin tespit ettiği maddi olaylarla ve özellikle “fiilin hukuka aykırılığı” konusu ile hukuk hâkiminin tamamen bağlı olacağı kabul edilmektedir. Başka bir deyişle, maddi olayları ve yasak eylemlerin varlığını belirleyen ceza mahkemesi kararı, taraflar yönünden kesin delil niteliğini taşır.
2.Yargıtayın yerleşik uygulamasına ve öğretideki genel kabule göre, maddi olgunun tespitine ilişkin ceza mahkemesi kararı hukuk hâkimini bağlar. Ceza mahkemesinde bir maddi olayın varlığı ya da yokluğu konusundaki kesinleşmiş kabule rağmen, aynı konunun hukuk mahkemesinde yeniden tartışılması olanaklı değildir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 10.11.2020 tarihli ve 2012/17-2112 E., 2020/850 K. sayılı ilamı da aynı yöndedir).
3. Değerlendirme
1.Yargıtay kararının düzeltilmesi 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440 ıncı maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Somut uyuşmazlıkta; davaya konu eylem nedeniyle davacının müşteki sıfatıyla yer aldığı, davalı ... ile davalı şirket yetkilisi Paşa Karadeniz ve davalı şirket çalışanı olduğu iddia olunan... ile ...'ın sanık olarak yargılandığı ceza davasında tespit edilecek olan maddi vakıaların eldeki dava için bağlayıcı olup, Mahkemece ceza davasının sonucunun beklenilmesi gerektiği, dolayısıyla davalı ... İnş. A.Ş. vekilinin karar düzeltme dilekçesinde bildirdiği sebeplerin Dairece verilen bozma kararının düzeltilmesini gerektirecek nitelikte bulunmadığı anlaşılmıştır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Karar düzeltme talebinin REDDİNE,
Aşağıda yazılı para cezası ile bakiye karar düzeltme harcının karar düzeltme isteyene yükletilmesine,
21.02.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.