"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/299 E., 2021/820 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davacı vekili, davalılar ... ve ... vekili
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili ve dahili davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili ve dahili davalılar ... ve ... vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; Sandıkla sözleşmeli olarak faaliyet gösteren ... Eczanesinin, Sandığa göndermiş olduğu reçetelerle ilgili olarak Sandığın Teftiş Kurulu Başkanlığı Müfettişlerince yapılan inceleme ve soruşturma neticesinde düzenlenen 24.12.2002 tarihli müfettiş raporu ile sandık zararının tespit edildiğini, Sandık sağlık yardımından yararlanan şahısların, devamlı kullandıkları ilaçları yazdırmak amacıyla sağlık karnelerini eczacı ...’e ait ... Eczanesine bıraktıkları, ancak aldıkları ilaçlara rağmen meblağı çok daha fazla olan reçeteleri belirli doktorlara düzenlettirilerek bedellerinin sandıktan tahsil edildiğini ya da ... ve çalışanlarınca bu sağlık karnelerine hak sahiplerinin bilgisi dışında çok sayıda reçete düzenlendiğinin tespit edildiğini, ... Eczanesi kalfası olarak görev yapan ...’nin bu reçetelerin düzenlettirilmesinde sistematik biçimde hareket ettiğini, sağlık karnelerine hak sahiplerinin bilgisi dışında Dr. ..., Dr. ..., Dr. ...’ın, ...’in isteği doğrultusunda hastaları görmeden ve muayene etmeden çok sayıda reçete düzenlediklerini, bu nedenle sandığın 115.652.573.021 TL zarara uğratıldığını, Dr. ..., Dr. ..., Dr. ... ve Dr. ...’nun karne sahiplerinin bilgisi dışında reçete düzenlediklerini, ... Eczanesi tarafından sandığın sağlık yardımından yararlanan hak sahiplerinin bilgisi dışında usule ve esasa aykırı olarak düzenlenen 735 adet reçeteyi fatura edip bedelleri tahsil edilmek sureti ile sandığın toplam 116.549.590.190 TL zarara uğratıldığını, bedelleri ödenmeyen 32.391.143.936 TL'nin borca mahsup edilerek bakiye sandık zararının 84.158.446.254 TL olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere bakiye 84.158.446.254 TL'nin 22.12.2003 tarihine kadar hesap edilen 112.320.377.000 TL yasal faizi olmak üzere toplam 196.479.243.254 TL sandık alacağının, 68.090.610.940-TL asıl alacağa 12.03.2003-22.12.2003 tarihleri arası işleyen 16.882.741.000 TL yasal faize ilişkin kısmının asıl alacağa dava dilekçesi tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ..., ... ve ...’den müştereken ve müteselsilen tahsiline, 13.935.367.314 TL asıl alacağa işleyen 3.455.751.000 TL yasal faize ilişkin kısmının asıl alacağa dava dilekçesi tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ..., ... ve ...’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 1.362.076.000 TL asıl alacağa işleyen 337.721.000 TL yasal faize ilişkin kısmının asıl alacağa dava dilekçesi tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalılardan ..., ... ve ...’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 309.558.000 TL asıl alacağa işleyen 76.755.000 TL yasal faize ilişkin kısmının asıl alacağa dava dilekçesi tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalılardan ..., ... ve ...’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 119.129.500 TL asıl alacağa işleyen 29.539.000 TL yasal faize ilişkin kısmının asıl alacağa dava dilekçesi tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalılardan ..., ... ve ...’den müştereken ve müteselsilen tahsiline, 323.477.000 TL asıl alacağa işleyen 80.205.000 TL yasal faize ilişkin kısmının asıl alacağa dava dilekçesi tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalılardan ..., ... ve ...’tan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 18.227.500 TL asıl alacağa işleyen 4.521.000 TL yasal faize ilişkin kısmının asıl alacağa dava dilekçesi tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalılardan ..., ... ve ...’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ...; kendisinden, diğer davalılar ... ve ... ile birlikte 13.953.367.314 TL’nin tahsilinin talep edildiğini, hiçbir surette Emekli Sandığının zararına neden olacak bir eğiliminin, kusur ve ihmalinin olmadığını, ... Ağır Ceza Mahkemesindeki dosyanın bekletici mesele olarak kabulü ile karar kesinleştikten sonra delil olarak celbini ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
2. Davalı ...; bu tür davaların sağlık karnesi sahipleri hakkında açılması gerektiğini, sağlık karnesi sahiplerinin bundan sonra kendilerine karşı doktor veya eczacı tarafından yapılmış bir hata varsa bunu ispat etmek sureti ile rücu davası açması gerektiğini, kurum müfettişleri tarafından hazırlanan raporun kabul edilemeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
3. Davalı ...; hasta geldiği zaman reçetede yazılı ilaçları hastaya verdiğini, görevinin bu olduğunu, bunun haricinde hiçbir hastadan sağlık karnesini istemediğini, eczanede alıkoymadığını, ... Ağır Ceza Mahkemesinde ifade veren hastaların çoğunun kendisini tanımadığını söylediğini, bunun da eczacı ile doktorların bu olayı birlikte planladıklarını gösterdiğini, kendisinin bu olayla hiçbir alakasının olmadığını, hiçbir mal varlığı ve servetinin bulunmadığını, kurum müfettişi raporunun yanlı olduğunu, tarafsız bilirkişilerce gerçek zarar ve sorumlularının ortaya çıkarılması gerektiğini belirtilerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
4. Davalı ...; yetki ve zamanaşımı yönünden itirazı olduğunu, dava konusu iddiaların soyut ve mesnetsiz olduğunu, davalının böyle bir girişimi ve iştirakinin bulunmadığını, davalının doktorlar tarafından yazılan ilaçları, sağlık karneleri mukabilinde hastalara teslim ettiğini ve ilaç bedellerini kuruma fatura ederek tahsil ettiğini, bu hususun doktor beyanları ile de sabit olduğunu, davacı kurumun tahsil etmesi gereken bir alacağı veya zararının bulunmadığını, ceza davasının bekletici mesele yapılması gerektiğini belirtilerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
5. Davalı ...; kendisinden talep edilen parayı 18.03.2003 tarihinde 323.477.000 TL olarak kuruma yatırdığını, ... Ağır Ceza dosyası incelendiğinde sanıklar arasında adının geçmediğinin görüleceğini, davacı vekilinin kendisine yönelik talebinin hukuki temelden yoksun olduğunu belirtilerek davanın reddini istemiştir.
6. Davalı ...; kendisinden talep edilen parayı 25.03.2003 tarihinde 18.227.500 TL olarak kuruma yatırdığını, Emekli Sandığını zarara uğratmadığını, ödeme yapmasının kabul anlamına gelmediğini, ödemeyi istenilen zamanda yaptığını, ödenen miktar için faiz istenemeyeceğini, ... Ağır Ceza Mahkemesi dosyasında sanık olmadığını ve davayla bir ilgisinin bulunmadığını belirtilerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
7. Davalı ...; davalıdan talep edilen paranın 10.03.2003 tarihinde 1.362.076.000 TL olarak kuruma yatırıldığını, hal böyle iken davacının dava ikame ederek bu bedeli mükerrer olarak isteyemeyeceğini, yine dava dilekçesinde belirtilen 337.721.000 TL faiz isteme hakkının bulunmadığını, davalının ilgili eczane ve başkası ile kurumu zarara uğratma kastının söz konusu olmadığını belirtilerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
8. Davalı ...; kuruma borcunu ödediği belirtilerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
9. Davalı ...; yetki yönünden itirazda bulunarak davanın reddini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece 03.09.2008 tarih ve 2005/493 E., 2008/372 K. sayılı kararla; davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 19.03.2009 tarihli ve 2009/1105 E., 2009/3759 K. sayılı ilamıyla; "HUMK'nın 409/5 maddesine göre işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar açılmamış sayılır ve mahkemece bu hususta kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır. Temyize konu bu davada 4.6.2008 tarihli duruşmada, tarafların davayı takip etmemesi nedeniyle dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve yasada belirtilen üç aylık süre sona ermeden 3.9.2008 tarihinde davanın açıkmamış sayılmasına karar verilmiştir. Yasada ön görülen üç aylık süre dolmadan yazılı şekilde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir." gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 181.530,92 TL alacağın; 147.947,24 TL'sinin 24.12.2003 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ..., ... miraçıları (..., ...), ...'den müştereken ve müteselsilen alınarak, 31.065,08 TL'sinin 24.12.2003 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ..., ... miraçıları (..., ...), ...'dan müştereken ve müteselsilen alınarak, 1.341,67 TL'sinin 24.12.2003 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ..., ... miraçıları (..., ...), ...'dan müştereken ve müteselsilen alınarak, 769,15 TL'sinin 24.12.2003 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ..., ... miraçıları (..., ...), ...'ndan müştereken ve müteselsilen alınarak, 284,71 TL'sinin 24.12.2003 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ..., ... miraçıları (..., ...), ...'tan müştereken ve müteselsilen alınarak, 91,63 TL'sinin 24.12.2003 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ..., ... miraçıları (..., ...), ...'ten müştereken ve müteselsilen alınarak, 31,44 TL'sinin 24.12.2003 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ..., ... miraçıları (..., ...), ...'dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; karara karşı, davacı vekili, davalılar ... ve ... vekili, davalılar ... ve ... temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 13.06.2019 tarihli ve 2018/4716 E., 2019/7205 K. sayılı ilamıyla; "1-... Davalılar ... ve ... tarafından temyiz edilen miktar karar tarihi itibariyle 2.190,00 TL'yi geçmediğinden HUMK'nun 5219 sayılı yasa ile değiştirilen 427 nci maddesinin ikinci f ıkrası gereğince temyiz hakları bulunmamaktadır. O nedenle miktar itibariyle kesin olarak verilen karara ilişkin temyiz dilekçelerinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm, davalılar ... ve ...’in aşağıdaki bent kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
3-... hükme esas alınan bilirkişi raporunda toplam zarar miktarı 82.335,54 TL asıl alacak ve 99.195,38 TL işlemiş faiz olmak üzere 181.530,92 TL olarak gösterilmiş olup mahkemece, hüküm altına alınan 181.530,92 TL içerisinde işlemiş faiz de bulunmakta olup, dava tarihinden faiz işletilmesine karar verilmek suretiyle faize faiz yürütülmesine neden olunmuştur. Mahkemece, TBK'nun 121/son maddesinde düzenlenen faize faiz yürütülemez hükmüne aykırı olarak hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir." gerekçeleriyle karar bozulmuştur.
C.Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın kısmen kabulü ile 181.530,92 TL alacağın; 147.947,24 TL'sinin davalılar ..., ... ile dahili davalılar ... ve ...'den (dahili davalılar ... ve ... yönünden dava tarihi olan 24.12.2003 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) müştereken ve müteselsilen alınarak, 31.065,08 TL'sinin davalılar ... ve ... ile dahili davalar ... ve ...'den (davalı ... ile dahili davalılar ... ve ... yönünden dava tarihi olan 24.12.2003 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) müştereken ve müteselsilen alınarak, 1.341,67 TL'nin davalılar ... ve ... ile dahili davalılar ... ve ...'den (davalı ... ile dahili davalılar ... ve ... yönünden dava tarihi olan 24.12.2003 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) müştereken ve müteselsilen alınarak, 769,15 TL'nin davalılar ... ve ... ile dahili davalılar ... ve ...'den (davalı ... ile dahili davalılar ... ve ... yönünden dava tarihi olan 24.12.2003 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) müştereken ve müteselsilen alınarak, 284,71 TL'nin davalılar ... ve ... ile dahili davalılar ... ve ...'den (davalı ... ile dahili davalılar ... ve ... yönünden dava tarihi olan 24.12.2003 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) müştereken ve müteselsilen alınarak, 91,63 TL'nin davalılar ... ve ... ile dahili davalılar ... ve ...'den (davalı ... ile dahili davalılar ... ve ... yönünden dava tarihi olan 24.12.2003 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) müştereken ve müteselsilen alınarak, 31,44 TL'nin davalılar ... ve ... ile dahili davalılar ... ve ...'den (davalı ... ile dahili davalılar ... ve ... yönünden dava tarihi olan 24.12.2003 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalılar ... ve ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 19.09.2022 tarihli ve 2022/6110 E., 2022/6702 K. sayılı ilamıyla; Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili ve davalılar ... ve ... vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur
B. Karar Düzeltme Sebepleri
1. Davacı vekili; dosya kapsamı ve heyetçe verilen rapor birlikte değerlendirildiğinde davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, yerel mahkeme kararının reddedilen kısım bakımından bozulması gerekirken itirazlarının yerinde olmadığına karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın düzeltilmesini ve mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalılar ... ve ... vekili; hükme esas alınan bilirkişi raporunda toplam zarar miktarının 82.335,54 TL asıl alacak ve 99.195,38 TL işlemiş faiz olmak üzere 181.530,92 TL olarak gösterildiğini, hüküm altına alınan 181.530,92 TL içerisinde işlemiş faiz de bulunduğundan dava tarihinden faiz işletilmesine karar verilmek suretiyle faize faiz yürütülmesine neden olunduğunu, yerel mahkeme kararının faize faiz işletemeyeceği ve davacı talebi ile bağlı kalınacağı yönündeki çok temel iki ilkeyi açıkça bir kez daha ihlal etmesi nedeniyle bozulması gerekirken itirazlarının yerinde olmadığına karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın düzeltilmesini ve mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kurum zararından kaynaklı alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. Usuli kazanılmış hak olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).
2. Bundan başka, Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş olan bu kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK).
3. Değerlendirme
Karar düzeltme yoluyla incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, bozmaya uygun olmasına, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olduğundan davacı vekilinin ve davalılar ... ve ... vekilinin karar düzeltme isteklerinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin ve davalı ... (ölü) mirasçıları davalılar ... ve ... vekilinin karar düzeltme isteklerinin ayrı ayrı REDDİNE,
Aşağıda yazılı karar düzeltme bakiye harcının düzeltme isteyen davalılara, para cezalarının karar düzeltme isteyenlere yükletilmesine,
18.01.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.