"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1450 E., 2022/2184 K.
DAVA TARİHİ : 09.07.2020
KARAR : Davanın kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 1. Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2020/242 E., 2021/19 K.
Taraflar arasındaki ayıplı aracın misli ile değişim davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekilince duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyize konu edilen kararda dava değerinin duruşma sınırının altında olduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davalı tarafın duruşma isteğinin reddine, temyiz dilekçesinin kabulü ile incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; davalı şirketten ÖTV indirimli fatura bedeli 110.500 TL karşılığında sıfır km otomobil satın aldığını, aracın 7812 km’de iken ön tavan kısmında boya çatlaması tespit edilmesi üzerine davalı şirket servisine götürülerek değişim talep edildiğini ancak davalı şirket lokal boya önerdiğinden bir işlem yapılmadığını ileri sürerek; dava konusu aracın boya kusuru nedeniyle ayıpsız misli ile değişimi; bu mümkün değilse araçtaki boya kusurunun ücretsiz giderimi ile boya kusuru nedeniyle aracın değerinde meydana gelecek değer kaybının davalıdan tazminini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı; aracın satımından itibaren ortaya çıkan arızaların tüketici hatasından kaynaklanmasının mümkün olduğunu, bu hususlarda bilirkişi incelemesi yapılmasını talep ettiklerini belirterek, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu araçta boya hatasının/ayıbının olması aracın kullanımını, güvenliğini ve ondan beklenen faydayı direkt etkileyici bir unsur olmamakla birlikte, aracın görsel anlamda güzelliğini hoş görünümünü olumsuz yönde etkileyeceği, güncel piyasa koşullarında bu tür araçlara talebin az olacağı ve aracın ikinci el değerini düşüreceği, dava konusu aracın 0 kilometre alındığı ve tüketicinin satın aldığı andan itibaren boya katmanları arasında tutunma sorununun mevcut olduğu ve zamanla belirgin olarak ortaya çıktığı, bu durumun boya kalkması/soyulmasına sebep olduğu, bu nedenle dava konusu araçta meydana gelen problemin gizli ayıp olduğu, öte yandan davalı şirketin araçtaki arızayı tespit edip kabul ettiğine dair iş emrinin dosyada mevcut olduğu gerekçesiyle, aracın değer kaybı olan 5.279,07 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; gizli ayıplı olduğu tespit edilen dava konusu aracı kabul etmeye zorlanamayacağını, ayrıca bilirkişinin ÖTV'siz fatura bedeli üzerinden bedel indirimi hesapladığını, ÖTV muafiyetinin devletçe tanınan bir hak olup davalı lehine sonuç çıkartacak şekilde ele alınamayacağını, aracın güncel piyasa rayicine göre hesaplanması gerektiğini ileri sürerek, istinaf talebinde bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu araçtaki sorunların üretim hatasından kaynaklandığı, araçta kullanıcı hatasından kaynaklanan herhangi bir sorunun bulunmadığı, davacının mevcut haliyle otomobilden beklediği faydayı sağlamasının mümkün olmadığı ve 6502 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi gereğince seçimlik haklarını kullanabileceği, davacının ayıplı mal niteliğindeki otomobili kabul etmeye ve kullanmaya zorlanamayacağı gerekçesiyle; davacının istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne, dava konusu aracın davacı tarafından her türlü borçtan ve takyidattan arındırılmış bir şekilde davalıya iade edilerek ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; kurulacak hükmün sözleşmenin diğer tarafı olan satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirmemesi gerektiğini, araçtaki boya kusurunun çok küçük bir bölge ile sınırlı olup, bu durumun araçtan beklenen faydayı direkt etkileyici nitelikte bulunmadığını, davacı tarafın aracın misliyle değişimini talep etmesinin tamamen sebepsiz zenginleşmeye yönelik kötü niyetli bir talep olduğunu, araç ÖTV muafiyetli olarak satıldığından misli ile değişimin mümkün olmadığını, araçta var olduğu iddia edilen vernik atması probleminin basit bir onarım ile ortadan kaldırılabilecek nitelikte olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ayıplı aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, aksi halde ayıp oranında satış bedelinden indirim istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Dava konusu aracın satış tarihi itibariyle dava konusu olayda uygulanması gereken 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun (6502 sayılı Kanun) 8 inci maddesine göre; "Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır."
"Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda, internet portalında ya da reklam ve ilanlarında yer alan özelliklerinden bir veya birden fazlasını taşımayan; satıcı tarafından bildirilen veya teknik düzenlemesinde tespit edilen niteliğe aykırı olan; muadili olan malların kullanım amacını karşılamayan, tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar da ayıplı olarak kabul edilir."
2. 6502 sayılı Kanun'un 9 uncu maddesine göre; "Satıcı, malı satış sözleşmesine uygun olarak tüketiciye teslim etmekle yükümlüdür."
3. 6502 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinde tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiş olup, buna göre; "Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici, satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, imkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür."
3. Değerlendirme
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; hukuki ilişki ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa yukarıda yer verilen hukuk kurallarının doğru şekilde uygulandığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda tespit edilen mevcut gizli ayıpların zamanla yayılma eğiliminde olduğunun tespit edildiği, davacı tüketicinin aracı mevcut ayıpları ile kabul etmeye zorlanamayacağı, her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesince dava konusu araçta davacının kullanımında iken meydana gelen kazalardan kaynaklı değer düşüklüğü bedelinin davacıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği belirtilmiş ise de; bu konuda dosya kapsamında herhangi bir iddia ve delil bulunmaması karşısında bu nitelemenin sonuca etkili olmadığının anlaşılmasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.