Logo

3. Hukuk Dairesi2022/8592 E. 2023/583 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kaçak ve ek tüketim tahakkuklarına istinaden ödenen elektrik bedellerinin istirdadı talebi üzerine yapılan yargılamada, davalı vekilinin Yargıtay'ın onama kararına karşı karar düzeltme isteminde bulunması.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin Yargıtay'ın bozma kararına uygun hüküm kurduğu, bozma ilamında belirtilen hususlar dışında kalan kısımların kesinleştiği ve davalı vekilinin karar düzeltme dilekçesinde ileri sürdüğü sebeplerin Yargıtay’ın onama kararının düzeltilmesini gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek karar düzeltme talebi reddedilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2022/196 E., 2022/545 K.

Taraflar arasında birleştirilerek görülen istirdat davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda, bozmaya uyan Mahkemece; asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Davalı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı asıl davada; abonesi olduğu davalı şirket tarafından hakkında düzenlenen kaçak tespit tutanağına istinaden, kaçak tahakkuku ve ek tahakkuk yapılarak davaya konu 3.935,00 TL ve 121.011,00 TL bedelli faturaların adına düzenlendiğini, kaçak elektrik kullanımından söz edilemeyeceğini, temsilcisi hakkında açılan ceza davasında ceza verilmesine yer olmadığına karar verildiğini, tahakkuk işlemlerinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, ancak faturaları taksitlendirerek ödemek zorunda kaldığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 10.000,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.

2.Bozma sonrası birleşen davada davacı; aynı vakıalara dayanarak, asıl davaya konu faturalar nedeniyle borçlu olmadığının tespitiyle ödediği 112.511,79 TL'nin ödeme tarihlerinden işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan istirdadını talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı; davacının sayaca müdahalede bulunmak suretiyle kaçak elektrik kullandığının sayaç muayene raporu ile sabit olduğunu, kaçak tespit tutanağına istinaden yapmış olduğu tahakkuk işleminin de hukuka ve mevzuata uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece; davacının sayaca müdahalede bulunmak suretiyle kaçak elektrik kullandığının sayaç muayene raporu ile sabit olduğu, davaya konu fatura bedellerinin hukuka ve mevzuata uygun olarak tahakkuk ettirildiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece verilen 20.09.2018 tarihli ve 2016/20755 E., 2018/8833 K. sayılı ilamla; (1) numaralı bentle davacı vekilinin sair temyiz itirazları reddedildikten sonra,

"2-...Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davacının kaçak kullandığının belirlendiği, ancak ilgili kurul kararında belirtilen tüketim miktarı hesaplama yöntemine uyulmadığı, farklı gün sayısına rağmen davalı tahakkuku ile aynı sonuca ulaşıldığı, doğru tespit edilen tüketim bedeli olmaması halinde uygulanması gereken kullanma faktörünün dikkate alınmadığı, bu şekilde kaçak elektrik kullanım hesabı yönünden mevzuata uygun teknik inceleme yapılmadığı, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli olmadığı gibi; Elektrik Tarifeleri Ve Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğine de uygun değildir. Talep edilen kaçak elektrik bedelinin yönetmelik ve yukarıda açıklanan 622 sayılı kurul kararının “Tüketim Miktarı Hesaplama” başlıklı bölümünde açıklanan yöntem ve sürelere uygun hesaplanması gerektiği kuşkusuzdur.

O halde; mahkemece; dosyanın önceki bilirkişi dışında uzman bilirkişiye verilerek, dava konusu kaçak ve ek kaçak tahakkukunun Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve 622 sayılı EPDK kararı hükümlerine göre ayrıca ve denetime elverişli olarak hesaplanması için rapor alınarak, davacının talep edebileceği bedelin belirlenmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir..." gerekçesiyle, karar bozulmuştur.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan mahkemece; 17.05.2021 tarihli bilirkişi ek raporu hükme esas alınarak, asıl davanın kabulü ile 10.000,00 TL alacağın 15.01.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline; birleşen davanın kabulü ile 112.511,79 TL toplam alacağın ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara karşı, davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece verilen 21.10.2021 tarihli ve 2021/6267 E., 2021/10532 K. sayılı ilamla; (1) numaralı bentle davalı vekilinin sair temyiz itirazları reddedildikten sonra,

"...2-...bozma kararı üzerine, davalının talep edebileceği kaçak ve kaçak ek tahakkuk bedeli bakımından bilirkişi Adnan Urgancı tarafından düzenlenen 26/04/2019 tarihli raporda; yapılan hesaplama sonucu davalının, davacıya 90.211,03 TL iade etmesi gerektiği bildirilmiş, bu rapora karşı davalı vekilince itiraz edilmiş, davacı vekili ise sunulan raporda yapılan hesaplamanın EPDK kurul kararı hükümlerine, hukuka, usul ve hakkaniyete uygun olduğunu, raporda iade edilmesi gereken bedel açık ve net olduğundan rapora katıldıklarını, raporun hüküm kurmaya elverişli olduğunu beyan etmiştir.

Davalının itirazının değerlendirilmesi için aynı bilirkişiden alınan ek raporda ise kök rapordaki görüşü tekrarlanmış davacı vekili bu rapora karşı kök rapora karşı verdiği beyanlarını tekrar etmiş, davalı ise rapora itiraz ederek yeni bir bilirkişiden rapor aldırılması talebinde bulunmuş, 28/11/2019 tarihli celsede verilen ara karar ile dosyanın yeni bir bilirkişiye tevdi edilmesine karar verildiği bilirkişi Mustafa Kürşat Tezcan’ın 18/05/2019 tarihli kök ve 17/05/2021 tarihli ek bilirkişi raporunda ise; davacıya iade edilmesi gereken bedel 122.511,79 TL olarak belirlendiği ve mahkemece bu raporlar benimsenerek karar verildiği anlaşılmaktadır.

Buna göre mahkemece; 26/04/2019 tarihli kök bilirkişi raporuna davacının itiraz etmemiş olmasının davalı lehine usuli kazanılmış hak oluşturduğu gözönüne alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir..." gerekçesiyle, karar bozulmuştur.

C.Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; asıl davanın kabulü ile 10.000,00 TL alacağın 15.01.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline; birleşen davanın kısmen kabulü ile 80.211,03 TL toplam alacağın ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Dairenin 19.10.2022 tarihli ve 2022/6556 E., 2022/7995 K. sayılı ilamıyla; Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

V. KARAR DÜZELTME

A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran

Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı, davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Sebepleri

Davalı vekili; bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağını, rapora karşı itirazlarının karşılanmadığını, davacının kaçak elektrik kullandığının sabit olduğunu, davaya konu faturaları hukuka ve mevzuata uygun tahakkuk ettirdiğini, davacının ihtirazı kayıt koymadan yapmış olduğu ödemenin istirdadını talep edemeyeceğini ileri sürerek; kararın düzeltilmesini ve Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Asıl ve birleşen davada uyuşmazlık, kaçak ve ek tüketim tahakkuklarına istinaden ödenen elektrik bedellerinin istirdadı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.Bir mahkemenin Yargıtay Dairesinde verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yapmak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).

2. Yargıtay Dairesince bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme, kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. (04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK).

3. Değerlendirme

1.Yargıtay kararının düzeltilmesi 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440 ıncı maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Bozma kararında belirtilen gerektirici sebeplere, Mahkemece uyulan bozma kararında belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verilmiş olmasına, bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre, davalı vekilinin karar düzeltme dilekçesinde bildirdiği sebeplerin Dairece verilen onama kararının düzeltilmesini gerektirecek nitelikte bulunmadığı anlaşılmıştır.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Karar düzeltme talebinin REDDİNE,

Aşağıda yazılı bakiye karar düzeltme harcı ile para cezasının karar düzeltme isteyene yükletilmesine,

14.03.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.