Logo

3. Hukuk Dairesi2022/8625 E. 2023/2277 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından, davalıya karşı açılan tazminat davasında, temerrüt faizini aşan munzam zararın tahsili talep edilmiştir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, genel ekonomik koşulların olumsuz etkileri dışında, geç ödeme nedeniyle şahsen ve somut olarak uğradığı bir zararın ispatlanamaması, ticaret hayatında kullanılacağına dair iddiasının da varsayımsal nitelikte kalması gözetilerek, munzam zarar talebinin reddine ve istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/933 E., 2022/2790 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 26. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/1016 E., 2021/553 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; davalı aleyhine başlatılan icra takibi dosyasındaki alacağı Bakırköy 1.Noterliğinin 12.12.1990 tarih ve 92904 yevmiye nolu temlik senedi ile temlik aldığını, takip tarihinde asıl alacak 400.000.000,00 TL iken 6 sıfır atılmasıyla 400,00 TL olduğunu, borcun halen ödenmemiş olması, geçen süre, TL'deki değer kaybı, enflasyon ve diğer ekonomik enstrümanlar karşısında uygulanan faizin zararını karşılamadığını ileri sürerek faiz ile karşılanması mümkün olmayan munzam zararın tespiti ile bu miktarın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı; asıl alacak ve alacağın tahsili için açılan icra takibi yönünden zamanaşımının dolduğunu, munzam zarar için gerekli şartların oluşmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; enflasyon, TL’deki değer kaybı gibi durumlar için munzam zararın talep edilemeyeceği, munzam zarardan bahsedilebilmesi için alacaklı davacının fiilen uğradığı zararın ne olduğunu ve miktarını kanıtlamak zorunda olduğu, oysa davacı tarafından somut bir vakıanın ileri sürülmediği ve bu hususun ispat edilmediği, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü TL’deki değer kaybı ve enflasyon için 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun düzenlemesi yapılmış iken aynı nedenlerin TBK 122 nci maddesinde düzenlenen munzam zarar için de ileri sürülmesinin mümkün olmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı; ... meslek erbabı olduğu ve ticaretle uğraştığını, 12.12.1990 tarihinde alacağı temlik alırken tamamen dosyanın tahsil kabiliyetine duyduğu ... dolayısı ile aldığını, uyuşmazlık konusu alacağı temlik aldığı tarihte tahsil edebilseydi çok farklı alanlarda kullanabileceğini, işini büyütebileceğini veya yatırım yapabilir durumda olacağını, alacağın ticaret hayatında kullanılacağının hayatın olağan akışı ile uyumlu olduğunu, karar verilirken munzam zarara ilişkin hiçbir tespit yapmaksızın davanın reddedildiğini, enflasyon, devalüasyon olup olmadığı, paradaki değişiklikler, munzam zarar talep edenin yaşam koşulları gibi değişikliklerin bütün ayrıntısı ile dikkate alması gerektiğini, munzam zarar koşullarının oluştuğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; yapılan takibin tarihi, takibin temlik alındığı tarih ve dava tarihi gözetildiğinde, bu süreçte ülkedeki ekonomik dalgalanmalar sebebiyle para ve faiz politikaları kapsamında paranın satın alma gücündeki değişiklikler açısından, davacının munzam zarar talebine yönelik iddiasının ispatlanamadığı, Mahkemenin kararının usul ve hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek; kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, munzam zarar istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 122 nci maddesinde “ Alacaklı, temerrüt faizini aşan bir zarara uğramış olursa, borçlu kendisinin hiçbir kusuru bulunmadığını ispat etmedikçe, bu zararı da gidermekle yükümlüdür. ” düzenlemesi yer almaktadır.

2. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 29.03.2022 tarihli ve 2021/11-938 E., 2022/401 K. sayılı kararı “...TBK’nın 122. maddesinde karşılanması öngörülen faizi aşan ... (munzam) zararın, genel ekonomik olumsuzlukların (ülkede cari enflasyon oranı, yüksek ve değişken döviz kurları, mevduat faizleri, paranın satın alma gücünde meydana gelen azalma) dışında davacının durumuna özgü somut vakıalarla ispatlanması gerekir. Burada kanıtlanacak olgular; ekonomik şartlar sonucu ortaya çıkan olumsuzluklar gibi genel ve soyut hususlardan ziyade geç ödeme nedeniyle davacının kendisinin, şahsen ve somut olarak uğradığı zarardır. ” şeklindedir.

3. Değerlendirme

Temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarının doğru şekilde belirlendiği, ekonomik koşullardaki olumsuzluklar nedeniyle paranın satın alma gücünde meydana gelen azalmanın, ... başına davacının temerrüt faizi dışında bir zararının varlığının ispatı olmayacağı, alacağın ticaret hayatında kullanılacağına dair varsayımsal iddianın dinlemeyeceği, davacının somut bir zarar olgusuna dair bir iddiada bulunulmadığı gibi bu yönde ispata yeter herhangi bir delil de sunmadığı anlaşılmakla davacının temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.