Logo

3. Hukuk Dairesi2023/1281 E. 2023/3171 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Elektrik sayacının arızalı olması nedeniyle düzenlenen ek tahakkuk faturasına itiraz üzerine açılan menfi tespit davasında, mahkemenin taraflarca ileri sürülmeyen kaçak kullanım iddiasını hükme esas alıp alamayacağı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı elektrik şirketinin ek tahakkuk faturasını sayaç arızasına dayandırması ve kaçak kullanım iddiasında bulunmamasına rağmen, mahkemenin taraflarca getirilme ilkesine aykırı olarak kaçak kullanım hususunu kendiliğinden değerlendirip hüküm kurması usul ve yasaya aykırı görülerek, ilk derece mahkemesi kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/288 E., 2022/2731 K.

DAVA TARİHİ : 06.04.2017

SAYISI : 2017/381 E., 2019/1138 K.

Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkiline ait sayacın arızalı ve doğru ölçüm yapmaması nedeniyle 30.06.2016 tarihinde değiştirildiğini, daha sonra 2016/7 ve 2016/8 dönemleri baz alınarak 2015/7-2016/6 dönemlerine ilişkin ek tahakkuk faturası düzenlendiğini, Yönetmelik hükümlerine göre aynı döneme ait sağlıklı geçmiş dönem tüketimleri esas alınması gerekirken sonraki tüketimlerin esas alınmasının hatalı olduğunu, tüketimin en yüksek olduğu ayların dikkate alınmasının hakkaniyete aykırılık teşkil ettiğini, her bir dönem birim fiyatı yerine 2016 Kasım dönemi birim fiyatı ile tahakkuk yapıldığını, tahakkuk ettirilen 453.815,50 TL kadar borçlu olunmadığını ileri sürerek; miktarın belirlendiği anda artırılmak üzere şimdilik 10.000,00 TL üzerinden borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davacıya ait sayacın değiştirilmesinin ve sayaca müdahale edilemeyecek şekilde kapatılmasından 2 ay sonra yapılan kontrolde tüketimin bariz şekilde arttığının tespit edildiğini, 01.07.2015 ila 30.06.2016 tarihleri arası ek tüketim faturası tahakkuk ettirildiğini, yeni takılan sayacın 30.06.2016 ila 31.08.2016 arası tahakkuklarının doğru kabul edilerek esas alındığını, davacının 2015 Ağustos ayında işletmeye başladığını, yapılan işlemlerin mevzuata uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 30.06.2016 tarihinde yapılan incelemede davacıya ait sayaç panosunda bulunan sayaç önündeki şeffaf camın kırık, gerilim ve akım trasformatörleri ile sayaç arasında bulunan sigortalı ayırma klemenslerine müdahaleye açık durumda bulunduğu, bu tarihten önce ölçü sistemine açık olan aralıktan müdahale edilerek tüketimin gizlenmiş olmasının mümkün olduğu, dolayısıyla dava tarihinde yürürlükte olan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği'nin "Sayacın hiç veya doğru tüketim kaydetmemesi halinde tüketim miktarının tespiti" başlıklı 14 üncü maddesine göre değil, kaçak elektrik kullanımını düzenleyen 26 ncı maddesine göre hesaplama yapılmasının benimsendiği, davacının aboneliğinin başlangıç tarihinden 30.06.2016 tarihine kadar olan dönemde günlük ortalama elektrik tüketiminin otel bakımından çok düşük olduğunun belirlendiği, sonraki tarihlerde tüketimin artmasının da kaçak elektrik tüketiminin gerçekleştiğini gösterdiği, davacının davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; davalı tarafın Yönetmeliğin 14 üncü maddesine göre ek tahakkuk faturası düzenlediğini, cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde kaçak elektrik kullanımı yönünde iddia ve savunmanın yer almadığını, taraflarca getirilme ilkesine aykırı gerekçe oluşturulduğunu, kaçak elektrik kullanımına yönelik hesaplama yapıldığını, dosya kapsamına aykırı rapor alındığını ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 21.05.2019 tarihli bilirkişi raporu ile bu raporu teyit eden 09.08.2019 tarihli bilirkişi raporu dikkate alınarak, davacının aboneliğinin başlangıç tarihi olan 18.06.2015 tarihinden 30.06.2016 tarihine kadar olan dönemde günlük ortalama elektrik tüketiminin 217.5 kwh/gün olarak gerçekleştiği, bu değerin alınan teknik bilirkişi raporu ile toplamda 98 oda ve 196 yataktan oluşan, ayrıca çok sayıda sosyal tesisi (yemek salonu, konferans salonları, çok amaçlı salonlar, kapalı yüzme havuzu, sauna, açık yüzme havuzu vb.) ihtiva ettiği dikkate alındığında bu büyüklükte bir otel bakımından çok düşük olduğunun tespit edildiği, daha sonra tüketimin yüksek oranda arttığı, kaçak elektrik tüketiminin gerçekleştiğini gösterdiği, ileri sürülen dönemlerdeki müşteri sayısının belirlenen tüketim artış miktarlarının yanında dikkate alınmayacak kadar cüzi olduğu, sayaç panosunda bulunan sayaç önündeki şeffaf camın kırık, gerilim ve akım trasformatörleri ile sayaç arasında bulunan sigortalı ayırma klemenslerine müdahaleye açık durumda olduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporlarının dosya içeriğine ve tekniğine uygun yeterli ve denetime elverişli görüldüğü, alınan son bilirkişi raporunda yapılan hesaplamanın istinaf dilekçesinde belirtilen güncel Yönetmeliğe göre belirlendiği gerekçesiyle, istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrarla, davalının savunmanın genişletilmesi yasağına aykırı davrandığını, muvafakatlerinin bulunmadığını, adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ek tahakkuk nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından hazırlanan ve 08.05.2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği'nin "Sayacın hiç veya doğru tüketim kaydetmemesi halinde tüketim miktarının tespiti" başlıklı 14 üncü maddesi ile "Kaçak elektrik enerjisi tüketimi" başlıklı 26 ncı maddesi,

2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 25 ve 26 ncı maddeleri

3. Değerlendirme

1. 6100 sayılı Kanun'un 24 üncü maddesinde yer alan tasarruf ilkesi ve 25 inci maddesinde belirtilen taraflarca getirilme ilkesi ile dava açıp açmama, açılan davanın konusunu belirleme, bu davayla ilgili vakıaların ve delillerin getirilmesi taraflara bırakılmış, Kanun'un 32 nci maddesinde davanın yürütülmesi hâkime bırakılmıştır. Davanın açılmasının bir sonucu olarak, mahkeme açılan davayı amaca ve kanuna uygun şekilde inceleyerek ve makul süre içinde kararını vererek sonuçlandırmalıdır.

2. Kural olarak herkes iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür. Kendisine ispat yükü düşen taraf iddiasını ispat edemezse, kendisine ispat yükü düşmeyen diğer tarafın onun iddiasının aksini ispat etmesine gerek yoktur; o olgu ispat edilmemiş sayılır.

3. Taraflarca getirilme (hazırlama) ilkesinin uygulandığı davalarda deliller kural olarak taraflarca gösterilir ve hâkim kendiliğinden delillere başvuramaz. Kendiliğinden araştırma ilkesinin uygulandığı davalarda ise hâkim davanın ispatı için gereken bütün delillere kendiliğinden başvurur; taraflar da duruşma bitinceye kadar delil gösterebilirler. Dava ile ilgili olguların hazırlanmasında, tarafların yanında, hâkimin de görevli olmasına, kendiliğinden araştırma ilkesi denir. Bu ilke kamu düzenini ilgilendiren çekişmeli davalarda ve çekişmesiz yargı işlerinde önem gösterir.

4. Taraflarca getirilme ilkesi, dava konusunun mahkemeye kimin tarafından getirileceğiyle ilgili bir ilkedir. Buna göre, hâkim kendiliğinden, taraflarca ileri sürülmemiş vakıaları araştıramaz, hükmüne esas alamaz. Mahkeme sadece tarafların getirdiği vakıalara göre talep sonucunu inceleyip karar verir.

5. Mahkemenin hüküm vermesi için kendisine yöneltilen talebin formüle edilmesi ve ileri sürülmesi tarafların görevi ise de, bunları anlamlandırmak veya gerektiğinde açıklattırmak hâkimin görevidir. Ancak bu durum, hâkimin tarafların ileri sürmediği vakıaları ileri sürmelerine imkân vermesi veya hatırlatması anlamını taşımaz. Burada mevcut olmayanın talep edilmeyenin ortaya çıkartılması değil, talep edilenin netleştirilmesi, aydınlatılması, belirlenmesi söz konusudur. Dolayısıyla taraflarca getirilme ilkesi, hâkimin soru sorma ve davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde yumuşatılmıştır.

6. Somut uyuşmazlıkta; davalı elektrik şirketi tarafından davacının sayacına ilişkin yapılan incelemede, hatalı ölçüm yapılan dönemlerdeki eksik tüketimin tespit edilmesi üzerine Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği'nin "Sayacın hiç veya doğru tüketim kaydetmemesi halinde tüketim miktarının tespiti" başlıklı 14 üncü maddesine göre ek tahakkuk faturası düzenlendiği, faturaya itiraz edilmesi üzerine 14 üncü maddeye istinaden faturalandırma işleminin doğru olduğunun belirtildiği, davalı tarafın cevap dilekçesinde de söz konusu maddeye göre işlem yapıldığının ifade edildiği, buna karşın aynı Yönetmeliğin 26 ncı maddesi kapsamında kaçak elektrik kullanımına ilişkin işlem ve tahakkuk yapılmadığı anlaşılmaktadır.

7. Derece mahkemelerince ise; alınan bilirkişi raporları doğrultusunda, davalı tarafından gerçekleştirilmeyen kaçak elektrik kullanımının esas alındığı ve bu yönde kaçak elektrik kullanımı kabul edilerek gerekçe oluşturulduğu görülmektedir.

8. Buna göre, İlk Derece Mahkemesince; davacıya ait sayacın doğru tüketim kaydetmediği belirlenmekle, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği'nin "Sayacın hiç veya doğru tüketim kaydetmemesi halinde tüketim miktarının tespiti" başlıklı 14 üncü maddesi kapsamında değerlendirme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, taraflarca getirilme ilkesine aykırı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi uyarınca davacılar yararına BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.