"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1610 E., 2022/2959 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Büyükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2015/424 E., 2020/87 K.
Taraflar arasında karşılıklı görülen alacak ve ecrimisil davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince; asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacılar-karşı davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar-karşı davalılar vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 15.02.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde gelen davacılar-karşı davalılar vekili Avukat ... ile davalı-karşı davacı vekili Avukat ...'ün sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacılar vekili; davalının muris muvazaası nedeniyle açtığı tapu iptal ve tescil davası sonucunda, Büyükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 19.12.2011 tarihli ve 2010/100 E., 2011/817 K. sayılı ilamı ile 222 ada 3 parselde kayıtlı arsanın, davacıların hisselerinin davalının miras hissesi oranında iptal edilerek davalı adına miras hissesi oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verildiğini, söz konusu kararın kesinleştiğini, dava konusu taşınmazın muris tarafından dava dışı 3. kişiye 11.11.1996 tarihinde boş arsa olarak satıldığını, üçüncü kişiden taşınmazı tapuda devralan davacıların arsa üzerine bina yaptıklarını, davacılar tarafından yaptırılan ve tapu kaydında dahi kayıtlı olmayan ancak arsa üzerinde fiilen var olan bina nedeniyle davalının, kendisine tekabül eden miras hissesi oranında sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak şartıyla, 250.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
2. Davalı vekili karşı davada; Büyükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/100 E., 2011/817 K. sayılı kararıyla, dava konusu gayrimenkulün miras hissesi oranında davalı adına kayıt ve tesciline karar verildiğini, bu kararın 24.12.2012 tarihinde kesinleştiğini, davacıların zilliyetliğinde olan bu gayrimenkulden senelerdir kira geliri elde edilmekte olduğunu, yasal hakkı olan bu kira bedellerinin tamamının davacılar tarafından tahsil edildiğini, bugüne kadar kendisine hiçbir bedel ödenmediğini, bu sebeple geriye dönük 5 yıl için tüm kira bedellerinin faizi ile birlikte ödenmesi gerektiğini ileri sürerek; geriye dönük beş yıllık kira bedelleri yönünden şimdilik 10.000,00 TL'nin faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiş, ıslah ile talebini 30.10.2018 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda 101.089,89TL’ye artırmıştır.
II. CEVAP
1. Davalı vekili; davacı tarafın ve muris ...'in yapmış oldukları muvazaalı satışa kılıf hazırlayarak dava konusu gayrimenkulü önce davacı ...'nin kayınpederi ... adına satış gösterdiğini, daha sonra ...'in gayrimenkulü davacılar adına bila bedel devrettiğini, davacıların bu gayrimenkulü alacak maddi güçlerinin olmadığını, bu hususun Büyükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen ve kesinleşen dosya ile ispatlandığını, gayrimenkulü alacak güçleri olmadığı gibi üzerine bina yapacak bir gelirlerinin de olmadığını, murisin üzerine bina yapacağı gayrimenkulün mülkiyetinin davacılara ait olması düşüncesiyle hareket ettiğini ve inşaata başlayacağı dönemde bu muvazaalı devir işlemini gerçekleştirdiğini, davacıların adına kayıtlı olan tapunun muvazaa nedeniyle iptal edildiğini, bu şekilde davalının dava konusu gayrimenkuldeki miras hakkına kavuştuğunu, davacı tarafın bu dava ile hak etmediği bir bedeli talep ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
2. Davalılar vekili; davalının ecrimisil talebini kabul etmediklerini, kira gelirinin arsanın üzerinde davacılar tarafından bedeli ödenerek inşa edilmiş ve muris muvazaasına konu olması mümkün olmayan binaya ait bir gelir olduğunu, muris muvazaasına konu olan boş arsanın kira gelirinin olmasının da mümkün olmadığını, muris muvazaasına konu boş arsa olarak herhangi bir gelirinin olması ya da ekilip biçilip ürün elde edilmesinin de mümkün olmadığını savunarak, karşı davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacılar... ve...ın sebepsiz zenginleşme uyarınca bedel ödenmesini talep edebilmesi için zenginleşmenin gerçekleşmesi gerektiği, elbirliği veya paylı mülkiyete tabi taşınmazlarda zenginleşmenin taşınmazın satışının yapılıp bedelinin ödendiği an olduğu, somut olayda ise açılmış bir ortaklığın giderilmesi davası bulunmadığındandavalının henüz zenginleştiğinden söz edilemeyeceğinden asıl davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği; taşınmazdaki binanın karşı davalılar... ve...ın zilyetliğinde olup kiraya verildiği ve karşı davacıya kira gelirinden ödeme yapılmadığının tarafların kabulünde olup binanın muris tarafından mı yoksa... ve... tarafından mı yaptırıldığının uyuşmazlık konusu olduğu, her ne kadar karşı davalılar tanıkları binanın yapımı için yapılan ödemeleri...'den aldıklarını beyan etmiş iseler de ödemelerin murise mi...'ye mi ait olduğuna dair görgüye sahip olmadıkları, karşı davacı tanıklarının ise özellikle ...'nın birebir görgüye dayalı şahitliğinde binanın yapım parasını murisin ödediğini, ödemeleri yapması için murisin...'ye para verdiğini ve...'nin muris ile birlikte çalıştığını beyan ettiği, taşınmazdaki binanın muris tarafından yaptırıldığı kabul edilerek bilirkişi raporu ile belirlenen bina bedeli üzerinden davalı-karşı davacı ...'nın hissesine 101.089,89 TL ecrimisil düştüğü gerekçesiyle; asıl davanın hukuki yarar yokluğundan reddine, karşı davanın kabulü ile 101.089,89 TL ecrimisil bedelinin 2010 yılından itibaren her yıl sonu işleyecek faiz ile birlikte karşı davalılar... ve...dan alınarak karşı davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacılar-karşı davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar-karşı davalılar vekili; asıl dava yönünden tapuda arsa olarak kayıtlı taşınmazın miras hissesine karşılık gelen kısmının tesciline karar verilerek davalıya tescil edilmesi ile üstündeki binadan davalının tasarrufta bulunmaya başladığını, kira bedelinin davalı tarafından tahsil edildiğini, talebin muhtesatın tespit ve iadesi davası olmaması nedeniyle ortaklığın giderilmesi davası açılmasına ihtiyaç duyulmadığını, arsa üzerindeki davacılar tarafından yapılan, binanın değeri oranında davalının sebepsiz zenginleştiğini, karşı dava yönünden ise kesinleşen Büyükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/100 E. sayılı dosyasında arsa üzerindeki binanın davacılar... ve... tarafından yapıldığına ilişkin hüküm kurulduğunu, emsal Büyükçekmece 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/551 E., 2016/100 K. sayılı dosyasında diğer kardeş Emel'e karşı açılan davada karşı dava ile ecrimisil talebinde bulunulduğu ve Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2016/20640 E., 2018/11800 K. sayılı ilamı ile arsa üzerindeki binanın kim tarafından yapıldığının tespiti ile davacılar tarafından yapıldığı sonucuna varılır ise arsa değeri üzerinden ecrimisil hesap edilmesi gerekeceğinden bozma kararı verildiğini, bu karar ile arsa üzerindeki binanın davacılar tarafından yapıldığının açıkça tespit edildiğini, Mahkemenin davalı tanığı olarak dinlenen mahalle bekçisi ...'nın beyanı doğrultusunda hükmün kurduğunu, diğer tanıkların ifadelerine değer verilmediğini, tanığın Büyükçekmece 5.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/551 E. sayılı dosyasında da aynı konuda ifade verdiğini, görgüye dayalı bilgisinin olmadığını, karşı davacının sadece muris muavazasına konu olan boş arsanın gelirini ecrimisil olarak talep edebileceğini, muris malı olmayan binanın gelirinin geçmişe dönük ecrimisil olarak talep edilemeyeceğini ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; asıl davanın davacıları tarafından davalıya karşı açılmış ortaklığın giderilmesi davasının bulunmadığı, bu durumda Mahkemece davaya konu taşınmaz satılarak bedeli taraflar arasında paylaşılmadığı için davalının da henüz zenginleşmediği dikkate alınarak asıl davanın davacılarının hukuki yarar bulunmadığından davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu, karşı dava yönünden ise; ecrimisile konu binanın dinlenen tanık beyanlarına göre muris tarafından yaptırıldığının Mahkemece kabul edildiği, tanık beyanlarına göre taşınmazın 1991-1993 yılları arasında yapıldığı, tarafların ortak murisinin 2003 yılında vefat ettiği, bu tarihten önce karşı davalıların muris ... ile birlikte yaşadıkları, karşı davalıların arsa üzerindeki taşınmazı kendilerinin yaptığına dair delil ibraz etmedikleri ve tanık beyanlarından taşınmazın muris tarafından yapıldığının anlaşıldığı karşı davacının bina bedeli üzerinden miras hissesine düşen ecrimisil miktarının dosya kapsamına uygun, denetime açık, hüküm kurmaya elverişli konusunda uzman bilirkişi tarafından verilen bilirkişi raporu ile belirlenerek hüküm altına alınmış olduğu gerekçesiyle; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacılar-karşı davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar-karşı davalılar vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; asıl davada, paylı mülkiyete tabi taşınmaza davacılar tarafından yaptırıldığı iddia edilen binanın bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca payı oranında davalı paydaştan tahsili, karşı davada ise, binanın murisi tarafından yaptırıldığı iddiasıyla ecrimisil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 77 vd. maddeleri,
2. Dairemizin aynı taşınmaz nedeniyle görülen dava hakkında vermiş olduğu 20.11.2018 tarihli ve 2016/20640 E., 2018/11800 K. sayılı bozma ilamı.
3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen kararda, taşınmazdaki paylı mülkiyetin giderilmesi için dava açılmadığının ve buna bağlı olarak taşınmaz henüz satılmadığından sebepsiz zenginleşme olgusunun gerçekleşmemesi nedeniyle davanın reddine karar verilmesi usul ve kanuna uygun bulunduğundan, davacılar vekilinin asıl davaya yönelik temyiz itirazlarının reddi ile İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
2. Dairemizin yukarıda yer verilen bozma ilamında da belirtildiği üzere, taraflar arasındaki uyuşmazlık, taşınmaz üzerindeki binanın kim tarafından yaptırıldığı konusundadır. Anılan bozma ilamı sonrasında davacılar-karşı davalılar ile diğer mirasçı dava dışı Emel Erşermet arasında Büyükçekmece 5. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen 2021/124 E., 2022/786 K. sayılı dava dosyasında, aynı uyuşmazlığa ilişkin taraf tanıklarının dinlenildiği ve taşınmaz üzerindeki binanın davacılar-karşı davalılar tarafından yaptırıldığı kabul edilerek sadece arsa üzerinden hesaplanan ecrimisil bedeli yönünden karar verildiği, kararın temyiz edildiği ancak henüz kesinleşmediği anlaşılmakla; ilgili dava sonucu bu dosya açısından önem arz etmektedir.
3. O halde İlk Derece Mahkemesince; Büyükçekmece 5. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen 2021/124 E., 2022/786 K. sayılı dosyanın kesinleşmesinin bekletici mesele yapılması ve hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
4. Bozma nedenine göre, karşı davalıların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davacılar - karşı davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesince asıl dava hakkında verilen kararın aynı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
3. İlk Derece Mahkemesince karşı dava hakkında verilen karara yönelik temyiz itirazının kabulü ile aynı Kanun'un 371 inci maddesi uyarınca karşı davalılar yararına BOZULMASINA,
4. Bozma nedenine göre karşı davaya yönelik sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
17.100,00 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınıp davacılar - karşı davalılara verilmesine,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde karşı davada temyiz edene iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.