Logo

3. Hukuk Dairesi2022/8558 E. 2023/3540 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından, ön ödemeli adi yazılı gayrimenkul satış sözleşmesine konu taşınmazın teslim edilmemesi ve tapu devrinin yapılmaması nedeniyle, satış bedelinin iadesi ve maddi tazminat istemiyle açılan davada, davalı vekilinin istinaf başvurusunun süresinde olup olmadığı hususu.

Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesi kararının davalı vekiline tebliğinden sonra davalı vekilinin vekillikten istifasına rağmen, yeni vekilin atanması üzerine kararın tekrar tebliğ edilerek istinaf yoluna başvurulması ve kesinleşen karara karşı istinaf başvurusunun kabul edilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli, davalı vekili tarafından duruşmasız temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 05.12.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde gelen davacı vekili Avukat ...'in sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davacının, davalı firma ile aralarında mevcut 18.10.2014 tarihli sözleşme ile dava konusu bağımsız bölümü 320.000,00 TL bedel karşılığında satın aldığını, satış bedelinin davalıya ödendiğini, dava konusu taşınmaz tapusunun davacıya devredilmediğini, taşınmazın teslim edilmediğini, dava konusu taşınmazın davacı adına tescili talebi ile gönderilen ihtarname ile de sonuç alınamadığını ileri sürerek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, bunun mümkün olmaması halinde satış bedeli olan 320.000,00 TL'nin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, ayrıca geç teslimden kaynaklı kira tazminatı dahil olmak üzere 5.000,00 TL zararın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında taleplerinin ödenen bedelin iadesi olduğunu bildirmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; mahkemenin yetkisiz olduğunu, sözleşmenin davacı ile değil davacının eşi ile yapıldığını, davacının sözleşme kapsamında usulüne uygun olarak teslim talebinde bulunmadığını, dava konusu taşınmazın teslime hazır olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bilirkişi raporu doğrultusunda, tapulu taşınmazın satışına ilişkin olarak adi yazılı şekilde yapılan sözleşmenin geçersiz olduğu, taşınmazın sözleşmede kararlaştırılan tarihte teslim edilmediği, davacının sözleşme gereğince ödediği bedelin iadesini talep edebileceği gerekçesiyle; ''davacının davasının kabulüne, 320.000,00 TL'nin 5.000,00 TL'sinin 20.10.2014, 235.000,00 TL'sinin 24.10.2014, 80.000,00 TL'sinin 01.07.2015 tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek banka faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine " karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; mahkemenin yetkisiz olduğunu, sözleşmenin davacı ile değil davacının eşi ile yapıldığını, davacının sözleşme kapsamında usulüne uygun olarak teslim talebinde bulunmadığını, dava konusu taşınmazın teslime hazır olduğunu, mahkemece faiz başlangıç tarihinin ve türünün yanlış belirlendiğini ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ''davalının istinaf talebinin kabulüne, ... 1. Tüketici Mahkemesinin, 13.09.2018 tarih, 2017/238 Esas - 2018/298 Karar sayılı ilamının kaldırılmasına, davacı tarafından davalı hakkında açılan davanın kısmen kabul ve kısmen reddine, 320.000,00 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine'' karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; Bölge Adliye Mahkemesi kararına konu olan ... 1. Tüketici Mahkemesinin 2017/238 Esas., 2018/298 K sayılı gerekçeli kararının davalı vekili Av....'e 14.11.2018'de tebliğ edildiğini, böylece 28.11.2018 tarihinde istinaf başvuru süresinin dolduğunu, 09.01.2019'da davalı vekili istifa etmişse de istinaf süresinin bu istifadan önce dolduğunu ve kararın kesinleştiğini, buna rağmen yerel mahkemece, gerekçeli kararın 2. kez tebliğe çıkarıldığını ve bunun üzerine istinaf yoluna başvurulduğunu, kesin karar aleyhine istinaf yoluna başvurulamayacağından istinaf başvurusunun süreden reddi gerektiğini, Bölge Adliye Mahkemesinin kararı faiz yönünden kaldırdığını ve dava tarihinden itibaren avans faizine hükmettiğini, oysa müvekkili tüketici olup ödeme tarihinden itibaren faiz işletilmesi, davalının da tacir olduğu dikkate alındığında en yüksek banka mevduat faizi işletilmesi gerektiğini, müvekkilinin davadan önce davalıya ihtarname çektiğini ve 21.04.2017'de tebliğ edildiğini beyan ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında mevcut adi yazılı ön ödemeli gayrimenkul satış sözleşmesine konu taşınmazın sözleşme ile kararlaştırılan tarihte teslim edilmediği ve tapu kaydının devredilmediği iddiası ile satış bedelinin tahsili ve maddi tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 345 ve 346 ve 352 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; tebliğ mazbataları fiziki olarak bulunmamakla birlikte UYAP sistemine taranmış olan mazbataların incelenmesinde İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararının davacı vekiline 13.11.2018 tarihinde, davalı ... Dış Tic. Taahhüt ve Yatırım A.Ş.'nin o dönemki vekili Avukat ....'e 14.11.2018 tarihinde tebliğ edildiği görülmüş olup; avukat....'in 08.01.2019 tarihli dilekçesi ile vekillikten çekildiğini bildirdiği, vekillikten istifa dilekçesinin davalı şirkete 18.01.2019'da tebliğ edildiği anlaşılmıştır.

Mahkemece dosyaya yeni vekillerin vekalet sunması üzerine kararın tekrar tebliğe çıkarıldığı ve 25.01.2021 tarihinde davalı vekili Avukat ...'e tebliğ edildiği, bu tebligat üzerine davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulduğu ancak yukarıda yer verilen hukuk kuralları gereği İlk Derece Mahkemesi kararının içinde davalı avukatının istifasından önceki tarihte istinaf yoluna başvurulmadığından 28.11.2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmakla, kesinleşen karara karşı istinaf başvurusuna ilişkin dilekçenin süre yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, istinaf talebinin kabulüne karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.

2. Bozma nedenine göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

2. Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine,

17.100,00 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.