"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/205 E., 2022/288 K.
KARAR : Davanın reddi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen kurum işleminin iptali davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, ... A Tıp Merkezi’nde çalışan genel cerrahi uzmanı Dr....un muayene ve endoskopi yaptığı 19 hastanın hastanelerinde ameliyat olmasını gerekçe göstererek Kurumca 2012 yılı Sosyal Güvenlik Kurumu özel sağlık hizmeti sunucularından Sağlık Hizmeti Satın Alım Sözleşmesinin 7.5.4 ve 11.1.2. maddelerinde yer alan "SHS’ler simsar ve benzeri yönlendirici personel bulundurulamaz ve yönlendirmede bulunamaz" hükmüne aykırı davranıldığı gerekçe gösterilerek 190.000 TL cezai şart uygulanacağının bildirildiğini, davalı kurumun bu iddiasının dayanaktan yoksun olduğunu, Dr....un hastaneleri ile hiç bir bağı olmadığını, bu nedenle haksız ve hukuka aykırı kurum işleminin iptalini dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Kurum, açılan davanın yasal dayanaktan yoksun olduğunu, adı geçen hastanede 2012 yılı içinde tedavi gören 500 adet hastanın dosyasının hastaneden temin edilerek 2012 yılı SGK Özel Sağlık Hizmeti Sunucularından Sağlık Hizmeti Satın Alım Sözleşmesi ve Sağlık Uygulama Tebliği hükümleri çerçevesinde incelendiğinin belirtildiğini, inceleme sonunda kurumun yersiz olarak... Hastanesine yersiz olarak toplam 109.576,83 TL ödendiğinin anlaşıldığını, davacı şirketin kurum işleminin hukuka aykırı olduğu gerekçesi ile iptali istemi ile dava açmış ise de yapılan işlemde 5502 sayılı ve 5510 sayılı yasalara SUT'ne ve taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı bir husus bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince; davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 07.02.2020 tarihli ve 2019/1273 E., 2020/170 K. sayılı kararıyla; kararın kaldırılmasına, eksikliklerin tamamlanması için mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
2. İlk Derece Mahkemesi, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; davacının davalının kurum zararına ilişkin kurum işlemi iptali talebinin reddine, davacının cezai şarta ilişkin kurum işlemine ilişkin talebinin kısmen kabulü ile; 180.500 TL yönünden cezai şartın iptaline karar verilmiş, taraflar istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
3.Bölge Adliye Mahkemesinin 07.02.2022 tarihli ve 2021/2159 E., 2022/255 K. sayılı kararıyla; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK'nın 355 inci maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak, tarafların istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 16.06.2022 tarihli 2022/3563 E., 2022/5876 K. sayılı kararı ile, "...hükme esas alınan bilirkişi raporunda; dava konusu cezai işleme 2017 Yılı Sosyal Güvenlik Kurumu özel sağlık hizmeti sunucularından sağlık hizmeti satın alım sözleşmesi uygulanarak görüş bildirilmiştir. Fakat 2017 yılı sözleşmesinin 14.9. maddesinde “Tebliğ ve itiraz aşamaları tamamlanmamış olan fiiller için işlemin gerçekleştirildiği tarihte yürürlükte olan sözleşme hükümleri uygulanır. Ancak, yazılı olarak talep edilmesi halinde bu sözleşme hükümleri uygulanır.” hükmünün yer aldığı, bu hükme göre uyuşmazlığa konu cezai işlemin tebliğ ve itiraz aşamalarının tamamlandığı, 2012 Yılı Sosyal Güvenlik Kurumu özel sağlık hizmeti sunucularından sağlık hizmeti satın alım sözleşmesinin 7.5.4 ve 11.1.2. maddelerine aykırı davrandığı anlaşılan davacı hakkında Kurumca uygulanan cezai işlemin yerinde olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi" gerektiği belirtilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının davalı yararına bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bozmaya uyan İlk Derece Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararla; taraflar arasında imzalanan 2012 yılına ait Sağlık Hizmeti Satın Alım Sözleşmesi'nin 7.5.4 maddesinde SHS lerin simsar ve benzeri yönlendirici personel bulunduramayacağının ve yönlendirmede bulunamayacağının hasta yönlendirmesine yönelik olarak diğer SHS ler veya üçüncü kişiler ile işbirliği yapamayacağının düzenlendiği, aynı sözleşmenin 11.1.2 maddesinde ise sözleşmenin 7.5.4 maddesine aykırı davranılması halinde her bir fiil için 10.000,00 TL cezai şartın uygulanacağının belirtildiği, ... A Tıp Merkezince çalışan Dr. ... tarafından 19 hastanın muayenelerinin tetkik ve tahlillerinin yapılması sonucu ameliyata karar verildiği, ameliyat yapılması için hastaların ...Hastanesine yönlendirildikleri, davacının taraflar arasındaki sözleşmenin 7.5.4 maddesine aykırı davrandığı, bu nedenle de davalı kurum tarafından uygulanan cezai şartın yerinde olduğu, davalının 2012 yılı fatularından daha önce örneklenmemiş olan faturaları incelemeye aldığı, örneklenmemiş hastalara yapılan işlemlerin SUT hükümlerine aykırı olarak davalı kuruma fatura edildiği, taraflar arasındaki sözleşmenin 10.1 maddesinde kurum mevzuatı ve sözleşme hükümlerine göre aykırı olarak yapılan işlemlerin bedellerinin ödenmeyeceğinin ödenmiş ise yapılan ödemelerin yersiz ödeme kabul edileceğinin, 10.2 maddesinde ise sözleşme kapsamında SHS na yapılan yersiz ödemelerin ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile birlikte SHS nin kurumda tahakkuk etmiş alacağından mahsup edileceğinin düzenlendiği anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, cezai işlemlerin tebliğ ve itiraz aşamalarının tamamlanmadığını, dava devam ederken lehe olarak değişen sözleşme hükümlerinin uygulanması gerektiğini, ıslah dilekçesindeki talebin yerel mahkemece değerlendirilmediğini ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı kararının ilgili kısmı şöyledir:
''Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince karar verme mükellefiyeti meydana gelir ve bu itibarla mahkemenin sonraki hükmünün bozmada gösterilen esaslara aykırı bulunması, usule uygun sayılmaz, bozma sebebidir. Mahkemenin bozma kararına uymasıyla meydana gelen bozma gereğince muamele yapma ve hüküm verme durumu, taraflardan birisi lehine ve diğeri aleyhine hüküm verme neticesini doğuracak bir durum olup, buna " usuli müktesep hak" denilmektedir. Gerçekten, mahkemenin doğru bularak uyduğu veyahut uymak zorunda olduğu bozma kararı ile dava, usul ve kanuna uygun bir çığıra sokulmuş demektir."
2. Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (Hukuk Genel Kurulunun 20.12.2013 tarihli ve 2013/23-131 E. 2013/1681 K. sayılı kararı).
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkan bulunmadığı anlaşılmakla; davacının temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanununa uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.03.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.