Logo

3. Hukuk Dairesi2022/8602 E. 2023/776 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalının, davacı kurumu sözleşmeye aykırı davranarak zarara uğratıp uğratmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının Kurumu zarara uğratmak amacıyla kasıtlı olarak sahte reçete ve sahte kupür fatura ettiğinin ispatlanamaması gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/82 E., 2022/284 K.

KARAR : Davanın reddine

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesi’nin 15.03.2022 tarih, 2014/18097 Esas, 2015/8861 Karar sayılı ilamıyla İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; Kurumca düzenlenen soruşturma raporuna göre davalı ... Eczanesi’nin sözleşmeye aykırı davranarak kurumu 85.226,88 TL zarara uğrattığını, davalı hakkında fesih işleminin başlatıldığını ve yasal başvuruların yapıldığını ileri sürerek 85.226,88 TL'nin yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu reçeteler nedeniyle Kurumca alınan beyanlarında doktorların reçeteleri yazdıklarını kabul ettikleri, hastaların kronik böbrek hastası olmaları nedeniyle ilaçlarını diyaliz sırasında doktor nezaretinde kullandıklarının sabit olduğu ve kupürü sahte çıkan 2 ilacı Selçuk Ecza deposundan aldığı için sorumlu tutulamayacağından davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 19.12.2013 tarihli ve 2007/273 Esas, 2013/1137 Karar sayılı kararıyla; dava konusu reçete sahibi hastaların kronik böbrek hastası oldukları ve diyalize girdikleri, belirtilen ilaçların davalı eczacı tarafından verildiği ve diyalizden hemen sonra da hasta tarafından kullanıldığı, bu nedenle kurumun zarara uğratıldığından söz edilemeyeceği, söz konusu reçetelerin aldatma kabiliyetini haiz oldukları, davalı eczacının bu reçetelerin sahte olup olmadıklarını anlamasının mümkün olmadığı, davalı aleyhinde yapılan ceza yargılaması sonucunda da beraat ettiği anlaşılmakla temin edilen bilirkişi raporlarına itibar edilerek davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesi’nin 19.03.2015 tarih ve 2014/18097 Esas ve 2015/8861 Karar sayılı ilamıyla; soruşturma konusu reçetelerin sahibi olan ve soruşturma dosyasında beyanı alınan hasta ve hasta yakınlarının yargılama sırasında tanık sıfatıyla dinlenerek, ayrıca ilaçların diyalizden hemen sonra kullanıldığı kabul edildiğine göre reçete sahibi hastaların reçete tarihleri itibariyle diyaliz merkezinde tedavi görüp görmedikleri ve reçete konusu ilaçların burada kullanılıp kullanılmadığı tespit edilerek ve gerek görülmesi halinde nefroloji uzmanı bilirkişiden de rapor alınmak suretiyle hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğinden İlk Derece Mahkemesinin kararının bozulmasına karar verilmiş ve bu karar karşı karar düzeltme talebinde bulunan davalı vekilinin talebi yerinde görülmediğinden Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesi’nin 14.12.2015 tarih ve 2015/34578 Esas ve 2015/36640 Karar sayılı ilamıyla reddedilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile reçetelerin içeriği itibariyle gerçek dışı olduğu ve davalının kasıtlı ve kusurlu davranışları ile davacı ... zarara uğrattığı konusunda somut bir tespitin söz konusu olmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, davalının sözleşmeye aykırı davranarak kurum zararına sebebiyet verdiği, dosyada alınan bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olmadığı ve raporlara karşı itirazlarının Mahkemece dikkate alınmadığı, yargılama sırasında ifadesine başvurulan bir kısım reçete sahibi hasta/ hasta yakınlarının reçete konusu ilaçları kullanmadığını, davalıya ait eczaneye gitmediğini, reçete arkasını imzalamadığını söylemiş olmaları nedeniyle davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalının taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı davranmak suretiyle Kurumu zarara uğratıp uğratmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamındaki kişilerin Türk Eczacıları Birliği üyesi eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2009 Yılı protokolünün 6.3.19 uncu maddesi şu şekildedir;

“Eczacı yada eczane çalışanlarınca Kurumu zarara uğratmak amacıyla kasıtlı olarak Kuruma sahte ilaç fiyat kupürü veya sahte reçete veya sahte rapor fatura edildiğinin tespiti halinde reçete bedelinin 10 katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 2 yıl süre ile sözleşme yapılmaz. Uygulanacak cezai şart 10.000 YTL’den az olamaz. Ancak, söz konusu sahte kupür veya sahte reçete veya sahte raporun eczacının kastı dışında üçüncü kişilerin dahli ile Kuruma fatura etme işlemi gerçekleştirilmiş ise bu madde hükmü uygulanmaz.”

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, davalının Kurumu zarara uğratmak amacıyla kasıtlı olarak sahte reçete ve sahte kupür fatura ettiğinin ispatlanamadığı anlaşılmakla; davacının temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan İlk Derece Mahkemesi kararının onanması gerekmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1-Uyulan bozma kararı gereğince tesis edilmiş İlk Derece Mahkemesi kararında hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik olmamasına göre yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, gönderilmesine,

23.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.