Logo

3. Hukuk Dairesi2023/1012 E. 2023/2921 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Ortaklığın giderilmesi davası sonucu satışı yapılan taşınmaz üzerindeki muhdesat bedelinin davalılar tarafından sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca iade edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Ortaklığın giderilmesi davasına konu taşınmaz üzerindeki binanın davacıların murisine ait olduğunun tespit edildiği ve bu tespite davalı tarafından itiraz edilmediği, bu durumda taşınmazın satışı sonucu binanın bedelinin davalıya geçmesiyle davalının sebepsiz zenginleştiği, yapılan hesaplamada usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/610 E., 2022/3328 K.

DAVA TARİHİ : 26.06.2019

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/240 E., 2021/410 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar; davalının imar çalışması neticesinde murisleri İbrahim'in evinin bulunduğu taşınmaza 2/3 hissedar yapıldığını, murisleri tarafından ortaklığın giderilmesi davası açıldığını, davanın her aşamasında taşınmaz üzerindeki evin murise ait olduğunun belirtildiğini ve davalının itiraz etmediğini, gerekçede evin davacıya ait olduğu ifade edilmesine rağmen hükümde satış bedelinin hisseler oranında taksimine karar verildiğini, gerekçe ile hüküm arasındaki farklılık giderilmeden kararın onandığını, yapılan ihalenin davalıda kaldığını, evin 1/3 bedelini ödeyerek davalı adına tescil edildiğini, kalan kısım yönünden davalının sebepsiz zenginleştiğini, kendilerine ödenen 247.500,00 TL mahsup edildikten sonra bakiye miktarın iadesinin gerektiğini ileri sürerek; kalan miktarın gerçek değerinin tespiti yapılarak dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle, değer tespiti yapılmadığı takdirde satışa esas raporda belirtilen 536.500,00 TL'nin 23.05.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmişlerdir.

II. CEVAP

Davalı; ihale kapsamında 1.650.000,00 TL ödenerek idare adına tescil yapıldığını, satış memurluğunca yapılan işlemlerin usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazın 2/3 hissesinin davalı adına, 1/3 hissesinin ise davacıların murisi İbrahim adına kayıtlı bulunduğu, davacıların murisi tarafından ortaklığın giderilmesi davasının açıldığı, kararda söz konusu parsel üzerinde yer alan evin davacılar murisine ait olduğunun belirtildiği, bu hususa davalı tarafça herhangi bir itirazda bulunulmadığı, bilirkişi raporunda da taşınmaz üzerinde yer alan binanın murise ait olduğunun tespit edildiği ve bu tespite de itiraz edilmediği, buna rağmen ihale neticesinde taşınmazın davalı tarafından alındığı ancak davacılara sadece binanın değerinin 1/3'ünün ödendiği, bakiye 2/3'lük kısmın bedelinin davacılara ödenmediği, davacıların kendilerine ait olan muhdesat yönünden ödenmeyen bakiye kısmı talep etmekte haklı oldukları, ödenen kısmın mahsup edileceği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile 494.244,00 TL'nin 23.05.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; satış bedeli ödenerek idare adına tescil yapıldığını, satış memurluğunca yapılan işlemlerin usul ve yasaya uygun olduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ortaklığın giderilmesi davasına konu edilen ve tarafların müşterek mülkiyetindeki arsa üzerindeki binanın davacıların murisine ait olduğunun dosya kapsamı ile anlaşıldığı, esasen davalı tarafın da bu bina üzerinde hak iddia etmesinin söz konusu olmadığı, satış dosyasında gayrimenkulün satışa esas kıymetinin arsa değeri 960 bin TL ve bina değeri 784 bin TL olmak üzere toplam 1.744.000,00 TL olarak takdir edildiği, satışın ise 05.04.2019 tarihinde 1.650.000,00 TL üzerinden gerçekleştirildiği, davacılara sadece binanın değerinin 1/3'ünün ödendiği, bakiye 2/3'lük kısmın bedelinin davacılara ödenmediği; bu durumda, davalının bina bedeli yönünden sebepsiz zenginleştiği; muhdesatın takdir edilen bedeli satış bedeline oranlanarak, ödenen bedel düşüldüğü takdirde (784.000,00 TL X 1.650.000,00 TL / 1.744.000,00 TL - 247.500,00 TL = 494.244.00 TL) ödenmeyen 2/3 hissenin muhdesat bedelinin tespiti ile verilen kararda usul ve hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davalı tarafın istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde sunduğu nedenleri tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ortaklığın giderilmesi davası neticesinde satışı yapılan taşınmaz üzerindeki muhtesat bedelinin tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 77 ve devamı maddeleri

3. Değerlendirme

Temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere, özellikle ortaklığın giderilmesi davasında davaya konu taşınmaz üzerindeki binanın davacıların murisine ait olduğuna dair tespite itiraz edilmediğinin, bu şekilde davacılar aleyhine sebepsiz zenginleşen davalının muhtesata ilişkin hisse bedelini iade etmesi gerektiğinin, hesaplama yönteminde isabetsizlik bulunmadığının anlaşılmasına göre; davalının temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararı bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.