"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanı kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereğİ düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; sistem ..., sunucu ve ip santral alımı ihalesi sonucunda taraflar arasında imzalanan 23.03.2015 tarihli sözleşme ile ürünler teslim edildikten sonra muayene ve kabul işlemlerini takiben en geç 180 gün içinde sözleşme bedelinin ödenmesinin kararlaştırıldığını, ürünlerin teslim edilmesinden sonra muayene ve kabulün yapılarak 20.08.2015 tarihinde 3.464.480,00 TL tutarlı faturanın kesildiğini, davalı tarafın 290.000,00 TL haricinde ödeme yapmaması üzerine, 20.04.2016 tarihinde ihtar çekilerek ödeme için 7 gün süre verildiğini, borcun ödenmemesi üzerine, davalının 28.04.2016 tarihinde temerrüde düştüğünü, davalı tarafça bakiye borç için müvekkiline 13.06.2016 tarihinde 26.12.2016 tarihli 3.169.120,70.TL tutarlı çek keşide edilerek verildiğini ve borcun 26.12.2016 tarihinde ödendiğini müvekkilinin temerrüt tarihi ile fiili ödeme tarihi arasında geçen süre için hesapladığı faiz alacağı için ... 1. İcra Müdürlüğünün 2018/732 E. sayılı dosyası ile takibe geçtiğini, yapılan 247,402,53 TL tutarlı takibin davalının itirazıyla durduğunu, geç ödemeden kaynaklı faiz alacağının doğduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline, %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davacı tarafa verilen çek ile borcun ödendiğini, verilen çekin miktarı karşı tarafça kabul edildiğinden çek miktarı kadar alacağı olduğunu kabul eden davacı tarafın örtülü olarak faiz talebinden feragat ettiğini, bu nedenle yapılan itirazın hukuka uygun olduğunu belirterek, davanın reddi ile %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ''temerrüt tarihi itibariyle davacının faiz alacağı hakkının doğduğu, davalı tarafça verilen ve davacı tarafça kabul edilen çekin fiili ödeme tarihine kadar borcun ödendiğinin kabul edilemeyeceği, ileri tarihli çekin kabul edilmiş olmasının faiz talebinden feragat edilmesi sonucunu doğurmayacağı, takip konusu alacağın varlığı ve miktarının tespiti yargılamayı gerektirdiğinden kötü niyet tazminatı için yasal şartların oluşmadığı'' gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, davalının, ... 1. İcra Dairesinin 2018/732 E. sayılı takip dosyasındaki itirazının kısmen iptaline, takibin 226.930,96 TL üzerinden devamına, karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının çeki kabul etmesiyle mevcut alacakların çekin keşide tarihi olan 26.12.2016 tarihine ertelendiğini ve bu tarihinte ödendiğini, bu durumun faizden feragat anlamına geldiğini belirterek, kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini ayrıca davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; '' TBK'nın 131 inci maddesine gör asıl borç sona erdiğinde buna bağlı hak ve borçların da sona ermiş olacağı, işlemiş faizin ifasını isteme hakkı sözleşmeyle veya ifa anına kadar yapılacak bir bildirimle saklı tutulmuş ise ya da durum ve koşullardan saklı tutulduğunun anlaşılması halinde, istenebileceği, davacının asıl alacağı alırken ödeme belgesinde faiz alacağına dair haklarını saklı tutmamış olduğundan, asıl borcun ödeme ile sona erdiği ve asıl borca bağlı bir feri hak olan faizin de bu nedenle istenemeyeceği'' gerekçesiyle, davalının istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; borçlunun ihtarname ile temerrüde düştüğünden ödeme anına kadar temerrüt faizi talep etme hakkının doğduğunu, ileri tarihli çekin ödeme aracı olarak kabul edilemeyeceğini, kambiyo senedi verilmesinin borcu sona erdirmeyeceğini, buna dair de bir sözleşme yapılmadığından TBK 133 üncü madde kapsamında borcunda yenilenmediğini, çekin temerrüt tarihinden sonra 13.06.2016 tarihinde müvekkiline verildiğini, temerrüt tarihi olan 28.4.2016 tarihi ile çekin verildiği 13.06.2016 tarihi arasında temerrüt fazinin istenmesinde hiç bir tereddüt olmadığı halde bu hususunda gözden kaçırıldığını, borcun temerrüt tarihinden 8 ay sonra ödendiğini, belirterek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava,; taraflar arasındaki satış sözleşmesi nedeniyle bedelin geç ödenmesinden kaynaklı işlemiş faiz alacağının tahsili için başlatılan icra takibine davalının itirazı üzerine açılan itirazın iptali isteğine ilişkindir. Uyuşmazlık ise; davacı tarafça takip konusu edilen faiz alacağının doğup doğmadığı, noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile 6098 sayılı TBK’nın 131 inci maddesi.
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, özellikle TBK’nın 131 inci maddesi uyarınca, asıl borç ifa ya da diğer bir sebeple sona erdiği takdirde, faiz gibi buna bağlı hak ve borçların da ifasını isteme hakkı saklı tutulmamışsa sona ereceği, somut olayda davacının, asıl alacağını çek olarak aldığı sırada faiz alacaklarını saklı tuttuğuna dair ihtirazi kayıt ileri sürmediği, çekin ödeme aracı olduğu dikkate alındığında çekle tayin edilen yeni ödeme tarihinin de davacı tarafından benimsendiği anlaşıldığına göre, usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacıdan fazla alınan temyiz harcının iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.