Logo

3. Hukuk Dairesi2022/8573 E. 2023/1260 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı kurumun, davacı eczaneye uyguladığı cezai şart ve kesintinin iptali istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı eczane tarafından karşılanan reçetede yer almayan tanının provizyon sistemine girilmesinin sehven gerçekleştiği, reçetenin sahte olmadığı ve ilacın hasta tarafından kullanıldığı gözetilerek, davalı kurumun cezai şart ve kesinti işleminin iptaline yönelik yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1672 E., 2022/2322 K.

DAVA TARİHİ : 28.02.2019

KARAR : Davanın kabulüne

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 23. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/144 E., 2020/207 K.

Taraflar arasındaki kurum işleminin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekilinin tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde; sahibi ve mesul müdürü olduğu 18062795 sicil nolu eczaneden karşılanan Kemal Serdaroğlu isimli hastanın reçetesinde ''Ator 40 mg tablet'' isimli ilaç için ‘Beksaroten tedavisinde lipid düşürücü ilaç kullanımı’ tanısı yok iken provizyon sistemine ‘304-Beksaroten tedavisinde lipid düşürücü ilaç kullanımı’ girilerek ilacın karşılandığı tespit edildiğinden bahisle, eczane protokolünün 5.3.9 maddesine göre ceza-i işlem tesis edildiğini, bir kez uyarılmasına, 13.707,40 TL cezai şart bedelinin tahsiline ve cezaya sebep olan 1.318,51 TL reçete bedelinin tahsiline karar verildiğini iddia ederek, kurum tarafından tahsis edilen işlemlerin iptaline ve bu şekilde muarazanın men'ine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesinde; usuli itirazlar yanında, davacı eczane sahibinin Eczanesinin 11/2017 dönemi 18520725 döküm numaralı evrağına ait A grubu reçetelerinin örnekleme yöntemi ile incelenmesi sırasında 07.11.2017 tarihli IR9826K işlem nolu Kemal Serdaroğlu isimli hastanın reçetesinde Ator 40 Mg Tablet isimli ilaç için “Beksaroten tedavisinde lipid düşürücü ilaç kullanımı” tanısı yok iken provizyon sistemine “304-Beksaroten tedavisinde lipid düşürücü ilaç kullanımı” girilerek ilacın karşılandığının tespit edilmesi sebebiyle reçete kontrol aşamasında 3 (üç) kutu Ator 40 Mg Tablet ödeme dışı bırakılarak adı geçen ezacıya yapılacak ödemeden 1,4682 örnekleme hata oranı ile 458,20 TL orantı sonrası kesinti yapıldığını, ayrıca söz konusu reçetede yazılı olmayan tanının provizyon sistemine girilerek ilacın ödenmesinin sağlanması hususu ile ilgili olarak adı geçen eczacıdan 12.10.2018 tarih, 13499389 sayılı yazıları ile Nisan 2016 Protokolünün 5.2. “Bu protokolün (5) numaralı maddesinde yer alan fiillerin tespiti halinde eczacıya 15 (onbeş) gün süre verilerek eczacının yazılı savunması istenir. Talep edilmesi halinde soruşturmanın gizliliğine riayet edilerek savunması istenilen konuyla ilgili eczacının yaptığı iş ve işlemlere yönelik bilgi ve belgelerin birer örneği eczacıya verilir. Bu süre içerisinde savunma verilmesi halinde savunması kurum taşra teşkilatınca değerlendirilir. 15 (onbeş) gün içerisinde savunma verilmemesi halinde kurumca işlemlere devam edilir.” maddesi gereğince konu ile ilgili olarak açıklayıcı yazılı savunmasının istendiğini, 05.11.2018 evrak tarihli ve 14770694 evrak sayılı yazılı savunmasında Ecz. ...’nun söz konusu reçete için sehven tanı girildiğini, hastanın bu ilaç için raporu bulunduğunu, rutin olarak ilacını aldığını ve reçetenin girişinin eczanenin yoğun olduğu bir sırada yapılması sebebiyle hata yapıldığının belirttiğini, yapılan incelemede tespit edilen hususları ve konuya ilişkin savunma bir arada değerlendirildiğinde; Nisan 2016 Eczane Protokolünün 5.3.9. “Kurumca yapılan incelemeler neticesinde Provizyon sistemine gerçeğe aykırı reçete kaydı yapılarak kuruma fatura edildiğinin tespiti halinde reçete bedelinin 10 (on) katı tutarında cezai şart uygulanarak eczacı uyarılır. Tekrarı halinde reçete bedelinin 20 (yirmi) katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 1 (bir) yı süre ile sözleşme yapılmaz. Ancak bu durumun sehven yapıldığının eczacı tarafından bildirilmesi ve kurumca yapılacak araştırma ve/veya inceleme sonucunda tespit edilmesi durumunda bu hüküm uygulanmaz.” maddesi gereği 1 (bir) adet reçete ile ilgili olarak eczacının 1 kez uyarılması ve 13.707,40 TL cezai şart bedelinin eczacıdan tahsil edilmesi, 4.3.6 ıncı “Protokolün (5.3) numaralı maddesindeki fiillerin tespit edildiği reçetede fiili ilgilendiren reçete veya ilaç bedelleri ödenmez. (5.3.3., 5.3.6.ve 5.3.14 maddeleri hariç), Kurumca yapılan yersiz ödemeler varsa ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte eczacının kurumda tahakkuk etmiş alacağından mahsup edilir. Eczacının alacağının yersiz ödeme tutarını karşılamaması veya alacağının olmaması halinde genel hükümlere göre tahsil edilir.” maddesi gereği 1 (bir) adet reçete ile ilgili olarak işleme konu ilaç bedeli daha önce reçete kontrol aşamasında ödeme dışı bırakıldığından kalan bedel olan 1.318,51 TL’nin eczacıdan tahsil edilmesinin uygun görüldüğünü ve davacıya 31.01.2019 tarih 1698947 sayılı yazı ile bildirim yapıldığını belirterek, davanın öncelikle usuli itirazlar yönünden reddini, olmadığında esastan reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tüm dosya içeriği, denetime elverişli hüküm kurmaya yeterli mahiyette bulunan bilirkişi kurulu raporu birlikte değerlendirildiğinde, cezai işleme konu reçetenin sehven yapılmış hatadan kaynaklı reçete olduğu, gerçeğe aykırı reçete olarak değerlendirilmemesi gerektiği anlaşıldığından, davanın kabulü ile, davalının 31.01.2019 tarih 1698947 sayılı davacının bir kez uyarılması, 13.707,40 TL ceza-i şart ve 1.318,51 TL ilaç bedeli kontrol aşamasında ödenmediği için kalan bedelin yasal faizi ile talebine ilişkin işlemlerin iptaline, karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı istinaf dilekçesinde; davacı veya çalışanları tarafından reçetede bulunmayan kod ve tanının sisteme girildiğini, bunun sehven gerçekleşmiş olamayacağını, olayın sistemce reçetenin karşılanmasını sağlamak amacıyla bilinçli bir eylemle gerçekleştirildiğini, verilen kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; ilk derece mahkemesi kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava dosyası kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri birlikte değerlendirildiğinde, HMK'nın 355 inci maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalı kurumca uygulanan protokolün 5.3.9 maddesinin son fıkrasında ''...sehven yapıldığı eczacı tarafından bildirilmiş ve kurumca yapılacak araştırma ve inceleme sonunda tespit edilmesi durumunda bu hüküm uygulanmaz.'' düzenlemesinin yer aldığı, davacı tarafça karşılanan reçetenin sahte olmadığı, reçeteye konu ilacın hasta tarafından kullanıldığı, reçetede bulunmayan tanının sisteme girilmesi eyleminin sehven gerçekleştiği, alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli ve uyuşmazlığı çözer mahiyette olduğu gerekçesiyle; mahkemece verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığından davalının istinaf talebinin esastan reddine, karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde bildirdigi sebepleri tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında akdedilen hizmet alım sözleşmesi gereğince davalı tarafından davacının hak edişlerinden yapılmak istene kesintinin ve cezai şart işleminin iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 26 ncı maddesi şöyledir:

" Taraflar, bir sözleşmenin içeriğini kanunda öngörülen sınırlar içinde özgürce belirleyebilirler."

3. Değerlendirme

1.Taraflar arasında uygulanan 2016 yılı Protokolünün 5.3.9 uncu maddesi “Kurumca yapılan incelemeler neticesinde provizyon sistemine gerçeğe aykırı reçete kaydı yapılarak kurumca fatura edildiğinin tespiti halinde reçete bedelinin 10 katı tutarında cezai şart uygulanarak eczacı uyarılır… Ancak bu durumun sehven yapıldığının eczacı tarafından bildirilmesi ve kurumca yapılacak araştırma ve/veya inceleme sonucunda tespit edilmesi durumunda bu hüküm uygulanmaz.”' şeklinde bildirilmiştir.

2.Aynı Protokolün 4.3.6 ıncı maddesinde ise “Protokolün (5.3) numaralı maddesindeki fiillerin tespit edildiği reçetede fiili ilgilendiren reçete veya ilaç bedelleri ödenmez. (5.3.3., 5.3.6.ve 5.3.14 maddeleri hariç), Kurumca yapılan yersiz ödemeler varsa ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte eczacının kurumda tahakkuk etmiş alacağından mahsup edilir. Eczacının alacağının yersiz ödeme tutarını karşılamaması veya alacağının olmaması halinde genel hükümlere göre tahsil edilir.” denilmiştir.

3.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile yukarıda yer verilen hukuk kurallarına göre, dava konusu davacı tarafça karşılanan reçetenin sahte olmadığı, hastanın ilaç için raporunun bulunduğu, ilacın hasta tarafından alınmış ve kullanılmış olduğu, tarafların bu hususlara bir itirazlarının bulunmadığı, reçete bedelinin düşük olması, yanlış tanı girilmesi eyleminin bir kez yapılması, Protokolün 5.3.9 uncu maddesi, kurum yazışmaları hep birlikte değerlendirildiğinde, davalı vekili tarafından ileri sürülen temyiz itirazlarının reddi ile, usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle,

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.05.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.