"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1828 E., 2022/1736 K.
DAVA TARİHİ : 11.03.2016
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2016/393 E., 2021/833 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin başvurusunun reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 28.11.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde gelen davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ...'ın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin davalıya vekaleten dava ve takip dosyalarında vekillik görevini üstlendiğini, davacının üzerine düşen vazifeleri yerine getirdiğini, ancak davalının dosyalarını temlik edip davacıyı da azlettiğini, davacının davalı adına takip ettiği işlere ilişkin vekalet ücreti ve karşı vekalet ücretlerine hak kazandığını, bu nedenle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 100.000,00 TL vekalet ücretinin azil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiş, 12.02.2019 tarihli ıslah dilekçesiyle talebini 192.955,36 TL'ye yükseltmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili, müvekkilinin 2004 ila 2011 yıllarında davacıya ait hukuk bürosunda çalıştığını, bu nedenle davacıyla ilgili her şeyi bildiğini, davacının soruşturma geçirip tutuklandığı ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2012/10191 sayılı soruşturması kapsamında davalının bildiği tüm gerçekleri anlatması sebebiyle davacının kendisine husumet beslediğini, 09.12.2011 tarihinde davalının işten ayrıldığını, davacının zorla senet imzalatmak istediğini, davalının ise direndiğini, davacının suç teşkil eden eylemleri nedeniyle ... 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/129 Esas sayılı kamu davasında yargılandığını, davacının davalı üzerinde baskı yaratmak amacıyla Cumhuriyet Başsavcılığına haksız ve asılsız şikayetlerde bulunduğunu, soruşturma dosyalarında davalı hakkında takipsizlik kararı verildiğini, ... 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/271 Esas ve ... 17. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/559 Esas sayılı dosyalarında ise davalının beraat ettiğini, davacının davalı hakkında ayrıca ... 2. İcra Müdürlüğünün 2015/705 Esas sayılı dosyası üzerinden haksız icra takibi başlattığını, bu takipten sonra davacı hakkında sahtecilik ve dolandırıcılıktan soruşturma başlatıldığı gibi ... 5. İcra Hukuk Mahkemesinde itiraz davası ve ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesinde menfi tespit davası açıldığını, davalının davacıdan ... akdi nedeniyle tazminat haklarını dahi alamadığını, davacının dava dilekçesinde belirttiği icra dosyalarının davalı ile hiç bir ilgi ve alakası bulunmadığını, dosyaların davacıya ait olduğunu, davalının dosyalarda hiçbir alacağı bulunmadığını, davalının dosyaların temliki için davacının kardeşinden para almadığını, davacının bu dosyaları davalının dosyalarıymış gibi gösterip davalı üzerinden avukatlık ücreti ve masraf adı altında para tahsil etmeye çalıştığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalının, davacının avukatlık bürosunda 17.03.2005 – 09.02.2011 tarihleri arasında işçi olarak çalıştığı, her ne kadar davalı tarafından davacı avukata vekaletname verilmiş ve davacı avukat tarafından davalı adına bir kısım işler yürütülmüşse de, vekaletnamenin davalının davacı avukat yanında sekreter olarak çalışırken verilmesi, dosyalar kapsamında davalının menfaat temin ettiğinin veya ödeme aldığının görülememesi, davalının ücretsiz olarak dosyaları davacının kardeşine temlik etmesi, en son kalan ... 7. İcra Dairesi 2007/15256 dosyasının da ihtarname sonrası davacının kardeşine bedelsiz olarak temlik edilmesi ve bu dosyanın borçlusu ...’in tanık beyanında davalı iddialarını doğrulaması, davacı avukat yanında sekreter maaaşıyla işçi olarak çalışan davalının çok yüksek meblağlar içeren dosyaların alacaklısı olduğunun hayatın olağan akışına uygun düşmemesi, aksinin davacı tarafından ortaya konulamaması, dosyaları temlik alanın doğrudan davacının kardeşi olması, taraflar arasında bir çok şikayet sonrası soruşturma ve yargılamaların yürütülmesi ve bu yargılamalarda davalının istikrarlı savunmaları, davalının dinlenen tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki vekalet ilişkisinin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; hukuka aykırı olan İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, İlk Derece Mahkemesince yukarıda yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf mahkemesince gerekçe ortaya konulmadığını, davalının her ne kadar davacı yanında SGK'lı olarak çalışan görünmekte ise de esasen Burhan Demir... şirketinin hissedarı ve müdürü olduğunu, Mahkemenin muvazaa nitelendirmesinin hatalı olduğunu, davalının savunmasının inançlı işlem kapsamında kaldığını, davalının bizzat kendisinin de katıldığını kabul ettiği muvazaa iddiasının dinlenemeyeceğini, kimsenin kendi muvazaasına dayanamayacağını, inanç sözleşmesinin ancak yazılı şekilde yapılabileceğini ve tanıkla ispatlanamayacağını, davacının dayandığı ve hizmet sunduğu dosyaların resmi belgeler olup vekalet ücreti alacağı iddiası da bu resmi belgelere dayandığını, kesin delil nitelinde olduğunu, temlik işleminin aksinin de tanıkla ispat edilemeyeceğini, bitmemiş işler yönünden azlin haklı olduğunu gösteren kanıt bulunmadığını, sözleşme özgürlüğünün ihlal edildiğini, davacının delilleri toplanıp dikkate alınmadan karar verildiğini, davacının hukuk güvenliği masumiyeti, gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğini, eşitlik ilkesi ve ayrımcılık yasağına aykırı davranıldığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, vekalet ücreti alacağının tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi.
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu, davacı vekilin iddiasını tüm delillerine nazaran ispatlayamadığının anlaşılmasına göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun kararın onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
17.100,00 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.