Logo

3. Hukuk Dairesi2023/1249 E. 2023/3211 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, taraflar arasındaki Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamındaki kişilerin ilaç teminine ilişkin protokole aykırı davrandığı gerekçesiyle hakkında uygulanan cezai işlemin (sözleşme feshinin) yerinde olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı ve çalışanlarının sahte reçetelerle ilgili ceza davasında beraat etmelerinin hukuk hakimini etkilemeyeceği ve Borçlar Kanunu'nun 74. maddesi gereğince ceza mahkemesi kararlarının hukuk mahkemesini bağlamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında Mahkemece görülen muarazanın önlenmesi davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, sahibi ve mesul müdürü olduğu eczanelerden girişi sağlanan reçete bedelleri hakkında yürütülen soruşturma dosyası kapsamında aleyhine davalı SGK tarafından 29.07.2013 tarihli ve "Protokol Hükümleri" başlıklı yazısı ile tebliğ edilen 2009 yılı Eczane Protokolü'nün 6.3.19 ve 6.3.21 sayılı maddelerine istinaden uygulanan fesih işleminin hukuka aykırı olarak yapıldığını, 2007 yılında kendi adına ve hesabına ... Eczanesi adındaki eczaneyi açtığını, bu eczane açılışında ... isimli şahıstan maddi destek alarak eczanenin açılışını yaptığını, aralarındaki eczacılık dışı anlaşma gereği aylık en az 3.000,00 TL sabit kendisinde kalmak üzere borçlarını diğer şahsa eczane gelirinden ödemesinin kararlaştırıldığını, ...’ın ... bu süreçte eczanenin hesabına ulaşım sağladığını ve eczanenin gelirlerinin bu borç kapsamında ...’a havale edildiğini, ...’ın bu süreçte çalışanı olan ... ile birlikte kurum sigortalısı hak sahiplerine ait reçeteleri kuruma fatura ettiğini, kendisini ise bu hizmetin hastaların bilgisi ile gerçekleştiğini zannettiğini ve bu sebeple ilaçları bu şahıslara teslim ettiğini, Kasım 2008’de ... Eczanesini kapatmak zorunda kaldığını, ardından 2 ay sonra kendi imkanlarıyla ... Eczanesini açtığını, bu eczanenin tamamen kendi adına işlettiği bağımsız bir eczane olduğunu, sonrasında ...’nin eczanesine gelerek hastaların ilaçlarını temin hizmetine devam ettiğini ve belli bir komisyon karşılığı ilaçları eczenesinden temin edebileceğini belirtmesi üzerine bu teklifi kabul ettiğini ve bu kişi tarafından getirilen reçeteler ve gerekirse raporlar kontrol edilmek suretiyle ilaçların bu şahsa teslim edildiğini, reçetelerin sahte olduğunu anlamasının mümkün olmadığını, kusuru bakımından yeniden değerlendirme yapılması gerektiğini beyan ederek SGK tarafından 29.07.2013 tarihli ve "Protokol Hükümleri" başlıklı yazısı ile kendilerine tebliğ edilen 2009 Eczane Protokolü'nün 6.3.19 ve 6.3.21 sayılı maddelerine istinaden uygulanan fesih işleminin hukuka aykırılığı nedeniyle tedbiren durdurulmasına ve iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davacı eczacının sözleşme hükümlerine aykırı davranması neticesinde vekil edeni idarece yapılan araştırma ve inceleme neticesinde cezai şart ve sözleşmenin feshi işlemlerinin hukuka ve usule uygun olarak gerçekleştirildiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece 09.02.2016 tarihli ve 2014/153 E.,2016/32 K. sayılı kararla davacının davalı kurumun 29.07.2013 tarihli ve 40815654/12001-18347593/2826832 sayılı yazıları ile protokolün 6.3.19 maddesi gereğince uygulanan 2 yıl süreli fesih işleminin haksız işlem olduğunun tespiti ile muarazanın önlenmesi talebinin reddine, davacının davalı kurumun yine aynı sayı ve tarihli yazıları ile protokolün 6.3.21 maddesi gereğince uygulanan süresiz fesih işleminin haksız işlem olduğunun tespiti talebinin kabulü ile süresiz fesih işleminin haksız işlem olduğunun tespiti ile muarazanın önlenmesine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 17.06.2019 tarihli ve 2016/12129 E., 2019/7258 K. sayılı ilamı ile "2009 yılı protokolünün 6.3.21. maddesinde; ''Muvazaalı olarak eczane işlettiği tespit edilen eczacı ile sözleşme yapılmaz. Sözleşme yapılmış ise feshedilir ve bir daha sözleşme yapılmaz.'' denilmektedir. Söz konusu hüküm 2012 yılı protokolünün 5.3.12. maddesi ile değişikliğe uğramış olup madde; ''Eczanenin muvazaalı olarak faaliyet gösterdiğine ilişkin bulguların tespit edilmesi halinde durum ivedilikle İl Sağlık Müdürlüğüne ve ...’e bildirilir. Kurum gerekli incelemeleri yapar. Bu süreç içerisinde Sağlık Müdürlüğünden ve/veya ...’den eczanenin muvazaalı olduğuna dair bilgi/karar gelmesi halinde sözleşme feshedilir. Eczanenin muvazaalı olarak işletildiğinin tespiti halinde sözleşme tarihinden itibaren Kurumca eczaneye yapılan tüm ödemeler geri alınır. Sağlık Bakanlığı tarafından muvazaalı eczane işletmesi nedeni ile ruhsatnamesi iptal edilmiş eczacı ile 5 (beş) yıl süre ile sözleşme yapılmaz. '' şeklinde düzenlenmiştir.

Yine feshe konu 2009 yılı protokolünün 6.3.19.maddesi, 2012 yılı protokolü ile değişikliğe uğramış olup, 2012 yılı protokolünün 5.3.10.maddesi; ''Eczacı ya da eczane çalışanlarınca Kurumu zarara uğratmak amacıyla kasıtlı olarak Kuruma sahte ilaç fiyat kupürü/sahte karekod, sahte reçete veya sahte rapor fatura edildiğinin tespiti halinde reçete bedelinin 10 (on) katı tutarında cezai şart uygulanarak eczacı uyarılır. Tekrarı halinde reçete bedelinin 20 (yirmi) katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 1 (bir) yıl süreyle sözleşme yapılmaz. Ancak, söz konusu sahte ilaç fiyat kupürü/sahte karekod, sahte reçete veya sahte raporun eczacı ya da eczane çalışanları dışında üçüncü kişilerin dahli ile Kuruma fatura edildiğinin yapılacak araştırma ve/veya inceleme sonucunda tespit edilmesi halinde bu madde hükmü uygulanmaz.'' şeklindedir.

Yine 2012 yılı protokolünün 6.12. maddesinde; ''Bu protokolün yürürlük tarihinden önce herhangi bir nedenle Kurumca veya Kuruma devredilen kurumlarca sözleşmesi feshedilen eczacının yazılı talebi halinde; Kurumca tespit edilen ve sözleşmesinin feshedilmesine neden olan fiil/fiiller için bu protokolün (5) ve (6) numaralı maddelerinde yer alan hükümler uygulanır.'' denilmektedir. Her ne kadar davacı eczacı hakkında uygulana fesih kararları 29.07.2013 tarihli olsa da feshe konu eylemler 2012 yılı protokolünün yürürlük tarihinden öncesine ilişkin olup davacı eczacının yazılı talebi halinde 2012 yılı protokolü hükümlerinin uygulanması hususu değerlendirilmelidir. Davacı eczacının beyanları, dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler ile eczacının muvazaalı eczane işlettiği hususu sabit olup, bu durum gözetilmek suretiyle 2012 yılı protokolü ile eczacı hakkında verilen fesih kararlarında değişen hükümler değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirdiği" gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyulan Yargıtay kararında davacının muvazaalı eczane işlettiği kabul edildiğinden ve davacının 2012 yılı ve daha sonraki tarihli protokoller kapsamında SGK'ya başvurusu olmadığı anlaşıldığından davacı hakkında uygulanan işlemin yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde, vekil edeni hakkında ceza dosyasında verilen beraat kararının Mahkemece neden nazara alınmadığı hususunun gerekçeli kararda belirtilmediğini, davalı idare bünyesinde faaliyet gösteren Süreyyapaşa Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından dava dosyasına sunulan 17.12.2019 tarihli yazı incelendiğinde; vekil edeninin 2012 yılı protokol hükümleri uyarınca işlem yapılması yönünde bir talebinin olmadığının bildirildiği, dosyaya sunulan bu yanıttan sonra İlk Derece Mahkemesince vekil edenine 2012 yılı protokol hükümlerinin uygulanmasını isteyip istemediği hususunda SGK'ya başvuru yapmak üzere süre verilmesi gerekirken bu sürenin verilmediğini, yargılama devam ederken 2020 yılı protokolü yürürlüğe girdiğini, işbu protokolde de davaya konu işlemler ile ilgili düzenlemeler yer almakta olup davalı idare tarafından yeni düzenlemelerin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda vekil edenine tebligat yapılması gerektiğini, eksik inceleme ve araştırma neticesinde hüküm kurulduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının taraflar arasındaki Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamındaki kişilerin ... Eczacılar Birliği Eczanelerden ilaç teminine ilişkin protokole aykırı davrandığı gerekçesiyle hakkında cezai işlem uygulanmasının yerinde olup olmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun 74 üncü maddesi 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK.

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen kararın tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere bozmaya uygun karar verilmesine ve her ne kadar davacı ve çalışanları dava konusu sahte reçeteler ile ilgili olarak ... ... 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2014/411 E. sayılı dosyasında yargılamaları yapılarak delil yetersizliğinden beraat etmişlerse de 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun 74 üncü maddesi gereğince, ceza mahkemesince verilen beraat kararlarının hukuk hakimini etkilemeyeceği nedeniyle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan İlk Derece Mahkemesi kararının ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

20.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.