Logo

3. Hukuk Dairesi2023/1018 E. 2024/526 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taşınmaz satış ve finansman sözleşmesinde kira bedellerinin alıcıya ait olduğunu düzenleyen hükmün, sonradan akdedilen kira sözleşmesi ile değiştirilip değiştirilmediği ve sebepsiz zenginleşme hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında akdedilen sonraki tarihli kira sözleşmesinin, önceki tarihli taşınmaz satış ve finansman sözleşmesinde kira bedellerinin satıcıya ait olacağı hükmünü değiştirmediği ve davalıların tahsil ettikleri kira bedelleri sebebiyle sebepsiz zenginleştikleri gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/563 E., 2022/1170 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2021/712 E., 2022/94 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 08.02.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde gelen davacılar vekili Avukat ... ile davalı asıl ... ve davalılar vekilleri Avukat ... ile Avukat...'nun sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 12.00'da Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili; taraflar arasında 13.09.2006 tarihli "Taşınmaz Satış ve Finansman Sözleşmesi" imzalandığını, sözleşmeye konu taşınmazın 3/4 payının 13.09.2006 tarihinde, 1/4 payının ise 07.07.2009 tarihinde satış suretiyle devredildiğini, sözleşmenin (6.2) maddesinde parselin alıcıya devir tarihinden sonra kiracı tarafından ödenecek kira bedellerinin satıcıya ait olacağının düzenlendiğini, sözleşmede satıcı olarak tanımlanan müvekkilleri tarafından anılan maddede tanımlanan yetkiye istinaden parselin... Plastik Makineleri A.Ş. şirketine kiralanmasına karar verildiğini, bu doğrultuda 01.07.2009 tarihli kira sözleşmesinin düzenlendiğini, davalılar tarafından başlatılan icra takibi ile 01.01.2013 - 31.12.2015 tarihleri arasındaki kira bedeli olan 360.000,00 TL'nin kiracıdan tahsil edildiğini, sözleşmeye göre parselin devir tarihinden sonra kiracısı tarafından ödenecek kira bedellerinin tamamı kendilerine ait olduğundan davacılar tarafından 360.000,00 TL kira bedelinin davalılardan tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalıların haksız olarak itiraz ettiklerini ileri sürerek; itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili; istirdat davasının 1 yıllık hak düşürücü süreye tabi olduğunu, davada davacı/borçlu ve davalı/alacaklı sıfatlarının bulunmadığından sıfat yokluğu açısından davanın reddi gerektiğini, 13.09.2006 tarihli sözleşmenin inanç sözleşmesi olduğunun Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 13.11.2012 tarihli ve 2012/12089 E., 12865 K. sayılı ilamıyla kesinlik kazandığını, inanç sözleşmesinin, taşınmazın 3/4 payına ilişkin olduğunu, 01.07.2009 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin ise aynı taşınmazın tamamına ilişkin olduğunu, kira sözleşmesinin davalı ... A.Ş.nin taşınmazın 1/4 payını satın almasıyla aynı tarihte akdolunduğunu, huzurdaki davanın tarafları arasındaki 01.07.2009 tarihli sözleşmenin kira sözleşmesi olduğunu, kiracı ve kira bedelleri borçlusunun... A.Ş., kiraya veren ve kira bedellerinin alacaklısı ... A.Ş. olduğu yönünde taraflar arasında ihtilaf olmadığını, ... A.Ş. ile ... A.Ş.nin hem inanç sözleşmesinin hem de kira sözleşmesinin tarafları olduğunu, inanç sözleşmesinde yer alan davacı ...'in... A.Ş., davalı ...'in ise ... A.Ş.nin yönetim kurullarında murahhas üye konumunda olduklarını, davanın tarafları arasında akdedilen kira sözleşmesi kuruluncaya kadar inanç sözleşmesi hükümlerinin uygulandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararla; taraflar arasında akdedilen 13.09.2006 tarihli Taşınmaz Satış ve Finansman Sözleşmesinde 1093 parsel sayılı taşınmazın kiracısı tarafından ödenecek kira bedellerinin tamamının davacılara ait olacağının kararlaştırıldığı, anılan sözleşmeyi kaldıran veya değiştiren bir sözleşme ibraz bulunmadığı gibi taşınmazın kiralanmasına ilişkin düzenlenen 07.07.2009 başlangıç tarihli kira sözleşmesinde de bu yönde herhangi bir düzenlemeye yer verilmediği, kira sözleşmesinin 13.09.2006 tarihli sözleşmenin (6.2) maddesini değiştirdiği sonucuna varılamayacağı, İstanbul Anadolu 21. İcra Müdürlüğünün 2013/19995 E. sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibi ile davalılar tarafından 01.01.2013-31.12.2015 dönemine ilişkin kira bedeli olan 360.000,00 TL'nin tahsil edildiği, tahsil edilen bedelin kendilerine ödenmesi amacıyla davacılar tarafından Ankara 6. İcra Müdürlüğünün 2015/14345 E. sayılı icra takip dosyasından 360.000,00 TL asıl alacağın davalılardan talep edildiği, davacıların 13.09.2006 tarihli sözleşme kapsamında taşınmazın 3/4 payına ilişkin kira bedelini talep etmelerinde bir usulsüzlük bulunmadığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, davalıların Ankara 6. İcra Müdürlüğünün 2015/14345 Esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazlarının kısmen iptali ile takibin 270.000,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, hüküm altına alınan miktarın %20'si oranında icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalılar vekili; 13.09.2006 tarihli sözleşmenin inançlı bir işlem olduğunun sabit olduğunu, davacının taşınmazı davalıya devrettiğini, kira sözleşmesi ile kiracı olduğunu, davanın taraflar arasında düzenlenen 01.07.2009 tarihli kira sözleşmesine dayalı olduğunu, 13.09.2006 tarihli inanç sözleşmesinin dayanak alınmasının mümkün olmadığını,13.09.2006 tarihli inanç sözleşmesi davaya ve kira sözleşmesine konu taşınmazın 3/4 payına ilişkinken 01.07.2009 tarihli kira sözleşmesinin taşınmazın tamamına ilişkin olduğunu, kira sözleşmesinin davalı şirketin davacının davaya konu taşınmazdaki ipka 1/4 payının bedelini ödeyerek tapuda devraldığı 01.07.2009 tarihinde taraflar arasında akdedildiğini, 13.09.2006 tarihli sözleşmenin kiraya ilişkin kısmının değiştirildiğini, taraflar arasında hüküm ifade eden kira sözleşmesi varken yapılan ödemelerin sebepsiz zenginleşme kapsamında talep edilemeyeceğini, itirazın iptali talebinin yersiz olduğunu, alacak likit ve belirlenebilir olmadığından aleyhlerine icra inkar tazminatına da hükmedilmemesi gerektiğini ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 25.06.2019 tarihli ve 2019/2833 E., 2019/5787 K. sayılı bozma ilamında da belirtildiği üzere, taraflar arasında akdedilen 13.09.2006 tarihli Taşınmaz Satış ve Finansman Sözleşmesinde 1093 parsel sayılı taşınmazın kiracısı tarafından ödenecek kira bedellerinin tamamının davacılara ait olacağının kararlaştırıldığı, anılan sözleşmeyi kaldıran veya değiştiren bir sözleşme ibraz bulunmadığı gibi taşınmazın kiralanmasına ilişkin düzenlenen 07.07.2009 başlangıç tarihli kira sözleşmesinde de bu yönde herhangi bir düzenlemeye yer verilmediği, kira sözleşmesinin 13.09.2006 tarihli sözleşmenin (6.2) maddesini değiştirdiği sonucuna varılamayacağı, İstanbul Anadolu 21. İcra Müdürlüğünün 2013/19995 E. sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibi ile davalılar tarafından 01.01.2013-31.12.2015 dönemine ilişkin kira bedeli olan 360.000,00 TL'nin tahsil edildiği, tahsil edilen bedelin kendilerine ödenmesi amacıyla davacılar tarafından Ankara 6. İcra Müdürlüğünün 2015/14345 E. sayılı icra takip dosyasından 360.000,00 TL asıl alacağın davalılardan talep edildiği, davacıların 13.09.2006 tarihli sözleşme kapsamında taşınmazın 3/4 payına ilişkin kira bedelini talep ettikleri, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne ilişkin kurulan hükmünde isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle, istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalılar vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında düzenlenen taşınmaz satış ve finansman sözleşmesine dayalı sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 77 ve devamı maddeleri.

2. Dairemizin 25.06.2019 tarihli ve 2019/2833 E., 5787 K. sayılı ilamı.

3. Değerlendirme

Temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle taraflar arasında görülen aynı taşınmazın farklı kira dönemlerine ilişkin davada verilen kararın temyizi üzerine Dairemizin yukarıda yer verilen ilamıyla 07.07.2009 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin, 13.09.2006 tarihli sözleşmenin (6.2) maddesini değiştirdiği sonucuna varılamayacağının belirlenmiş olmasına göre, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

17.100,00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalı taraftan alınıp davacı tarafa verilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.