"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/252 E., 2021/524 K.
DAVA TARİHİ : 03.08.2011
HÜKÜM : Davanın reddi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraflar vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; Yıldız Eczanesi sahibi eczacı ...'ın idari soruşturma aşamasında 2006 yılında vefat ettiğini ve mirasının davalılara kaldığını, adı geçen eczanenin kuruma teslim ettiği 01.08.2006-31.08.2006 dönemi reçetelerinin incelenmesi sonunda bazı reçetelerde yazılan ilaçtan fazla çıkış yapılarak kuruma fatura edildiğinin tespit edildiğini, bu suretle idarenin zarara uğratıldığını, muris ...'ın muhtelif dönemlerde teslim etmiş olduğu reçetelerden kaynaklanan 463.165,90 TL kurum zararının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalılar tarafından haksız itiraz edildiğini ileri sürerek vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar; itirazın iptali davasına konu edilen ve haksız fiilden kaynaklandığı iddia edilen alacağın zamanaşımına uğradığını, muris ...'ın ölüm tarihi itibariyle borca batık durumda olduğunu, bu itibarla TMK'nun 605 inci maddesi uyarınca mirasın reddedilmiş sayılacağını savunarak davanın reddine, takibe konu alacağın %40'dan aşağı olmamak üzere davacı aleyhine haksız takip tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemişlerdir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 05.11.2015 tarihli ve 2011/705 E., 2015/839 K. sayılı kararıyla; davacının davasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 17.01.2019 tarihli ve 2016/2905 E., 2019/333 K. sayılı ilamıyla; "1-.... 09.09.2015 tarihli bilirkişi raporunda ise dosya içerisinde bazı bilgi ve belgelerin eksik olduğu, tamamlandığı takdirde görüş bildirilebileceği beyan edilmiştir. Bunun üzerine mahkemece davacı SGK'ya müzekkere yazılarak eksik hususlar istenmiş, SGK tarafından müzekkereye cevap verilmiş ise de mahkemece dosya yeni belgelerle birlikte bilirkişiye gönderilmeden davanın reddine karar verilmiştir. O halde mahkemece, emekli Sayıştay denetçisinin de aralarında bulunduğu konusunda uzman bilirkişi heyetinden yeniden rapor alınmak suretiyle sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik araştırma ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir." gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı tarafından, soruşturma raporuna göre kurum zararına sebebiyet verildiği iddia edilen reçete tutarları, reçete ayrıntıları ve her bir reçetenin ayrı olarak tutarı, bunların ne kadarının kuruma fatura edildiği, kurum tarafından tahsil edilen 966.417,55 TL'lik tutara ilişkin banka kayıtları, kalan tutar olduğu ve kurum zararı oluşturduğu iddia edilen 449.811,89 TL'lik tutara ilişkin davalı kurum tarafından Ecz. ...'a ödeme yapılmış ise bu ödemlere ait bilgiler, kurum zararı oluşturduğu iddia edilen reçetelerin hangi tarihte kuruma fatura edildiği, fatura örnekleri ve bu bedellerin kurumdan tahsil edilip edilmediğine ilişkin somut bilgi ve belgelerin dosyaya sunulamadığı, davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine; uyuşmazlığın yargılamayı gerektirmesi, alacığın likit olmaması nedeniyle davacının kötü niyetinin bulunmadığı kabul edilerek kötü niyet tazminatının yasal koşulları oluşmadığı gerekçesiyle de kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; kurumdan istenilen tüm evrakların dosya içinde olduğunu, kaldı ki bu davanın davacı açısından en büyük ispatının davacı kurum müfettişi tarafından hazırlanan rapor olduğunu, bu raporun aksi ispat edilinceye kadar doğru kabul edileceğinin Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatı olduğunu, dosyaya sunulan 10.10.2012 tarihli ve 29.08.2014 tarihli bilirkişi raporlarında davacı kurumun haklılığının subüt bulduğunu, mahkemece bu iki raporun göz ardı edildiğini, davayı inkar eden davalıların savunmasının mirası reddettiklerine ilişkin olduğunu, dosyada mevcut bilirkişi raporunda davalıların reddi miras yapmadığı yönünde görüş sunulduğunu, davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesini kesinlikle kabul etmemekle birlikte vekalet ücretine hükmedilecek olması durumunda da ancak maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
Davalılar vekili; davacı kurumun, kendi müfettişinin verdiği 19.04.2007 tarihli raporunda yer alan, "10.02.2005-31.12.2006 döneminde Yıldız Eczanesinin (müteveffa ...'ın) kurumumuza fatura ettiği 1.416.229,44 TL tutarındaki reçetelerden 966.417,55 TL tutarında kesinti yapıldığı, reçetelerin kurum zararına sebebiyet verilmeden denetim sırasında kontrol altına alınması nedeniyle kurum zararı oluşmadan önlendiği" şeklindeki davalılar murisinin kuruma hiçbir borcu olmadığına dair ikrar içeren soruşturma raporuna rağmen, davalılar aleyhine icra takibi başlatıp akabinde de itirazın iptali davası açarak kötü niyetli davranışında ısrarcı olup, var olmayan bir alacağı bilerek icra takibine konu ettiğini, alacağın likit olup olmadığı hususunun kötü niyet tazminatı açısından aranan bir şart olmadığını, kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 67 nci maddesi; "Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.
Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır." şeklindedir.
2. İcra ve İflas Kanunu'nun 67/2 nci maddesi uyarınca itirazın iptali davasının kısmen veya tamamen reddi halinde, borçlu lehine hükmedilecek tazminat kötü niyet tazminatı olup, borçlu lehine kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için icra takibinin haksız olmasının yanında takip alacaklısının kötü niyetli olması gerekir. Alacaklı icra takibi başlatmakta kötü niyetli değilse, aleyhine kötü niyet tazminatı hükmedilemez.
3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, kararın bozmaya uygun olmasına, ilk derece mahkemesi kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçelere, delillerin takdirinin yerinde bulunmasına ve özellikle davalılar vekilince ileri sürülen temyiz sebeplerine göre, hükme esas alınan bilirkişi raporunun itirazları karşılar nitelikte olduğu ve yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere göre kötüniyet tazminatı koşullarının da oluşmadığı gözetilerek tarafların temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davalılara yükletilmesine,
6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
11.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.