"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın İptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, davalı yanca kullanılan kredi borcunun süresinde geri ödemelerinin yapılmaması üzerine alacağın tahsili için başlatılan icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu, takibe yapılan itirazın haklı olmadığını ileri sürerek vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiş, bilahare vermiş olduğu ıslah dilekçesi ile davasını alacak davası olarak ıslah etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili, davacı banka tarafından kendisine keşide edilen ihtarnamede hesaplamaların doğru yapılmadığını, bu yüzden itirazda bulunduklarını savunarak davanın reddini dilemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 26.05.2016 tarihli ve 2011/17 E., 2016/1538 K. sayılı kararıyla; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 06.05.2019 tarihli ve 2019/1320 E., 2019/5731 K. sayılı ilamıyla; davacının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verildikten sonra, mahkemece alınan bilirkişi raporlarının akdi ve temerrüt faiz başlangıçları ve oranları yönünden çelişkili olduğu, denetime açık, dosya kapsamına uygun mahiyette olmadığı, yeniden bankacılık konusunda uzmanlığı bulunan bilirkişi kurulundan banka kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak, tarafların itirazlarını karşılar mahiyette rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın kısmen kabulüne, ... 4. İcra Müdürlüğünün 2010/3310 Esas sayılı dosyasındaki davalının yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin, 39.280,44 TL asıl alacak, 7.811,11 TL akdi faiz, 621,41 TL temerrüt faizi, 1.562,21 TL ... + KKDF olmak üzere toplam 49.275,17 TL üzerinden ve takip tarihinden ödeme tarihine kadar asıl alacağın %10,45'i oranında temerrüt faizi, temerrüt faizinin %5'i oranında gider vergisi uygulanmak sureti ile takibin devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, davanın ıslah edilerek alacak davasına dönüştürüldüğünü, ancak mahkemece bu hususun değerlendirilmediğini, hatalı ve eksik incelemeye dayanan yerel mahkeme kararı usul ve yasaya aykırı olduğundan kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ödenmeyen kredi borcunun tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali, ıslah ile ise alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 176 ve devamı maddeleri
3. Değerlendirme
Davacı vekili, ödenmeyen kredi borcunun tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali için eldeki dava açmış, bilahare vermiş olduğu ıslah dilekçesi ile açıkça "... bu dava itirazın iptali talepli ikame edilmiş olup, dosyaya sunulu bilirkişi raporuna istinaden alacak davası olarak ıslah etme gereğimiz hasıl olmuştur. ... bu talep ile dava tam ıslah edilmiş olup, ıslah tarihi itibariyle hesaplama yapılmak üzere dosyanın bilirkişiye tevdii gerekmektedir." şeklinde beyanda bulunarak ıslah talebini bildirmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 176 ve devamı maddelerinde ıslah müessesi düzenlenmiş olup, davanın tamamen ıslahı da mümkündür. O halde mahkemece, anılan yasal düzenlemeler dikkate alınarak gerekli usuli işlemlerin yapılması gerekirken, ıslah beyanı hiç değerlendirilmeden hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
6100 saylı Kanun' Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
07.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.