"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/95 E., 2022/254 K.
DAVA TARİHİ : 16.04.2008
KARAR : Davanın reddine
KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davacı vekili
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, davalı ...'nun Maliye Bakanlığına bağlı olarak hesap uzmanı olarak görev yaparken yükümlü bulunduğu mecburi hizmeti tamamlamadan 16.07.2005 tarihinde istifa ettiğini, 657 sayılı Yasanın 79 uncu maddesinin 5 inci fıkrası gereğince mecburi hizmet dönemine karşılık gelen ve kendisine yapılan ödeme tutarının iki katı olan 57.146 TL'nin davalı ... ve diğer davalı kefillerden talep edildiği halde ödenmediğini belirterek, 57.146 TL'nin faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı ..., yurtdışında kaldığı dönem itibariyle 69.396 ABD Dolarının karşılığı olan Türk Lirasını ödediğini ancak ücretlerle ilgili talep edilen 57.146 TL'nin yasal dayanağı bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar, herhangi bir cevap vermemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, davalı ...'un yurtdışında kaldığı dönem itibariyle mecburi hizmet kapsamında kendisine ödenen 28.573 TL'nin 657 sayılı Yasanın 79 uncu maddesinin 5 inci fıkrası gereğince iki katına tekabül eden 57.146 TL'nin davalılardan tahsil edilmesi gerektiği gerekçesiyle sabit görülen davacının davasının kabulüne, 57.146 TL'nin 24.05.2007 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkeme kararına karşı davacı ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 07.10.2021 tarih ve 2021/5326 E., 2021/9717 K. sayılı ilamıyla; bozma sebebine göre davacının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmediği belirtilerek, Türk hukukunda mecburi hizmet yükümlülüklerinin bir kısmının Anayasa’da bir kısmının ise kanunlarda düzenlendiği, Anayasa’nın 18 inci maddesinde zorla çalıştırma yasağı ile birlikte düzenleme değerlendirildiğinde; angarya yasağının, Anayasa Mahkemesi kararlarında; kişinin emeğinin karşılığını almada zorla çalıştırılması, bir maldan ya da kişinin çalışmasından karşılıksız yararlanma şeklinde tanımlandığı (bkz. AYM, E; 2011/150, K:2013/30, KT:14.02.2013), yurt dışına yapılan görevlendirme kapsamında çalışırken her ne kadar maaş almakta iseler de; yüklenme senedindeki şartların ihlali halinde bu çalışma karşılığı alınan maaş ödemelerinin geri verilmesi yönündeki düzenleme ile başlangıçta angarya yasağı söz konusu değilken, taahhüdün ihlali halinde yurtiçi maaşların geri verilmesi halinde ücret ödenmeksizin çalışmış olma durumunda olacağından yüklenme senedinde maaşların geri ödeneceği yönündeki düzenlemenin bu yönüyle de angarya yasağının ihlali olduğunun kabul edilmesi gerektiği, tüm bu nedenlerle yüklenme senedindeki mecburi hizmet yükümlülüğünün yerine getirilmemesi halinde çalışmanın karşılığı olan yurtiçi maaşların geri verileceğine dair senet hükmünün geçersiz olduğu kabul edilerek karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, Yargıtay bozma ilamında da belirtildiği üzere, yüklenme senedindeki mecburi hizmet yükümlülüğünün yerine getirilmemesi halinde çalışmanın karşılığı olan yurtiçi maaşların geri verileceğine dair senet hükmünün geçersiz olduğunun kabul edildiği, davacı yan temyiz dilekçesinde; mahkemenin ilk kararında tahkikat aşamasının usulüne uygun bitirilmediği, davayı ıslah ederek 1.429,86 TL üzerinden 1.736,39 USD alacaklarını talep edemediklerini iddia etmişlerse de, dava dilekçesindeki talebin davalıların muvafakati olmadan değiştirilip genişletilmesinin mümkün olmadığı, kaldı ki davalı ... vekilinin temyize cevap dilekçesinde, davanın bu şekilde değiştirilip, genişletilmesine muvafakatlerinin olmadığı, davacının dava dilekçesinde bu şekilde taleplerinin olmadığının beyan edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 01.12.2022 tarihli ve 2022/7676 E., 2022/9107 K. sayılı kararıyla; dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına, karar verilmiştir.
VI. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davacı vekili; eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, tahkikat usulüne uygun bitirilmediğinden ıslah dilekçesini sunamadıklarını, bu nedenle 1.429,86 TL üzerinden 1.736,39 USD alacaklarının yargılama sırasında talep edilemediğini, tahkikat aşamasının bitirilmesi ve sözlü yargılamaya geçme aşamasının usule uygun olmadığını, kararın usulden bozulması gerektiğini, idarelerince yapılan tüm işlemlerin yasal mevzuatlar çerçevesinde ve davalılardan alınan taahhütler çerçevesinde gerçekleştirildiğini, taahhüde aykırı davranıldığından işbu davanın açıldığını, davalıların beyanı uyarınca angarya olarak yorumlama yapılıyorsa işbu taahhüdün verilmemesinin gerektiğini, söz konusu sürecin davalının rızası kapsamında gerçekleştirildiğini, işbu davada hazinede oluşan hak kaybının hakkaniyet çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini, oluşan zararın tazmininde haklılıklarının sabit olduğunu, ileri sürerek; kararın düzeltilmesini ve mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, zorunlu hizmet karşılığı olan kurum alacağının tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. Usuli kazanılmış hak olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).
2. Bundan başka, Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş olan bu kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK).
3. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun “İddia ve savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağı” başlıklı 319 uncu maddesine göre ; “İddianın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağı dava açılmasıyla; savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağı cevap dilekçesinin mahkemeye verilmesiyle başlar.”denilmiştir. 6100 sayılı Kanunun "İddia ve savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi" başlıklı 141 inci maddesinde ise;
"(1) (Değişik:22/7/2020-7251/15 md.) Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe iddia veya savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler.
Dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra iddia veya savunma genişletilemez yahut değiştirilemez.
(2) İddia ve savunmanın genişletilip değiştirilmesi konusunda ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati hükümleri saklıdır.
"düzenlemesine yer verilmiştir.
3.Anayasa’nın 18. maddesinde zorla çalıştırma yasağı ile birlikte düzenleme değerlendirildiğinde; angarya yasağı, Anayasa Mahkemesi kararlarında; kişinin emeğinin karşılığını almada zorla çalıştırılması, bir maldan ya da kişinin çalışmasından karşılıksız yararlanma şeklinde tanımlanmıştır. (bkz. AYM, E; 2011/150, K:2013/30, KT:14.02.2013) Yurt dışına yapılan görevlendirme kapsamında çalışırken her ne kadar maaş almakta iseler de; yüklenme senedindeki şartların ihlali halinde bu çalışma karşılığı alınan maaş ödemelerinin geri verilmesi yönündeki düzenleme ile başlangıçta angarya yasağı söz konusu değilken, taahhüdün ihlali halinde yurtiçi maaşların geri verilmesi halinde ücret ödenmeksizin çalışmış olma durumunda olacağından yüklenme senedinde maaşların geri ödeneceği yönündeki düzenlemenin bu yönüyle de angarya yasağının ihlali olduğu kabul edilmelidir.
3. Değerlendirme
Karar düzeltme yoluyla incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle bozma kararlarının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin davacı vekilince ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmadığının, yüklenme senedindeki mecburi hizmet yükümlülüğünün yerine getirilmemesi halinde çalışmanın karşılığı olan yurtiçi maaşların geri verileceğine dair senet hükmünün geçersiz olduğunun anlaşılmasına göre, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
VII.KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde bulunmayan karar düzeltme isteminin REDDİNE,
Aşağıda yazılı para cezasının karar düzeltme isteyene yükletilmesine,
12.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.