Logo

3. Hukuk Dairesi2023/1268 E. 2023/3315 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı hakkında uygulanacak cezai şart miktarının, 2012 Yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Görmeye Yardımcı Tıbbi Malzemelerin Teminine İlişkin Sözleşmenin Bazı Hükümlerinde Değişiklik Yapan ...-1 hükümlerine göre belirlenmesinin yerinde olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin Yargıtay'ın bozma kararına uygun hüküm verdiği, kararda ve gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla davacı yararına kazanılmış hak durumunun oluştuğu gözetilerek, davalı vekilinin temyiz itirazları reddedilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/255 E., 2022/12 K.

DAVA TARİHİ : 27.09.2012

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen menfi tespit davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin ... Optik isimli iş yerinin sahibi olduğunu, davalı kurum tarafından müvekkili hakkında 2012 Yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Görmeye Yardımcı Tıbbi Malzeme Sözleşmesi uyarınca cezai işlem uygulandığını, reçetelerin veriliş tarihinde yürürlükte olan 2010 yılı sözleşmesinin uygulanmasını istemesi üzerine iki hastaya ait reçetenin, başka bir müessese tarafından müracaatı kabul edilmiş olmasına rağmen, müvekkili tarafından kuruma faturalandırıldığı gerekçesiyle sözleşmenin 6.3.16 ncı maddesi uyarınca 20.000,00 TL cezai şart ile 4.3.12 nci maddesi uyarınca 130,07 TL reçete bedeli tahsili; 5 adet reçetede haksız kazanç elde edilmesini sağlayacak nitelikte kuruma sahte reçete fatura edildiği gerekçesiyle de sözleşmenin 6.3.17 nci maddesi uyarınca 50.000,00 TL cezai şart ile 4.3.16 ncı maddesi uyarınca 193,61 TL reçete bedelinin tahsili ve sözleşmenin 6 ay süreyle feshi işleminin uygulandığını, 2 adet reçetedeki imzanın hasta ya da yakınına ait olmaması nedeniyle uygulanan cezai işlemin ise 2010 yılı sözleşmesinde “bir fiilin birden fazla ceza maddesine uyması halinde ağır olanından ceza verilir” hükmü yer aldığından kaldırıldığını, uygulanan cezai işlemlerin ise yerinde olmadığını ileri sürerek, kurum işleminin iptali ile müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini; mahkemenin aksi kanaatte olması halinde 2012 yılında yürürlüğe giren ... 1’in uygulanmasını talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davacı hakkında taraflar arasında akdedilen 2012 yılı optik sözleşmesi hükümleri uyarınca cezai işlem uygulandığını; cezaların, davacının sahibi ve mesul müdürü olduğu ... Optik firması tarafından, müvekkili kuruma fatura edilen iki hastaya ait reçetelerde bulunması gereken reçete muhteviyatı malzemelerin, ilgili hastalara teslim edildiğine ilişkin imzaların hastalara ait olmadığının tespiti üzerine kesildiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İstanbul 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin 28.03.2019 tarihli ve 2012/400 E. 2019/110 K. sayılı kararıyla; dava dışı ....... isimli hastaların ifadelerinde, SGK’ya fatura edilen gözlükleri başka bir yerden aldıklarını ve davacının sahibi olduğu optik firmasına hiç gitmediklerini beyan ettikleri, yine dava dışı ....ve .... isimli hastaların, davacının sahibi olduğu optisyenlik müessesesine hiç gitmedikleri ve reçetenin arkasında yazılı bilgilerin kendilerine ait olmadığı yönünde ifade verdikleri; davalının oluşan zararına, davacının kusurlu eylemlerinin neden olduğu ve alınan bilirkişi raporunda da davalı kurumca, davacıya uygulanan cezaların, taraflar arasında imzalanan 2010 yılı optik sözleşmesine göre hesaplandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesinin 22.03.2021 tarihli ve 2021/208 E. 2021/618 K. sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçe gösterilerek, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 29.3.2022 tarihli ve 2021/4829 E. 2022/2868 K. sayılı ilamıyla; (1) No’lu bentte davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra (2) No’lu bentte özetle; davacı tarafça yargılama sırasında, taraflar arasında cezai işlemin uygulandığı tarihte yürürlükte olan 2012 Yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Görmeye Yardımcı Tıbbi Malzemelerin Teminine İlişkin Sözleşmenin Bazı Hükümlerinde Değişiklik Yapan ...-1’in 7.2 nci maddesi hükmünün uygulanması talep edilmesine rağmen alınan bilirkişi raporlarında bu hususun değerlendirilmediği, ancak ... 1’in uygulanması teknik bir bilgi gerektirmediğinden ve taraflar arasındaki sözleşme hükümlerinin uygulanması hakimin görevinde olduğundan Mahkemece, sözleşmede belirtilen en yüksek cezanın 10.000,00 TL olduğu da dikkate alınarak bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile her bir reçete için ayrı ayrı cezai şart uygulanarak, bunların toplamı yönünden hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İstanbul 34. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı tarafından yargılama sırasında ... 1’in 7.2 nci maddesinin uygulanmasının talep edildiği, dava konusu ...060 no’lu, ... no’lu, ... no'lu, ... no'lu, 123... no'lu, ... no'lu ve .... no'lu reçetelerde fatura edilen gözlüklerin, dava dışı üçüncü kişilerce davacıya ait optik dükkanından reçete ettirilerek alınmadığı halde davacı tarafından, dava dışı üçüncü kişilerin dereceli gözlük aldıkları reçete ettirilerek SGK’ya fatura kesilip 7 farklı reçetede aynı usulsüz fiilin işlendiğinin anlaşıldığı gerekçe gösterilerek, her bir cezai şartın toplamı 70.000,00 TL ise de sözleşmede belirtilen en yüksek cezanın 10.000 TL olduğu dikkate alınmak suretiyle davanın kısmen kabulü ile davacının, davalı kuruma 60.323,68 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kurum vekili; davacının müvekkili kuruma başvurarak 2010 yılı optik sözleşmesinin uygulanmasını talep ettiğini, bunun üzerine cezai şart miktarının tekrar hesaplandığını, bu nedenle 2012 yılına ait Zeyilnamenin uygulanmasının artık mümkün olmadığını, ayrıca cezai şart ve fesih yazısının 31.05.2012 tarihli olup Zeyilnamenin ise 07.06.2012 tarihinde yürürlüğe girdiğini, daha önce gerçekleşen fiil nedeniyle sonradan yürürlüğe giren Zeyilnamenin uygulanamayacağını, uygulanması halinde dahi taraflar arasındaki sözleşmede cezai şartın, belirlenen en yüksek cezai şart tutarının iki katını aşamayacağı kararlaştırıldığından en az 20.000,00 TL olarak uygulanması gerektiğini, Mahkemece bozma ilamı ve sözleşme hükmünün hatalı değerlendirildiğini ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı hakkında uygulanacak cezai şart miktarının, 2012 Yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Görmeye Yardımcı Tıbbi Malzemelerin Teminine İlişkin Sözleşmenin Bazı Hükümlerinde Değişiklik Yapan ...-1 hükümlerine göre belirlenmesinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 19 uncu maddesinin birinci fıkrası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 20.12.2013 tarihli ve 2013/23-131 E. 2013/1681 K. sayılı kararı, 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK ile 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK.

3. Değerlendirme

1. Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir.

2. Bundan başka, Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş olan bu kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur.

3. 2012 Yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Görmeye Yardımcı Tıbbi Malzemelerin Teminine İlişkin Sözleşmenin Bazı Hükümlerinde Değişiklik Yapan ...-1’in 7.2 nci maddesinde de “Her bir fatura dönemi için uygulanacak cezai şartın hesaplanmasında, bir reçetede birden fazla usulsüzlüğün tespiti halinde, cezai şartlardan en yüksek olanının dikkate alınması sureti ile tahsilat yapılacağı, farklı reçetelerde aynı usulsüz fiilin tespiti halinde ise her bir cezai şart toplanmak sureti ile tahsil edileceği, bu durumda cezai şart tutarlarının toplamının sözleşme uyarınca belirlenmiş en yüksek cezai şart tutarını aşamayacağı, ayrıca farklı reçetelerde, farklı usulsüz fiillerin tespiti halinde öngörülen cezai şart tutarının toplanarak tahsil edileceği, bu durumda cezai şart tutarlarının toplamının sözleşme uyarınca belirlenen en yüksek cezai şart tutarının iki katını aşamayacağı” hususları düzenlenmiştir.

4. Bu itibarla, temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşıldığından, davalı kurum vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Mahkeme kararının ONANMASINA,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

22.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.